1.
bir sevinç
yakaladı yüreğimi dün gece
aldım attım yüreğimi
fırat suyuna
kimse görmedi
bir tek şahidim gece
2.
utandım aynalardan
namahreme bakar gibi
bakıyorum yüzüme
bu ben miyim
başka bir lisanda
kendisini tanımaya çalışan
3.
korku ve ümit
fısıldıyor gece böcekleri
ve sinekler hâlâ
kışa rağmen uçuşuyorlar
odamın camlarına
üç beş kedicik
umutlarını
çöp torbama bağlamışlar
korkularını
komşu çocuklarının sapan taşına
4.
dalgın bakan serçeler
bana azmi öğretti
bir haşiye düşürüp
yeniden şerh ettiler
onbeş yıl tahsilimde öğrenemediğim
bilgilerimi
5.
ekmeklerini
koka kola ile değiştiler
köyüme yeni gelen bu memur çocukları
bizimle oynamıyorlar artık
paylaşmıyorlar
oyuncakları kadar
sunî duygularını
6.
siyah bir mest bıraktı
ve üç beş elbise
öylece gitti dedem
neden götürmedi ki
belki tabutta yer yokmuş
ya mezarda
yeryüzü o kadar dar mı acaba
7.
kuytu bir karanlıkta
hep yakarış azaltıyordum güne
zamanın ne önemi var
bir müebbet mahkuma
içimin gardiyanı
kelepçe sattı yine
8.
haremlik rüşvet verildi
selâmlığa
artık her eve
serbestilik girdi
ve mahremiyet gömüldü üryan
herkes birbirini bahane gösterdi
hep lânetlendi şeytan
9.
her şeye rağmen
utanmadan yaşamak
utanmadan yaşlanmak
bile bile
10.
ey rüzigâr
sen ne sil
ne de karala
bırak
öylece kalsın
11.
ıstıraplar
basit kalır mı acep
ya gurbet
o bir içimlik su kadar kolay
yeter ki sabret
12.
azrail
bir deste gülle gelip
hoşsohbet etmeyecek bizimle
ölümün gizli eli alınca bedenimi
“acb-üz zeneb”im çürümeyecek
ama ben çürüyeceğim
bunu biliyorum
Ekim 1992, Malatya
Mehmet Ekici (taha)Kayıt Tarihi : 8.9.2005 19:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!