Gurbetçi Gelin Şiiri - Zekine Sevim

O da onlardan biriydi
Ayşe, Fatma veya Hatice
Yaşamları ne kadar da benziyordu birbirlerine
Sonuçta oda bir gurbetçi gelindi
Yaşı büyütülmüş verilmişti teyzesinin oğluna
Güzel bir gelecek verecekti Avrupa kıtası ona
Kendisi kurtulacak yoksulluktan
Ailesi de veda edecekti zor hayat şartlarına
Kardeşi okuyacak Babası da küçük bir dükkan açacak
Gündelikten annesi kurtulacak
Düşünülmüştü bütün bunlar
Kurulmuştu geleceğe ait
gelin üzerinden senaryolar
Oysa düşünüyordu teyze
Oğlunun mürüvvetini
Bunun yanında kendisine verilecek hizmeti
Gelmişti Avrupa'ya Ayşe veya Fatma gelin
Kamaştırdı gözünü önce
Parıltılı ışıklar düzenli yollar
Eve ilk adımını atınca oldu bütün olanlar
Kokmuş tahta bir merdivenden çıkmıştı yukarıya
Şaşkın gözlerle bakınmıştı sağa sola.
Kırk beş metrekarede kalıyordu sekiz kişi
Gelin şaşa kalmış anlamamıştı bu işi
Geldiği günden başlamıştı kaçak işlere
Çalışma iznini alacaktı dolunca dört sene
Alıyordu teyzesi çalıştığı emeği
Geleceklerini ülkelerinde kuracaklar deyi
Koca ses çıkarmıyor bütün bu olanlara
Zaten sözü geçmezdi ana babaya
Yeri gelip azarlıyor aşağılıyor gelini
Benzemiyor diye süslü cilveli kadınlara
Geçen zaman içinde oldu bir kaç çocuk annesi
Almıştı onlardan şimdiye kadar
Yaşamdan alamadığı hevesi
Gelin şaşkın gelin ürkek, gelin dilsiz
Yaşadığı toplumda gelin kalmıştı yersiz
Geçmişti hayatı dört duvarla temizlik işleri arası
Tek lüksü düğünlerde dinlediği memleket havası
Elliye varmıştı gelinin yas ortalaması
Hesap soruyordu şimdi çocuklar, cahil kalmış diye
Utanıyordu kimisi ona anne demeye
Kimisi atıyordu sokaklara kendini
Gelin perişan gelin üzgün yüreği yangın yeri

Gelin şimdi bıkkın, şimdi yorgun ve hasta
Bin pişman Avrupa'ya ayak bastığına
Şimdi gelin getirilemiyor istenince
Vizesi verilmiyor dil bilmeyince