Ne zor kalbin ruhtan ayrılması
Çok zor akmıyor somaki mermer damlacıkları
Terini siliyor sünepe kaldırımlar
Üç ayaklı sandalyede oturmuş asırlık gölgeler
Bir telve dökülsün artık aynada görünmeden
gurbet görünüyor çok mu!
Lale devri ip üzerinde zıplamaz bu ışıklarda
Bu serzeniş de nedir? Leylekler buradan da geçmişti
Kovmayın kalabalıkları akşam üzeri
Barut tabağına tuz ekler gibi ikircik işçilik
Bizi bu ağlattı yıllardır gurbet(imizde)
Yıldızlar kandil gecesi bir kat daha canlıdır
Bulutları yırtan atlas mimarı gelecek diye
Tırnağı sökülmüş topraklarda ötecek miydi ak horoz
Kuzeyyıldızı cephesinde ham matemler yalvarıyor
Cumbayı kırıyor gömleksiz pençeler
Gözyaşlarıyla sulanmış saksılarda dikenler endam ederken
gurbet gidiyor çok mu!
Yanan ateş içinden bir de gazve kurtuluyor!
İzlerimin arşivine baktım,görmedim böyle bir figür
Keşmekeş çöl aslanları avlumda delta yığmışsa
Bir çit kırılmış..
Kapı bekçisine tebessüm anahtarı mı!
Gürsel ÇOPUR
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta