Gurbetçinin Hali

Kandık gurbetin sahte yüzüne
Sevdiklerimize hasret diktik yüreğimize
Her şeyimiz tam görünse de
Kayıplarımız anlatılacak gibi değil...

Bir nesil yetişti bize bizden uzak
Uzansak da tutamıyoruz, kayboldu kaybolacak
Ne çocuk kaldı ne aile
Bir kazandık bin kaybettik
Farkına varan olmadı...

Bayramlar buruk yaşandı
Hastamız oldu düğünümüz oldu yetişemedik
Cenazemiz oldu gömemedik
Ne anaya yetişebildik ne babaya...

Dostluklar yalan oldu
Bizden önce bavulumuzu gözleyendir oldu
Kimseyi memnun edemedik
Adımız vefasız oldu...

Günleri aylara, ayları yıllara giydirdik
Eğdik belimizi
Dizde derman gözde fer gitti
Halimizden önce cüzdanımızı soranlar oldu...

Darda mısın hasta mısın soran olmaz
Ar eder ağlayamazsın ulu orta
Halini anlayan olmaz
Yalnızlık yüreğimizde büyüyen yara oldu…

Öyle Bir haldeyiz ki
Ne İsa'ya yaranabiliyoruz ne Musa'ya
Gurbette yabancı olduk vatanımızda gurbetçi
Sılada istenmez olduk...

Kandık dünya gibi gurbetin tatlı yüzüne
İmtihan içinde imtihana tabi olduk
Gurbetin isi çökmüşken yüreğimize
Bize bakan gören gözler kör oldu...

Anlatacak çok şey var
Ne kalem yeter ne kağıt
Sen ne yazarsan yaz
Halden anlayan olmayınca
Tatlı bir masal olur, masal…

©
28 Ocak 2024
08:56