Hüzün, gurbetin kıyısında özlem ve hasretle boğuşurken,
Elemin acımasız ellerine
teslim olmuşum.
Taahhütlü kalbim,
kırık dökük duvarlar arasında çırpınıyor.
Çığlıklarım suskunluğa gömüldü,
feryadımı duymadın.
Artık sessiz haykırışlarım var benim
Tenhasında evsiz hayvanların bile barınmadığı.
Gözyaşlarımda sevinç buldum,
ama doymadın.
Hangi ah, hangi sevda bu,
anlamaya çalışıyorum.
Hasretlerle dolup taşan kalbim, vuslat ateşiyle yanıyor.
Yenik düşmüş bir aşkın acısındayım,
saatler hep seni vuruyor.
Hicranlar yeter,
içimi harlayan bir özlemle şekilleniyor taş kalbim.
Gönlüme düşeli,
solgun düşüyor her an.
Sessiz çığlıklar büyüyor,
binlerce harfle susuyorum.
Yokluğun yeter,
gönlüm gam topluyor, soluyor.
“Sensiz yaşamam” diyor her seven sevilene…
“Sessiz yaşayamam” diyor her sesli harf sessizine…
Ve gürültüsüz geliyor ölüm!
Ama ardında bıraktığı gürültüyle her haneye dokunuyor.
Ağlayana sorsan neden gittin diye,
ben kalanım der tek yaşayan gurbeti!
Kayıt Tarihi : 5.8.2024 23:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!