Her günüm ızdırap her günüm yarap
Ömrümü etti Şu feleğin harap
Gülümün yüzüdür gördüğüm serap
Kalbimde hançeri gurbet ellerin
Yeminim olsun Yok başka dileğim
Onun mutluluğu gülsün meleğim
..
Zaman mekan bizi fena yoğurdu
Halimiz perişan gurbet ellerde
Uysal kara koyun keçi doğurdu
Dölümüz perişan gurbet ellerde
..
Bakamam ki bulut sarmış başına
Adın hasret sanın gurbet ağlarım
Kazma vursam geçit vermez döşüne
Döşün hasret başın gurbet ağlarım
Yolun yoktu aşırdılar tependen
Bağrın delip hız aldılar yapından
..
Anam tandır yakmış dumanı tüter
Yeter gurbet senden çektiğim yeter
Köyde bacılarım yolumu bekler
Ben gideyim gurbet bana darılsın
Anam bacılarım bana sarılsın
..
Tükettin ömrümü gençliğimi çaldın
Beni ne hallere getirdin gurbet
Her neyim varısa elimden aldın
Yedin bu ömrümü bitirdin gurbet
Nasıl geçip gitti gençlik yıllarım
Kurudu yapragım soldu güllerim
..
Kime naz edeyim sevdiğim kime
Çekmedin bilmezsin gurbet akşamı
Sitemler eyleyip tanrıya bile
Küsmedin bilmezsin gurbet akşamı
Karanlık geceler gelir üstüne
Hasret duyan düşmanına dostuna
..
Bir garip kuş misali ötüyorduk her dalda
Sesimizi kestiler şu gurbet ellerinde
Pekmeze razı idik gözümüz yoktu balda
Nefesimi kestiler şu gurbet ellerinde
***
Uğurlanan günleri yorgun yıla döndürdük
Közlenen ateşleri külleyipte söndürdük
..
Geçmez oldu gurbet elde günlerim
Sıla diye söyler durur dillerim
Gurbet elde yaman oldu hallerim
Ben gurbeti, gurbet beni bırakmaz
Aklıma düştükçe yadı sılanın
Esen yelden bile haber sorarım
..
Taşlık Köyü benim köyüm
Köylüm gitti gurbet ele
Çift olukta akar suyum
Köylüm gitti gurbet ele
Şehir şehir dolaşıyor
Mersin, İzmir ulaşıyor
..
Terkedip gurbeti bir yuva kurdum,
Mekan yine gurbet,kan yine gurbet.
Gaflet gezer iken gizde vuruldum,
Kurşun yine gurbet,kan yine gurbet.
Mutluluk Mut'ta kaldı,ilim değildir,
Gidişat bozuktur,iyi hal değildir,
..
Hasret yükü sırtımda
Ezildim gurbet elde
Sevdiklerim ardımda
Üzüldüm gurbet elde
Sefa süreyim diye
Bir gün göreyim diye
..
Küçük yaşta gurbete düştüm
Bu gurbetin yabancısıyım
Vatanımda yurdumda ettin beni
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Bu vatanda yalnız kaldım
Anamı babamı çok aradım
..
Küçük yaşta çıktım gurbet ellere,
Doyamadım gonca gonca güllere,
Harç karıp karıştım suya sellere,
Gurbet elde zalım, şu gurbet elde.
İnşaatta sırta koydular torba,
Bulunca sevindim, yırtık bir hırka,
..
Kurtulamam üç nesnenin üçünden
Biri gurbet biri hasret biri sen
Özlemim var ah çekerim içimden
Biri gurbet biri hasret biri sen
İçten sevgim yüreğinde kalayım
Nefes nefes kokum ol da solayım
..
Ağlattı hiç güldürmedi,
Süründürdü çöldürmedi,
Bana sevdiğim vermedi,
Ah şu gurbet,zalım gurbet.
biliyorum bitmez gurbet,
Gurbet oldu artık illet.
..
içimde kor topu gurbet
ömrümden ömür alansın gurbet
hüzünden hüzüne salansın gurbet
umutlarıma koca bir yalansın gurbet
beklete beklete solduransın gurbet
su fanı dünyada yıldıransın gurbet
..
Bir fırtınayla başlar her şey
Aşka yenik düşmüş kumsallar bilir
Denizde çıplak ayak gökyüzünde dolunay
Umuda yolculuktur hayallerde gurbet
Gecelerin çığlığında şahin uçar
Telden tele konar name taşır
..
Hasret rüzgarları kırarken dalım
Umutlar sönüyor gurbet ellerde
Almadım bir haber perişan halim
Yüreğim yanıyor gurbet ellerde
.................................................................Burhanettin AKDAĞ (Ayak)
Her gece bu dertle yaram azarken
..
Sensin gençliğimi çalan
Geçiyor ömür yel gurbet
Yürekte dertlerim kalan
Sinmiyor cana bal gurbet
Gönlümde yaralar açtın
Köküme zehrini saçtın
..