Gurbet dünya hanıdır, sıla cennet diyarı,
Sıla mekân-ı ahbap, ebed-ül abad darı.
Yoktur karar gurbette, mütemadi tağyir’ at,
Bir tarafta doğanlar, öbür yanda terhis’ at.
Yok, garanti yarına, dünya denen gurbette,
Gurbete gönül veren, sükût-u garabette!
Gurbet tarla sılaya, Ahirete bir mezra,
Sıla hasat mahalli, hoş eken geçer kara.
Konargöçer yolcular, gurbet yolda dinlence!
Mahiyeti istasyon, her göçen yaşlı gence.
Gönül vermek hatadır, şu gurbet çöllerine,
Âşık olmak beyhude, deniz ve göllerine.
Herkes sıla yolcusu, dost ahbap eğleşmiyor,
Gerçeği gören kimse, gurbete yerleşmiyor.
Kalıp yaşar gurbette, kalp sılaya müştaktır.
ebedlere hasreti, naziresiz bir aşktır.
Yüzde doksan ahbabım, taşınmışlar oraya,
Seyrandalar cennette, yerleşmişler saraya.
Bin can ile bu fakir, bekliyor sırasını,
Gına gelmiş gurbetten, arzular orasını.
İman ile gitmeyi gitmeyi, nasip etsin halıkım,
Korkmuyorum ölümden, ben gönüllü salikim.
Kayıt Tarihi : 25.5.2007 16:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!