Hasret kokar buram, buram yüzleri
Her köşe bucakta yaşardın gurbet
Yor yoksul bıraktın kimsesizleri
Bu nedir kim diye şaşardın gurbet
Sorma hal hatırdan belada başım
Param parça oldu canım yoldaşım
Tarhana çorbası katıksız aşım
Soframda yokluğu başardın gurbet
Dağ bayır yükselir görünmez ardın
Esen poyraz tipi yağsa akardın
Kaç yanık yolcuyu bağrında sardın
Dur durak bilmeden koşardın gurbet
Her güneş batanda hasretin çöker
Dertliler derdini kadehle döker
Sel yıkar bendini taş kaya söker
Nedense Yaz Bahar coşardın gurbet
Dağların engebe sarp ve kayalık
Gözün hırs bürüyen kurmuş ağalık
Bilmez'se kendini o beş paralık
Vurup suratına okşardın gurbet
Söylersin Âlim’im tok çıkar sözüm
Hasır neşirim ben topraktan özüm
Dumanı tütmeyen yanan bir közüm
Hep sende gam, keder yaşardın gurbet
06.03.2003 PERŞEMBE
Bekir AlimKayıt Tarihi : 27.6.2007 11:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!