Bin dokuz yüz atmışların başında
Avrupa’ ya gitti çok genç yaşında
Çoluk çocuk yar bıraktı peşinde
Dil bilmiyor orda toydu gurbetçi
Gözü yaşlı ellerinde kınası
Yaralıydı o kadının sinesi
Çocuklara baba oldu anası
Issız bir odaya koydu gurbetçi
Hasretlik ciğerini dağlardı
Ümidini mektuplara bağlardı
Okudukça için için ağlardı
Sılaya hep özlem duydu gurbetçi
Parklar ile sokaklarda dolaştın
Hayımlarda gürültüye alıştın
Gece gündüz vardiyalı çalıştın
Orda ki yaşamın buydu gurbetçi
Saat kurup başucuna asardın
Yetişip vaktinde karta basardın
Para yemez boğazından kısardın
Patates makarna çaydı gurbetçi
Bazen yılbaşında bazen de yazın
Sene de bir kere kullanır izin
Gelişin neşeli gidişin hüzün
Günü birer birer saydı gurbetçi
Ömür geçti aileden aralı
Ne oralı oldun ne de buralı
Kiminin eli boş kimi paralı
Hayat yıldız gibi kaydı gurbetçi
Gurbette yaşamak gerçekten acı
Burada Almancıydın orda yabancı
Kim ne derse desin başımın tacı
Esas senin adın neydi gurbetçi
Fabrikaya ortaksınız dediler
Hissenizi eriterek yediler
Yüzleri hiç kızarmayan gidiler
Sizi soydu birer birer gurbetçi
İbrahim der yanınıza vardılar
Dil dökerek paranızı aldılar
İnkar edip bin bahane buldular
Onlar sırtınızdan doydu gurbetçiler
Kayıt Tarihi : 15.2.2013 14:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Düğer](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/02/15/gurbetci-29.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!