Akdeniz kıyısındayım garip tenha
Dalgaları dinliyorum akşamdan sabaha
Kıyıya hışımla vuran her deli dalga
Beynimde yankılanır bir daha bir daha
Ne uyku kaldı bende ne iştaha
Ne tebessüm kaldı ne kahkaha
..
Sılam hasreti yakarda
Anam orda,babam orda
Bacım orda,gardaş orda
Neyleyim ben gurbet burda
Buram buram kokar bana
Ne diyeyim felek sana
..
Hem ağlar hem güleriz
Yeri gelir dert dinleriz
Özlemi sineye çeken
Gurbet kuşlarıyız biz
Hamur edip yoğurdular
Türlü şekile soktular
..
Ağlar oldum gözümde yaş
Dert kederden eğildi baş
Düşman olmuş bacı kardaş
Yol verin Aşayım dağlar
Gurbet elde harap olduk
Ne arayıp neyi bulduk
..
Bilen bilir neler çektik
Varlık içinde,yokluk gördük
Ne dikenli yollardan geçtik
Şu yabancı gurbet elde
Çoğu zaman huzursuzduk
İnsandık,insana kul olduk
..
Seni aradı gözlerim veda ederken bu şehire
İçim burkuldu ey yar gözlerim doldu
Umutlarım birer birer kayboldu
Hüzünler şimdi anlıyorum sensizlikte var oldu
Kalmadı biliyorum ayrılmak tek çare
Hazan mevsimi başkadır gurbet ellerde
..
Geçmiyor günlerim gurbet elinde
Hasretlik üstüme çöküyor kurban
Buram buram sıla tüter gözümde
Sevdam ciğerimi söküyor kurban
Kalemi kağıdı alsam elime
Gözyaşım dökülür boya yerine
..
Bir sızı duyarsın inceden ince
Yalnızlık hükmünü vermeden önce
Çare olmaz artık teselli sana
Hıçkırık boğazda düğümlenince
Açılır geçmişle anın arası
Büyür dalga dalga hasret halkası
..
Kim derdiki buralara gelirim
Kim derdiki buralarda kalirim
Kim derdiki burada huzur bulurum
Burasi gurbet ben ise kusuyum
Bu sözleri duysam güler gecerdim
Simdi sorsalar bilmem ne derdim
..
Şeyda bülbül ötmeyince
Düşünceler sarar beni.
Sevgi pınarı akmayınca,
Gurbet ele salar beni.
Gözüm yaşlı gönlüm buruk
Dertlere sarar beni
..
Erzincanın etrafı sıra sıra dağlar
Sıladan ayrıyım yüreğim kan ağlar
Çaresizlik elim kolum bağlar
Nicedir soran yok halim gurbet ellerde
Akşam olunca dertlerimle başbaşayım
Derdim bir iken iki oldu hangisine şaşayım
..
Düstüm kendi derdime
Kaderime ağlarım,
Şu gurbet ellerinde
Kaldım ona yanarım.
Acıların içinde
Çaresiz pervaneyim
..
Hekimhan malatya sılam.
Zorbahan bozkır bağlıyım.
Sebep sorma ben ağlıyım.
Kov beni ğurbet istanbul...
Baş hatuna,oğlan kıza.
Korkak başbuğ nasıl kıza.
..
Gurbet
Yıllar yılı gurbet elde gezdirdin
Sanki senetlisin bize yoksulluk
Gurbet eli bize sen meskan ettin
Sanki bizim ile evli yoksulluk
..
Gözyaslarim cözulunce,
yuregime bir kar yagar ince ince...
Icim sizlar, `evim, yurdum, askim` deyince!
Zaman gecip beklenen gun gelmeyince,
dilime dolanir tek bir hece:
Gunduz, gece,
Cözulmemis bir bilmece!
..
GURBET ile SILA-1
Ben gurbetci(gurbet)
Dinle(sılam) gurbetini dinle
Duygularımı dinle
Kaç yıl oldu bak senden ayrılalı
Bu ayrılığın ödülünü aldım
..
Gözüm açtım gurbet elde doğmuşum,
Ne yurt ne sılada, lakin yokmuşum,
Sadece bir yerde bildim çokmuşum,
Turnam ondan bana, bir haber getir...
Halen salınır mı esen yellerde,
İnleyip durur mu yaban ellerde,
..
Yeşil olur bizim köyün ormanı
Gönül arzediyor sizle durmayı
Eller sılasında yapar bayramı
Ben de gurbet elde kaldım ne çare
Yaz gelince çayır çimen sulanır
Bir senede iki bayram dolanır
..
Sensizliğin,hasretliğin adına,
Gurbet dediler.
Özlemlerimi gönderdim
Sana.
Rüyalarımı, hayellerimi,
gurbet teki adrese.
Ulaşmadan döndü geriye.
..
Bir kız çıkmış dama
Ağlıyor yana yana
Ben ona tutkunum
Versinler onu bana
Gel gel gel gel Fadime
Ver elini elime
..