Gurbet - Gurbetçi
ŞiiR
Onlar ki güzel yurdumun bir köşesinde, köyde, kasabada, taşrada doğdu,
Yıllar aylar zaman geçti, gün geldi, artık toprağı yurdu, onu doyurmaz oldu,
Kimileri bir hışımla çıkıp evinden, elinde ne varsa satıp, tutunca bir an yolu,
Eskiden kağnılarla, kamyonlarla giderken, şimdikiler otöbüslerde alır soluğu,
Artık ankaralı izmirlidir, veya diyarbakır bursalı, belkide izmit, istanbullu,
Bir kaç milyon ise yurtdışında, avustralya, amerika ve de avrupalı olmuştu,
Öncekiler, buna kader, yazgı deyip durdu, sonrakiler bulduğu işi beğenmiyordu,
Şimdilerde oysa artık ekmek aslanın ağzı yerine, tam midesinde çadır kurmuştu…! ! !
Bazıları fabrika işçisiyken, kimileri ise yer altlarında, madenlerde çalışıyordu,
Kimileri mala mülke, refaha, bir çok şeye, çalışıp, çabalayarak kavuştu,
Şansı olanlarsa marketler zinciri, şirketler, fabrikalar patronu olmuştu,
Çoğunun yediği önünde iken, yiyemediklerini ise ardında bulmuştu…! ! !
Bazılarının oysa çoktan ümitleri tükendi, mahvolup harap, perişan oldu,
Öyleleri de var ki kendini, mapusta, hücre de,parmaklıklar ardında buldu,
Elde avuçta ne varsa hiç kalmadı, tüketmişti dahi cebindeki en son kuruşu,
Ona artık yaşam çekilmez oldu, çıkmazdaydı, kayboldu gitti, hüsranla bitti sonu,
Herkesin baş ucunda ayağında bir taş, tahta olurken, onun mezarı dahi bilinmiyordu…! ! !
Sen kolaymı sanırsın, şu an bizim yaşadığımız yeri, oraları GURBET denen yurdu,
Gönül şimdilerde kıpır kıpırdır, sıla dersen gözden ırakta, burnumuzda tüter oldu,
GURBETÇi, gurbette yaşamaktadır her gün, bin bir çeşit derdi, kederi vede sorunu,
Bilemedim bu nasıl adalet, böylemiydi hak hukuk, acep bizim için düzen bumuydu..! ! !
Gün geçmez, onca üzerimizde oynanan, tüm hilleleri. horlanışları, ve de türlü oyunu,
Bizlerin onlardan farkı, tenimiz esmer, saçımız gözümüz siyahtır, unutmayalım bunu,
Hatırlayalım dostlar, bize bunca yapılanı, unutma ha, sakın ola, yabancı olduğumuzu...! ! !
ister yurtta, vatanda ol, isterse yurtdışında, gurbet artık bizlerin diyarı,
Buraları olmuş çok zamandır, yarım asıra yakındır, insanlarımızın mekânı,
Yaşandı ve yaşanılır oralarda, günlük sayısızca hüzün, sevinç ve de anı,
Kimi gününü gün etmekle meşgul, ötekini ise sarmış gurbetin, gamı tasası,
Çoğunluğumuz ise gün ve gün, aşındırır oldu doktor veya hastane kapısı,
Ön sokaklar aydınlık, fır fırıldak ışıklı, Arkalar köhne karanlık, acılarla kaplı,
Gurbet denen oralar, O diyarlar, O yurtlar ise, bazılarının başının belası…! ! !
Bilip görmeyen, tanımamış olanlar için ise, oysa onların daha hâlâ tatlı rüyası…! ! !
Bazılarının ise başının belası… ….Kimilerinin oysa daha hâlâ tatlı rüyası…! ! !
Yazan: Ramazan Kocapınar
Gizemlikartal
ŞiiRLERiMiZ ve BiZ
BiZiM ŞiiRLERiMiZ – BiZiM GÖNÜL SARAYIMIZ
Ramazan Kocapınar tarafından kaleme alnıp yazılan (manzara resimli) - okunan (mp3) ve (Video) görüntüleri hazırlanan Buram buram memleket kokan hasret, sevinç, özlem, sevda ve bazende acılarla hüzün dolu olan duygu yüklü ŞiiRLER...
WEB ADRESLERiMiZ
ÖZEL SiTEMiZ: buradan tüm yapıtlarımıza ulaşabilirsiniz www.mysite.web.tr/ramazankocapinar/5131/gizemlikartal.html
ve
YAZI- RESiM - SES- ViDEO formatında ŞiiRLERiMiZ www.antoloji.com/Ramazan_Kocapinar
ve ya
ViDEO GÖRÜNTÜLÜ Kendi ŞiiRLERiMiZ ve ünlü ŞAiR´lerin en GÜZEL ŞiiR´lerine kendi hazırladığımız Video Klipleri …web sitemiz aşağıdaki adreste…
www.youtube.com/gizemlikartal1903
Kayıt Tarihi : 12.9.2007 01:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!