Ne söylesek dil buruk, kelimeler ölü, ses kırık
oturup bir şiir yazmak istersin gurbet kıyılarında
sıla ve özlem gelir dağ gibi oturur omzuna
bir yanın yıkılmış viran bir köy, bir yanın karakış
yorulursun çıkmaza yürümekten
üzülmekten, boyun bükmekten
gizli gizli ağlamaktan
kuruyunca dudağında umut bostanı
hiç bir iklim kucak açmaz içindeki hüzün çiçeğine
çöl yetimi bir mevsimiz işte
rüzgarda titreyen solgun yapraklar gibi
ne tutunacak bir dost eli
ne de sığınacak bir ana kucağı
kimselere anlatamadığın acılarını, hüzünlerini
duvarlara haykırırsın her gece çaresiz
uzaktadır tüm sevenlerimiz, sevdiklerimiz
özlemler büyüdükçe
kimi gün kuş olup uçmak isteriz yanarken içimiz
sürgün olup göçmek isteriz kimi gün
raylarda uzar da uzar çilemiz menzilsiz
sayarak yılları, ayrılıkları, hasretleri
yorgun göğsüne dayayıp başımızı gecenin
benim adım gurbet, benim adım hasret
ayrılık hıçkırırken her gece içimizde
artık kavuşmak için hayal de kuramıyoruz
özlemlerle, ölümlerle dağılıp gidiyoruz her gün
acılar ki yaşayanlar bilir ancak dertli türkülerle
gurbet kahrı hiç bir dile tercüme edilemez şimdilik.
Nuri CAN
Nuri CanKayıt Tarihi : 1.5.2018 20:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!