Sılada yabancı kokular tütüyor.
Bu koku, baştan çıkarıcı, kışkırtıcı
Sılada gurbet kokusu
Yanımda aşkın hatırası
Soğuk geçerdi mevsimler
Yıllardan kıştı
Mevsimler kadar soğuktun
Kalbimin öksüz gurbet kuşu
Martın onbiri,
Ayın ondördü gibi
Soğuktu gurbet,
Sıla kokuyordun
Kucağında bir toprak
Anadolu gibi
Vatan oluyordun
Mevsimlerden kıştı
Doğru ya,
Yetmiş dokuzda
Her mevsim kıştı
Radyoda cızırtılı bir ses
Yurttan sesler korosu
Anadoluya dair
Ne varsa odada
ya kucağındaydı
Yada radyoda
Kıbrıs yavru vatandı
Seksene daha vardı
Belki yürümeden
İhtilal gelecekti
Yada ihtilalin ilk ayak sesleri
Oğlumun iz vuruşuydu
Ali koydum adını
Vatan olası
Bayrak olası
Bakışından belli
Bozkurt balası
Yetmiş dokuzdu oğul
Saban peşinde koşardık
Yetmiş dokuzun kıymeti
Bir avuç helal buğday için
Az mı seyirtirdin Alim
Elinde tırmık,
Önünde katır
Babam kıratçıydı,
Biz babadan demokrat
Sen Türkeşçi oldun
Yakıştı oğul
Vatan demek, sen demek
Biliyorum, sen de susuyorsun
Erkek adam, mertçe sever
Sevdiğini susar,
Ki Bayrak oğul
Bayrak kadar dik oğul
Alnı ak, yüzü pak oğul
Gün gelir, yeni bayraklar dolar ülkeye
Gün gelir, er yada geç
Turan olur adı ve Turan koyar
Ak sakallı bir dede
Yeni doğan torununa
Okuduğunda ilk ezanı
İlk şahitliği olur yurdun
ve bayrağın
Allah bir, Bayrak bir Vatan bir
Kayıt Tarihi : 11.6.2015 15:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir deneme şiiri, hikayesi de yazımı da antoloji üzerinden.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!