Düşmüşüm kucağına vatandan uzaktayım
Gurbet zalim, dert derin, talihim yaver değil.
Feleğin kıskacında binlerce tuzaktayım
Gurbet zalim, dert derin, talihim yaver değil.
Şu zavallı yüreğim tutuşur yanar nara
Gurbet kafes ben bülbül düşmüşüm ahu zâra
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
HOCAM BU ŞİİR SANKİ BANA YAZMIŞSINIZ KALEMİNİZ DAİM OLSUN ****10 SAYGILARIMLA
hocam bu şirinizi okurken kendi okudum sanki dizelerinizde yüreginize saglık saygılarımla yıldırım şimşek
Yürekten gurbet seslenişleri bir eser sunuyor gözlere...TAM PUAN.TEBRİKLER...
Sevgili Mehmet ustam Halime tercüman olmus siirini duygulara gark olarak okudum..Ictenlikle tebrik ediyorum...Dün gece zaten zaman IRMAGI kITABIN ELIMDEYDI Bastan sona tekrar okudum..Iyi ki de kitaplastirmissin..Insanin elinde bildigi yürekten kitap olmasi cok güzel bir duygu.Insallah Bülbül veGül Kitabini da öyle okuruz memleketime insanina gönül dolusu selamlar diyorum
Ne derdimin ilacı ne teselli veren var
Ne bu gönlün tabibi ne yaramı saran var
Ne arayan, ne soran, ne halimi gören var
Gurbet zalim, dert derin, talihim yaver değil
Kul düşmeye görsün derde ve gurbete...
Kaç dost var insan o zaman anlıyor...
Gurbet sızımı arttırdı...
Güzeldi. Tebrik ve saygımla
Pua vermeyi başaramadım malesef.
Belki teknik bir arızadandır.
Zalim gurbetin soğuk iklimi yetmez gibi
bir de derdin ateşine yanınca, cehennem azabına eş acılar yaşıyor insan.
Ne güzel dillendirmiş değerli hemşehrim
Ellerin yüreğin dert görmeye gardaş
Ümran Tokmak
Ne derdimin ilacı ne teselli veren var
Ne bu gönlün tabibi ne yaramı saran var
Ne arayan, ne soran, ne halimi gören var
Gurbet zalim, dert derin, talihim yaver değil
Çok güzel bir anlatım. Yüreğinize sağlık. Tebrikler ve tam puan. Şahdari.
Ozan Mehmet alıştı kedere, gama, derde
Bahtıma darılırım bitmeyen gecelerde
Mutluluktan eser yok dildeki hecelerde
Gurbet zalim, dert derin, talihim yaver değil.
Tebrikler sevgili adaşım!
Eskiler 'Gün ola harman ola' demişler. Ve doğru söylemişler. Kara gün kararıp kalmaz. Bir gün olur talihiniz yaver gider inşaallah.
Tam puanla özel listeme alıyor, daha nice muhteşem eserlere imza atmanız dileğiyle saygılar sunuyorum.
Vesselam...
O duyguları bizlerde paylaşıyoruz dostum..Yakınlıktaki uzaklık dahada acı...Yüreğine sağlık...
Saygılar...Muhabbetler......
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta