bir dünya derdim var
oturmuş
şiir yazıyorum
bende kalan senlerin
şairliğinde.
Senin yüzünde eksilen benim canımın çıkmış yarısı
Son yürek atışımı sana verdimdi uzaksız
Adımın yanına esip gelen rüzgar
Eylüldede böyle eserdi
Bir yanımız sevebilmekti çığlıksız,
İnanmazdım tanrı'nın meleklerine.
Mikail'in mevsimlerine
Seni tanımadan önce.
Buz tutarmış ağustos,yanarmış meyer zemheri.
Tanrım nasılda yaratmış ellerini..
Konuşurken ağlıyor dudaklarım.
ben seni esilada kaybettim
zamandan parçalar kırıldığında.
kılıma sözüm geçmez ki kıpırdamasın.
kanımı kanımdan tutup atma....
nasıl defettim diye sorma seni
tutki cehennem'deyim
yanmaktan başka birşey yok.
veyahut cennet'teyim,
herşey var, yanmak yok...
Acısına yol verilmemiş caddede
Dikkate alınmamış bir ambulansın
Siren sesinde ölmek üzereyim
Sabah kahvaltılarına müebbet almış
Yanlızlık hüçresindeyim
Zamanın kalburu elediği aşkı hatırlamakla
Hangi felaketten geliyorsun.
Güneşin kızgın hali gibi.
köz olmuş dudakların
kimi öptüler....
ansızca yaşlanır insan
Hiç yaşamamışçasına
ak düştü düşücek derken saçlarına
bir sabah kar yağacak ocağına
ne kadar saklarsan sakla küf tutacak anıların
yaklaştıkça ölüm yaşamak isteyeceksin daha çok
yakarca dolu bir yaz mevsiminde
sabaha karşı ısırıldığım
ve bütün gece
cırcır böceklerine yaslayıp başımı
Zemheriyle yıkanmış bağların sefa saatlerinde
gömülmüş aşkların üzerine basmadan
fırtınası şiddetten yoksun
anason ağaçlarının gölgesinde
bir kıyıya kurduk soframızı
acıdan sonra bal içilmez derler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!