Yıl 1975 Ağustos ayı
Doğudan kara tren rayı
Ankara yolundayız
İlk defa biniyorum trene
Abim ve ben
İş aramaya geliyoruz Ankara'ya
Yatağımız.bavulumuz
Sırtımızda paltolarımız
Bu kadar insanı
Nasılda alıyor tren
Üç gece iki gün
Ankara'ya geliyor tren
İniyoruz garda
Aklım anamda kardaşlarımda
Onlarda olsaydı keşke burda
Sanki deniz gibi ışıl ışıl
Ankaralılar uyuyordu
Mışıl mışıl
Ulusu soruyoruz abimle
Aha şurada diyor
Yürüyoruz tıpış tıpış
Varıyoruz İş bankasına
Soruyoruz amca oğlunu
Kapıdan giremiyoruz
Habire dönüyoruz
Bekçi içeri girin diyor
Giremiyoruz
Ve havle çekiyoruz
İçeriye dalıyoruz
Yatak yorgan dağılıyor
Bütün çalışanlar
Bize bakıyor
Amca oğlu bizi görüyor
Bakmaya utanıyor
Başını kaldırıp bize bakıyor
Yanımıza geliyor
Bir adres veriyor
Aktepe dörtyol diye
Hasköy dört yola gidiyoruz
Yalnış oldu geri
Yatak yorgan bavullarla
Ulusa geliyoruz
Amca oğlunu bir daha
Rahatsız ediyoruz
Döner kapıdan doğru giriyoruz
Aktepe dörtyola gidiyoruz
Yıl 2008 Ankara'dayız
Yedi kardeş ve annem
Kendi halimizde yaşarken
Yavaş yavaş evleniyoruz
Birbirimizden ayrılıyoruz
Ve eski günlerimizi
Ankara'da anıyoruz
İyisiyle kötüsüyle,
Yaşamaya devam ediyoruz
07.Mart 3008 Ankara
Vecdi HatunoğluKayıt Tarihi : 7.3.2008 17:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1975 yılında Abim ve benim Ankaraya ilk geldiğimiz zamanın hikayesi Ankara'nın ışık selini ben deniz zannetmiştim.Doğuda bu kadar büyük şehir yoktu.İlk defa büyük şehire gelmiştim.Döner kapıyı ilk defa Ankara'da gördüm.Girişinde bayağı zorlandık.Utandık ama her şey başa gelince öğrenilirmiş.
gider gidersinde
ne yol biter
ne gün biter
birgün olur ki
gurbet sende
sen gurbette
bütünleşmişsin
yaşam hep gurbet olmuş
ruhatun
güzel olmuş kardaş
TÜM YORUMLAR (1)