Sabırsız duygular hudutsuz özlem
Bitmiyor bu gurbet, bitesi de yok
Şiire sarıldım yanlış bir izlem
Bitmiyor bu gurbet, bitesi de yok
Sıla tahtalıköy, ötesi de yok!
Gönlüm hicran dolu buğulu gözler
Kalemden damlayan ağılı sözler
Tavanda unuttuk bavulu bizler
Bitmiyor bu gurbet, bitesi de yok
..
Ağlarım ağlarım gözlerim şişer
Bu gurbet ellerde bayram sabahı
Memleketim yurdum aklıma düşer
Bu gurbet ellerde bayram sabahı
Ne anne ne baba yolları gözler
Ne kalem muktedir ne kafi sözler
Gurbetçi sılayı, soyunu özler
Bu gurbet ellerde bayram sabahı
..
Yine geldi çattı hasret acısı
Bu gurbet ellerde arefe günü
İnfilak ediyor barut fıçısı
Bu gurbet ellerde arefe günü
Bayrama hazırlık ne giyeceğiz
Namazdan dönünce ne yiyeceğiz
Mesajı yazarken ne diyeceğiz
Bu gurbet ellerde arefe günü
..
Zaman mekan bizi fena yoğurdu
Halimiz perişan gurbet ellerde
Uysal kara koyun keçi doğurdu
Dölümüz perişan gurbet ellerde
Görüyorlar artık sanki asalak
“Dumm Kopf” söylüyorlar Türkçesi salak
İade ederiz yarım yamalak
..
Hasret yükü sırtımda
Ezildim gurbet elde
Sevdiklerim ardımda
Üzüldüm gurbet elde
Sefa süreyim diye
Bir gün göreyim diye
Gülü dereyim diye
Çizildim gurbet elde
..
Türkiyede gezip tozmak var şimdi
Ah bu gurbet, ah bu hasret, ah vatan!
Sahilleri gezilecek yer şimdi
Ah bu gurbet, ah bu hasret, ah vatan!
Tomurcuklar yavaş yavaş açıyor
Kuşlar kimi konup kimi uçuyor
Hayatımız gurbet elde geçiyor
Ah bu gurbet, ah bu hasret, ah vatan!
..
Gurbetin kahrını bilenler bilir
Hasret bir başkadır, gurbet başkadır
Irkçı Avrupaya gelenler bilir
Nefret bir başkadır, gurbet başkadır
Hasretle eş dostla vedalaşarak
Ayrılırken dostça kucaklaşarak
Sevdiği her şeyden, uzaklaşarak
Hicret bir başkadır, gurbet başkadır
..
Özledikçe yüreğimde bir yer yanıyor
Hasret beni yakar anam, içim kanıyor
Bahar geldi göçmen kuşlar, geri geliyor
Benim yazım baharım yok, gurbet ellerde!
Biter günler, biter aylar, geçer seneler
Dilim dilim, parça parça, biçer seneler
Elemiyle, azabıyla, uçar seneler
Sızım, yaşım buharım yok, gurbet ellerde!
..
Sargılayın beni azmasın yaram
Yorgunum argınım, gurbet ellerde
İştahım kalmadı uykular haram
Gerginim, dargınım gurbet ellerde
Özlemden hasretten gönlüm dağlandı
Kanadım kırıldı kolum bağlandı
Yaşayan acındı, ölen ağlandı
Durgunum, kırgınım gurbet ellerde
..
Saçımı ağarttı, yaş’ım, yaşlarım
Yaş döküp ağlarım gurbet ellerde
Dururum dururum yine başlarım
Ah çekip ağlarım gurbet ellerde
Çok uğraştım mutlu günüm olmadı
Hâlâ gurbetteyim çilem dolmadı
Yıprandım, yoruldum derman kalmadı
Diz çöküp ağlarım gurbet ellerde
..
Vatandan ayrılıp ele göçmeyi
Vatanın var iken vatan seçmeyi
Anneden babadan yârden geçmeyi
Ölüm diyecekken gurbet demişler
Bütün sevdiklerin ardında kalır
Hasretin baskısı sırtında kalır
Aklın fikrin ruhun yurdunda kalır
Bunların hepsine gurbet demişler
..
Bıraksa alem
Susacak kalem
Bitmiyor çilem
Gurbet ellerde
Ateş hiç sönmez
Hararet inmez
Göz yaşı dinmez
Gurbet ellerde
..
En büyük sorun!
Ruhun daraldıkça canın sıkılır
Sinede yalnızlık en büyük sorun!
Bir değeri kalmaz dünyan yıkılır
Yine de yalnızlık en büyük sorun!
Bir lahzada yedi düvel aşarsın
Ne yolda kalırsın ne de şaşarsın
İç dünyan sel olur çağlar taşarsın
..
......
Gurbeti içime sindiremedim
Ok gibi içimi deliyor gurbet
Elemlerim çoktur, dindiremedim
Beni yerden yere çalıyor gurbet
İstikbal uğruna bir ömür heder
Umutlar tükenir nefesler biter
Her günü elemdir her günü keder
..
1 nisan 2005 tarihinden bu güne 500. şiirimi yazmış oldum.
Yurdumdan ayrıldım, ağladım durdum
Öldürüyor beni, bu zalim gurbet
Özledim aklımda vatanım yurdum
Solduruyor beni bu zalim gurbet
Rihlet eylesemde ersem murada
Çözümsüz ikilem kaldım arada
Hasretten bol bir şey yoktur burada
..
Yine hüzün, yine özlem, yine ahh...
Gurbet elde bundan gayri neyim var
Gülemedim hep ilendim yine vah
Gurbet elde bundan gayri neyim var
Koparıldım yıllar önce kökümden
Omuzlarım çöktü ağır yükümden
Azar azar yazıyorum öykümden
Gurbet elde bundan gayri neyim var
..
Hasret mangalında yandı ciğerin
Kül oldun ne buldun gurbet ellerde
Satılsan almazlar yok bir değerin
Kul oldun ne buldun gurbet ellerde
Değdi mi acaba çektiğin sancı
Ne yolcu sayıldın ne de bir hancı
Vardığın her yerde kaldın yabancı
Zül oldun ne buldun gurbet ellerde
..
Yüreğimde hasret fırını yanar
Söndüremem anam Ah, zalim gurbet!
Gönlüm vatan deyip sılayı anar
Kandıramam anam Ah, zalim gurbet!
Genç yaşta terkettim ev ile barkı
Kısmetsiz işlemez feleğin çarkı
Şıpır şıpır akar gözlerin arkı
Dindiremem anam Ah, zalim gurbet!
..
Bilirmisin hasreti, tanır mısın özlemi?
Tanımayan, tatmayan nakıs olur izlemi!
Nasıl yazar bir şair, eğer yoksa gözlemi
Atmaya gerek yoktur gurbet canımı yakar…. Ozan Mikdatî
Allah’ım bir ruh verdi, birde can taşıyorum,
Her seven insan gibi gönlümü okşuyorum.
Ben gurbette değilim gurbeti yaşıyorum.
Tatmaya gerek yoktur gurbet canımı yakar…İlhami Albayrak
..
Nedir yıllar yılı çektiğim çile
Kavruldum kül oldum bu hasret ile.
Nicesi yanarken benimle bile,
Gurbeti yaşarız gurbet içinde.
Dünyamız ayrıdır, rüyamız ayrı
Bunca çektiğimiz yetişir gayrı?
Tükenir ömürler kalmaz ki hayrı,
Gurbeti yaşarız gurbet içinde.
..
Bitmiyor kederin, tükenmez gamın
Öldürecek misin, ey zalim gurbet?
Ufaktan ufaktan esiyor samın
Solduracak mısın ey zalim gurbet?
Öyle bir seraba bağlattın beni
Hasret ateşiyle dağlattın beni
Otuz dort senedir ağlattın beni
..
Ne gurbet batar ne adı
Böyledir dünya hayatı
Herkes yapar bu feryatı
Ama gurbet devam eder
Otuz yıldır aynı sorun
Gelin bir de bana sorun
Kahrını çektim gavurun
Hâlâ gurbet devam eder
..
Ömrümüz geçiyor garip bir yerde
Saçıma ak düştü,gözüme perde
Bu gurbet düşürdü beni bin derde
Geşmişi,mazimi anar ağlarım
Bu gurbet başıma bak neler açtı
Nice arkadaşım bekaya göçtü
Gençlik elden gitti hayaller uçtu
Boş geçen ömrüme yanar ağlarım
..
Bırakıp da sana koşarcasına
Varamadık, gelemedik vatanım!
Doyasıya sende, yaşarcasına
Göremedik, gülemedik vatanım!
Gurbet elde hayat sürmek ne acı
Çıkıp gelsek bile ancak sılacı
Derdimize deva olan ilacı
Süremedik, bilemedik vatanım!
..
Gel diyorum yeter artık
Bu can bana dar geliyor
Halim senden beter artık
Ayrı kalmak zor geliyor
Semalarda yel gibiyim
Yeryüzünde el gibiyim
Coşkun akan sel gibiyim
Göz yaşlarım hür geliyor
..
Gurbet acı yutulmuyor
Tıkar bizi yavaş yavaş
Bir ateştir tutulmuyor
Yakar bizi yavaş yavaş
Göz yaşını yiye yiye
Ah vatanım diye diye
Boynumuzu eğe eğe
Büker bizi yavaş yavaş
..
Çektiğim hasretin adıdır gurbet
Bizim kalbimizde dert dizi dizi
Zehirin zakkumun tadıdır gurbet
Yaktı kül eyledi bu hasret bizi
Geçer bu ömrümüz başka adreste
Çok zordur olsakta altın kafeste
Ah vatanım deriz her bir nefeste
Yaktı kül eyledi bu hasret bizi
..