Kalmadı köylerde eskiden eser.
O güzel binalar hep harap olmuş.
Nazlı, nazlı akıp duran dereler,
Şimdi bir çokları akmaz kurumuş.
Köyler bir zamanlar neşeli idi.
Hüzün görmemişti dağı ve taşı.
Bütün komşuların evi açıktı.
Issız etti köyleri gurbet belası….
Gelin odaları perişan olmuş.
Çeyizlik eşyalar çürümüş, gitmiş.
Göçler başlayınca, boşalma olmuş.
Diriler, ölüler hep garip kalmış…
Sönen ocaklar var, virane yurtlar.
Düşünen insanı buh haller yakar.
Yıkıldı hep arklar, akmıyor sular.
Gurbetin açtığı büyük yaralar…..
Güzelim ablalar, nice yavrular,
Hep gurbet ellere savrulmuş gitmiş.
Yuvası bozulan garip bülbüller;
Kartal pencesiyle kayb olmuş gitmiş.
Kalmadı köylerde akıllı başlar.
Göç etti köylerden genç ve yaşlılar.
Camilerin çoğu örümcek bağlar.
Okunan ezanı dinliyor dağlar….
Unutma evladım asla! Köyünü.
İyi hesap eyle soyun, sopunu.
Altunlar, gümüşler verseler sana;
Hatırdan çıkarma baba yurdunu.
Her zaman hatırla kardeş köyünü.
Yazıyor bunları Silyanlı Ali.
Ömür çok kısadır sonu gelecek.
Daima hatırla sen yaradanı….
28.07.2011 A.S.
Kayıt Tarihi : 28.1.2012 12:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!