Sen bilemezsin,
Gece, dom dom kurşunudur yıkar seni,
Bir yaranı saracak bulamazsın bitirir seni...
Arsız bir kapkaççı ümitlerini çalar gider,
Yarınsız, yarensiz bırakır seni...
Sen bilemezsin,
Düşmeye gör, gurbette piç gibi bırakır seni...
Gurbet dediğin dik bir yokuş,
Nefesine kuvvet, neresindeysen bu hayatın,
Cascavlak ortasında bırakır seni...
Sen bilemezsin,
Adresini bilemediğin şehirde bir sokak,
Yaşadığının hepsi yarım yamalak,
Taksiler bile yolda bırakır seni...
Sen bilemezsin,
Gün ışığında hepsi dosttur varlıkların,
Paylaşılıyor sanırsın yalnızlıkların..
Evlerde perdeler çekilsin de gör,
Kapılar bile dışarıda bırakır seni...
Gurbetin yokuşu diktir,
Sen bilemezsin..
Tırmanmaya ne tırnağın yeter, ne dişlerin,
Yıl deyip geçme, dakikada olur inişlerin,
Zamana sözün geçmez, çukurda bırakır seni...
Sen bilemezsin,
Şişedeki rakı bile kahırlı olur,
Şarkılar verem eder,
Mızrap gelip gelip bam teline vurur..
Meyhaneci kimsesiz masalarda bırakır seni...
Sen bilemezsin,
Buralara düşen unutulur,
Ne selam getiren,
Ne de hasretini götüren postacı bulunur..
Telefonlar kesik hatlarda bırakır seni...
Sen bilemezsin,
Gurbetin yokuşu diktir..
Dişin, tırnağın, rakın yetmez,
Taşı toprağı altın diye avunursun,
Bastığın yere bulut bile düşmez,
Durmadan kaderi savunursun...
Felek aldırmaz, hep zulada bırakır seni,
Sen bilemezsin!
28.06.2008
Mustafa ÖnderKayıt Tarihi : 28.6.2008 15:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!