Sen ki gurbet kızı, uzakta olan
Dost eli uzanan, haktan olan
Sensin bu şaire bil ilham olan
Kaderimsin seni elemiyorum...
İnsandır adı ve mucizedir can
Söyleyin dostlarım, neden akar kan
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Degerli siir dostum Mehmet Bey kaleminizden duygu dolu, anlamli, güzel bir siir okumanin hazzina vardim. Yürek sesiniz daim olsun...tam puan+ant
Yüreğinize kaleminize sağlık çok harıka ve eksıksız bir şiir tebrikler Sayın Aparı. Sevgilerimle.
Tam puanlık güzel bir şiir okudum.Yüreğinize sağlık,herşey gönlünüzce olsun.
İYİ, GÜZEL, DOĞRU.
LEZZETLİ- TATLI.
HATASIZ VE USTACA.
PAYALŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER.
SELÂM VE SEVGİLER.
10 PUAN, TAM PUAN.
yürek ve kalem sesiniz hep ışıl ışıl ışıldasın şair,kutlarım
sevgiyle kalın e mi
Sen ki gurbet kızı, uzakta olan
Dost eli uzanan, haktan olan
Sensin bu şaire bil ilham olan
Kaderimsin seni elemiyorum...
___Gurbet hiçbir zaman sahipsiz değildir çünkü onu içinin ta derinliklerine kadar hisseden çok sayıda insan vardır. Ama buna rağmen gurbet, kişide 'sahipsizlik' duygusunu tetikleyen önemli olgulardan biridir. Bu duygunun duyumsattığı o ağır sessizlik, zamanla kişiyi içsel ve dışsal sesliliğe taşır.
İç sesinin duvarlarını çoğunlukla kendi için ören insan, bazen de benzer sessizliğe uğramış başka insanlar için duvarı aşar ve ötesine elini uzatır. Ona bu gücü veren ise sevgiyi evrensel boyutta hissedebilir olmasıdır. Bazen de kişi bu eylemini sadece sevgiliye dair gerçekleştirir.
Giriş dizelerinde şairimizin de benzer bir “durum”u ifade ettiğini ve bu duruma kendisinin de dahil olduğunu görüyoruz. Yani o’nun çok değer verdiği insan profili, bir bakıma kalemin kişisel değerinin de ne olduğu yönünde okuyucuya ipuçları veriyor.
Dost elini uzatan bir insanın şairimize ilham vermesi çok doğal bir sonuçtur. Ama yaşamın beklenmedik yanı karşısında o’nu “kaderi” olarak tercihlemek, doğallığın ötesinde bir “insan sevgisi”yle eşdeğerdir. O halde mekan itibariyle insanların birbirine uzak olması, sevgiye dair bir engel olarak gözükmemektedir, diyebilir miyiz?
İnsandır adı ve mucizedir can
Söyleyin dostlarım, neden akar kan
Semada ağaran, odur açan tan
Kan döken fitneyi bulamıyorum.
___Gelişme bölümü, girişteki öznelliğin yelpazesini biraz daha geniş alana açıyor. Bir yandan gurbet olgusunun kişiye özel olmadığının altı çiziliyor, diğer taraftan da o’nu kişiselliğe taşıyanın ne olduğunu vurgulanıyor.
Kişisel algılarım, insanlar arasında sürekli yaşanan ölüm olgusunun, bu sevgide ayrılığı getirmiş olmasına dairdir. Kaldı ki şairimizin insanın mucizevi varlığına ilişkin dokunuşları da bu tespitimi onaylar gibi duruyor.
Bölüm itibariyle ayrılığa dair yaşanmış bir kesinlik vardır. Kalemin sorguladığı tek şey ise buna sebep olan kötülüğün ne olduğu noktasıdır.
Gitme ne olur dost kal sen yanımda
Muhtacım ben sana dolaş kanımda
Sevenin muhtaçtır sana yarında
Turnalarla selam salamıyorum...
Bütün benliğinle göz dolduran sen
Her istediğini elde elden sen
Hayalimdesin sen, esmer kızsın sen
Yorgun bedenle tek olamıyorum.
___İlerleyen dizeler, yeniden giriş bölümündeki öznelliğin kapısını çalar. Şairimiz, kapıyı açan sevdiği insana birer birer özlemlerini ve beklentilerini sıralar. Ayrıca o’na hissettiği sevginin sadece şimdiki zamana dair olmadığını belirtir. Kağıt üzerinde dolaşan kalemin dönüp durduğu tek yer, sevilen insanın yokluğundaki varlıktır.
Şimdiye dek dizelerin seste uyumlu bir birliktelik gösterdiğini söylemeliyim. Ahenk, türkü tadı taşıyor ki bu gidişat, şiirin temasına dahil edilen gurbet’le neredeyse elele yürüyor görünümündedir.
Şiirin bütününe baktığımızda “dinamik”liğin o vurucu etkileri hiç yokmuşcasına görünüyor ama bana göre, bölüm sonlarına gelen dizelerdeki özgünlükle sessiz bir dinamiklik sergiliyor.
Karabulut akın etse üstüne
Sorgula kendini akıl büstüne
Küsme talihine deme ' kastı ne? '
Bir kara bahtlıyım gülemiyorum.
___Finale indiğimizde şiiri baştan sonra tekrar okumanın yararlı olduğuna inanıyorum. Böylece bütünü oluşturan parçaların birbiriyle uyumunu bir kez daha görebileceğimizi düşünüyorum.
Çünkü hatırlarsanız, bölümler arasında “öznellik” zaman zaman “ileri-geri plan”a alınmıştı. Ve bu durum haliyle uyum konusunda okuyucunun yanılgıya uğramasına yol açabilir gözüküyordu.
Final dizelerine gelince; şimdiye dek muhatabına ve yaşama dair kesin tespitlerde bulunan şairimizin, finalde “çaresizlik” duygusunu adımladığını görüyoruz.
İşte bu adımlar bence şiirin en önemli noktasıdır ki kalemin çaresizliği adımladıkça dikkatimizi iki detaya çekiyor olması, şiirin çıtasını yükseltmiştir.
Detaylardan ilki, çaresizliğin gurbet olgusuyla birebir örtüşen halidir, ikincisi de yaşanmış bir ayrılığın ardından şiirin girişinde ele alınan kadere başkaldırışın şimdi mücadeleden çok direkt bir teslimiyetçiliğe dönüşüdür.
Şairin kendine göre haklı sebepleri vardır ve o, bunları açıkça paylaşmak yerine muhattabına tavsiyede bulunmayı seçer. Son dizesiyle de bunu çok kolay yapamadığını hatta sadece tavsiyede kalmış olmanın getirdiği hüznü “kara bahtlıyım” ifadesine tutunarak vurgular.
Şiirin güney sesine sevgi ve saygımla,
Karabulut akın etse üstüne
Sorgula kendini akıl büstüne
Küsme talihine deme ' kastı ne? '
Bir kara bahtlıyım gülemiyorum.
Tebrikler üstadım. Akıcı ve anlamlı bir şiirdi. İlhamınız daim olsun.Saygı ve selamlar.
Gurbet kızı demişsiniz zaten. Özlem de olacak, üzüntüsü de çekilecek. Kolay değil. Tadı yerinde bir şiirdi. Kutlarım.+10
İnsandır adı ve mucizedir can
Söyleyin dostlarım, neden akar kan
Semada ağaran, odur açan tan
Kan döken fitneyi bulamıyorum.
YÜREĞİNİZE SAĞLIK TEBRİKLER.
Tebrikler yüreğinize sağlık kutlarım
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta