Bir tür “şiir tekniği”, yani “şiir bilgisi” olabilir mi sizce? Şiir bilgi sağlasın sağlamasın, şiirin nasıl yazılacağı, nasıl şair olunacağı bilinebilir mi?
______________________
______________________
Nurten Boz HÜREL
günaydın..şiir bence kişinin kendisini, müziksel bir şekilde ifade ediş biçimidir. şiir bilgisi burada devreye girer..şiir bence bilgi ile süslenmelidir..şekil ve teknik değişebilir..önemlili olan anlatılmak istenen veya yazan kişinin düşüncelerini anlaşılabilir bir dil ile aktarabilmesidir..sadece do ile bir ölümü veya doğumu anlatabilir..şair şiir yazan kişidir ve içsel duygularla şair olunur diye düşünüyorum...iyi günler efendim...
____________________
NUMAN ŞAHİN
tabiki şiirde/şairlikte,şiir tekniği ve şiir bilgisi diye bir kavram/unsur vardır.şiirin nasıl yazılacağı ve nasıl şair olunacağı bilinebilir/öğrenilebilir bir şeydir.ama bunların hepsinden önce yani bunları edinmeden önce şiirle o kişi arasında bir ünsiyet/ilişki olmalıdır.bu ünsiyet yoksa istediği kadar şiir okusun ve teknik donanım/bilgi edinsin bir işe yaramayacaktır. sadece teknik donanım yetseydi herkesin şiir yazabilmesi gerekirdi. bu ünsiyet olmadan yazılan şiirler hep eğreti/yapay/zorlama kalmaktadır.peki ünsiyet dediğimiz şey nedir ve nasıl oluşur.bunun ne olduğunu,nasıl oluştuğunu,düzeyini anlamak için kendi sürecinize/maceranıza bakın.orada göreceksiniz.bu ilişkinin yoğunluk derecesi şiirin/şairin kalibresini de belirlemektedir bence...selam ve saygılar.
_____________________
Aydın Sevgi
Selamlar,
Şiir,elbetteki öğrenilebilir bir olgudur.
Her şeyin bir tekniği olduğu gibi şiirin ve şair olmanın da teknikleri vardır.
iyi şiiri ve şairi teknik şiir ve şairden ayıran özellik sadece duygu,yani ilham noktasında başlar.Doğuştan bu yeteneğe sahip olan şairler yazdıkları ruha hitab eden şiirlerle bir adım önde durabilirer.
Ancak; Şiir sonuçta bir teknik işidir.
Okunurken ifade edilmek istenen duygunun akıcı bir dille ifade edilmesi gerekir.Şiir dili nesir dilinden çok farklıdır.Şiirin kendine has bir çigisi ve ezgisi oluşur okunurken...işte bu nokta çok önemlidir.
Saygılarımla.
____________________
Yasin Vasat
Bu soruyu şiir denen şeyi ilk kez yazan,ortaya koyan adama sormak lazım..Ortada ne bilgi,ne teknik nede adlandırılmış herhangi birşey vardır..Bu durumda kişiyi yazmaya iten güç duygulardır.Duyguları ahenkli anlatma anlayışı mutlaka duyguyu anlatmaktan sonra gelmiştir..Süreç içinde şiirlerin içerik,şekil olarak gruplandırılması şiirin esas gayesini unutturmamalıdır...Her şair kendi tekniğini geliştirebilir,herhangi bir tekniğe bağlı olmak zorunda değildir...Zaten bir tekniğe bağımlı kalınsaydı bugün elimizde bu kadar çeşitli teknik olmazdı.Şiirde esas olan manadır..Bunu aktarabilmektir...Teknik şiirin bir aksesuarıdır ama önemli bir aksesuardır.
_______________________
Ahmet TIĞLI
Elhak vardır.Olabilir mi tereddüt yaratan bir soru.Şiir bilgisi olmadan,şiir tekniklerini bilmeden şiir yazılabilir mi sorusu ve bu olmadan da nasıl şair olunabilir? Ben saha önce de bu görüşlerimi ifade etmiştim.Şiir yazılabilir,eğer buna şiir denirse.Bir hece vezninin asgarı kurallarını bilmeden ve buna uymadan buna nasıl şiir diyeceğiz.Eğer şiir diyemiyeceksek bunu yazana şairde denmemesi gerekir.Peki ne diyeceğiz.Bunun bir adı var; Müteşair demek daha doğrudur.Nasıl şair olunabilir sorusu gene bana ters gelen bir soru.Ben şair doğulur olunmaz diyorum.Bir yetenek olacak.Ancak bu yetenek bilgiyle kültürle geliştirilebilir.Gene söylüyorum tekellerin egemen olduğu,paranın imparatorluğunu ilan ettiği günümüz dünyasında,bilgi ve kültüre
şaşı bakılmaktadır.Durum tersine dönmüş bilgi tu kaka yapılmış,ayaklar baş başlar ayak olmuştur.Eğer bu böyle olmasaydı,sorulan sorunuzda bile olabilir mi sorusunu soramazdınız.Bilinç altınız size bu soruyu sorduruyor.Çünkü bir gerçek var.Bu kaosta değer değer olduğunu nasıl kanıtlayacak,sorulması gereken ana soru budur.Saygılarımla.
____________________________
Hülya DAL
şiir yazmak bir yetenektir. şiir yazmaktaki başarı ise yeteneğin biçimlenmesidir. duygularını anlatabilme yeteneğinin yazılımda daha çok kullanan insanlar daha rahat şiir yazar. duygularını sözel kullananlar yazma eğilimi gelişmediği için başarı oranları daha azdır. şair ve yazarlarımızın ortak noktası çok kitap okumalarıdır. kendini gelişimelerden haberdar ederler. ben serbest yazan bir şairim heceli şiirlerimde vardır. eskiden hermatik imgeli şiir komposizyon yazardım. daha sonra serbest anlatıma yer verdim şiirlerimde imgeli şiir yazmak zordur. anlamak bir onun kadar da zor olabilir. ve bu imgeyle anlatımı geliştirdim. eleştiri aldım. eleştirilerimi değerlendirdim. ilişiklendirmeyi öğrendim. şiiri uzun yazmak anlatım olmadığını önemli olan az cümlelerle okuyucuya anlatılmak istenilen duyguyu anlatmayı öğrendim. demekki bir şair yazıyla kendini ifade edemiyorsa şair olamaz fakat ifade ediyorsa şiirin amacını ilişiklendirmenin nasıl olacağı gibi bir çok yönlendirmede kendini geliştirebilir. ben bunu başardım. ve çok yoğun bir çalışmayla azimle kitabımı hazır hale getirdim. bana ait hülya çetiner dal imzalı gözlerini kime emanet bıraksam şiir kitabım çok yakında çıkıyor. bu benim acizane fikrim. hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Nasıl şair olunur? Sorunun bu kısmını kaçırmışım.
Rimbaud’un 16-20 yaş arasında yazdığı şiirlere vurulanlar, ölümünden yıllar sonra yakasına yapışıyorlar: Bizi kandırdın, neler yazmışsın ama öğrendik ki bir nihilist gibi yaşamışsın!
Kavafis’in Kıbrıs için enosis’i savunduğunu öğrenenler, emperyalizme karşı olmadığını ve İngiliz işgalcileriyle pek iyi geçindiğini ve onlara çalıştığını anlayanlar, Mısır’da yaşayıp Arapça bilmediğini, Türkiye’de yaşadığı dönemde Türkçeye hiç ilgi duymadığını öğrenenler; nefret edip bir köşeye fırlatıyorlar şiirlerini. Ne kadar zayıf ulusal bağlara sahip olduğunu şiirlerinde hissetmek mümkündür oysa.
Nasıl okunur şiir? Şair nasıl anlaşılır? Okur şiirle ve şairle nasıl bir bağlantı kurar arasında?
İyi bir okuma nasıl yapılır, iyi bir okur nasıl olunur? Asıl soru budur. Şairi şiire götüren yol da budur.
____________________________________
Nesrin CANSEVER
Çok önemlidir şiir tekniğine ve bilgisine erişmek ve bir o kadar da önemsizdir.
Örneğin; eğer dilinizi iyi kullanıyorsanız, bunu ya eğitime ya ilginize ya da çevrenize borçlusunuzdur. Ama bunu yağabiliyorsanız artık; bir toplantıda konuşmanız gerektiğinde nasıl konuşacağınıza değil, ne konuşacağınıza, ne anlatmak istediğinize, düşünce ve duygularınıza odaklanabilirsiniz. Dil bilginiz size böyle bir kolaylık sağlar. Bence şiirde teknik ve bilgi konusu da böyledir.
Şiir, akademik bir uzmanlık alanı. Ancak şairlik, öyle değil. Öyle olsa dünyanın her akademesinde Edebiyat Fakültelerinde öğretim görevlisi olanlar eşsiz yapıtlar verirlerdi.
Şiir bilgisine ve tekniklerine bizi 'iyi okuma' götürür. 'Okumak' üzerinde ustalaşmış kişiler, hayatın her alanında bu değerli edinimden faydalanırlar. Ama şiir için, bu, bilassa gerekli.
____________________________
Gül DOĞAN
şiir bilgisi ve tekniği olabilir muhakkak. vesselam benim elime de boya ve kağıt verseler resim yapamam.kabiliyet his meselesi bana göre. ama tabi yürekten kopup gelenede teknikle yazana da saygı duymak lazım. sevgilerle. Gül Doğan
_____________________________
Ufuk BAYRAKTAR
şiirselliği sağlamak adına bir tekniğim yok benim... ama şiir de ''şiir'' olmalı bence, yapabiliyor muyum, bilmiyorum...
______________________________
Sevil NİZAMOĞULLARI
'Hiçbir teknik kullanılmadan yazılan ve rasgele oluşan şiirlerin güzel olması tesadüflere bağlıdır. 'M.Nuri Parmaksız.
Hece yada aruzla yazılan şiirlerin zaten bir tekniği var ama serbes şiirinde bir tekniği vardır. Serbes şiir de teknik belli kalıplarla değil elbette ama ses oyunları ve ahengi sağlayan unsurlar ve her şairin kendi yarattığı bir teknik vardır.
Bu teknikler belki öğretilir ama şair yapmaz elbette. Öncelikle yetenek gerekiyor. sonra duygu, düşünce ve yetenek bu tekniklerle yoğrulduğunda şair olunabilir yada yazılan şiir olabilir bana göre.
_____________________________
Mehmet Emin ERMEKİN
Şiirinde ilköğretim,lise,yüksekokul çağları vardır bence.Yıllar önce yazdığımız bir şiiri okuduğumuz zaman üzerinde bazı değişikliklere gitme ihtiyacı duyabiliriz. Neden? Çünkü penceremiz büyümüştür, kelime hazinemiz daha da gelişmiştir.Olaylara bakış açımız değişmiştir.Gençlik çağlarımızda yazdığımız aşk şiirleri ilerleyen yıllarda toplumsal,sosyal, felsefik ve benzeri konulara yönelebilir.Bu dönemlerde de şiir yazan, kendine has tekniklerle farklı bir konumda yürüdüğünü zaten ilk önce kendisi anlayacaktır.Saygılarımla...
_______________________________
Burhanettin AKDAĞ
Bu haftanın özellikle ikinci yarısındaki yoğunluğum beni sizlerden epeyce uzaklaştırdı. Hatta Şiir Yarışmasına bile şiirimi göndermeyi unuttum ve üzgünüm. Şiirin hayatımdaki yerini ondan birkaç gün uzaklaşınca daha iyi anladım.
Bu konu ile ilgili olarak fazla söz etmeye gerek yok, şiir yazmanın duygu işi olduğunu biliyoruz. Ancak ve kesinlikle bilinen ünlü şiirleri okumanın ve şiir tekniği ile ilgili bilgileri bilmenin ne vazgeçilmez şart olduğunu bilmekteyim.
______________________________
Abdurrahman GÜLEÇ
Öncelikle şiir bir Sanat dalıdır.Tabiki bütün sanat dallarında olduğu gibi iyi bir şair olmak için öncelikle yetenek gereklidir.
Ancak her sanat dalında olduğu gibi şiirde de belli temel teknikler vardır.
Kişiye münhasır tarz ayrı bir şeydir.Bilinçli yada bilinçsiz yapılsın şiire teknikleri uygulanmaz ise o yapılan kötü yazılmış bir nesirden öteye geçemez.
______________________________
Fatma ÇAĞLAYAN
yetenek siirine göre teknigini giydirmesini de bilir...
__________________________________
Büşra ARSLAN
Birçok sanat dalında olduğu gibi şiirin de tekniği vardır.. ve olması gereken en önemli unsurdur... Yoksa alt alta sıralanmış tüm sözcüklere şiir dememiz gerekecek ki bunu şaire haksızlık olarak değerlendiriyorum.. Bu tekniği geliştiren kişi de şairdir.. Şiiri nesirden ayıran ince nokta da, belki şairin kendine has tekniğidir.. Nesirde çok başarılı olan insanların şiirde bu başarıyı göstermemesi de bu bağlamda düşündürücüdür...
Şiirin nasıl yazılacağı kanımca bilinmez.. Şiir kişiyi sürükler.. Kişi akışına kapılır..Bunu netleştirmek zordur.. kestirmek mumkundur..nasıl şiir yazılacağı nasıl şair olunacağını sadece kestirebiliriz...
__________________________
Metin KEMAL
Her insanın bir şiiri var yani benliğindeki karakterlere göre ve bunlar gerek düşüncede gerekse kağıt üzerinde yarini alır, örneğin çok sevdiği bir şairin şiire kattığı biçim, bu lirik, epik, pastoral yahut başka bir biçim üzerine kuyrulmuş dizeler olabilir. Yalnız her insan şiir yazabilir ama herkes şair olamaz. Bu da okuyucunun, yazanın eserlerinden haz almasıyla gelişir. Tabiki okuyucuyu etkilemek için de bir teknik uygulandığı meçhul.
Sevgi ve Saygılarımla.
_________________________________
Nilüfer AYDUR
Nota bilgisi müzite ne anlama geliyorsa, şiir yazarken de teknik bilgi sahibi olmak o anlama gelir. Biri sazı alır eline oynar, kurcalar, çalar; diğeri eğitimini alarak çalar. Aralarındaki farkı hemen anlar dinleyici, eğitimli olan saygınlık açısından hep bir adım önde gider, ama hangisi daha yakındır gönül kapısına, hangisi daha çok girer halkın arasına diye sorunca, alınan cevaplar insanı çok şaşırtabilir. Tabi ki bu bir tercih meselesi, ve şairin, şiiri ne amaçla yazdığı sorusuna verdiği cevabın neticesi. Maksat, mükemmel bir sanat eseri yaratmak mı, felsefe üretmek mi, ya da sadece içini döküp rahatlamak mı? Bence; mümkünse bunların hepsi, yani eğitimle desteklenmiş doğal teknik.
___________________________________
Erol ERDOĞAN
Bu konu, hem sanat,hem de zanaat için süren 'mektepli,alaylı' tartışmasına benzer anlayışlara açıktır.Konunun hangi tarafına yakın olursak olalım,bana göre her savunduğumuz görüşün bir 'değilleyeni' olacaktır.Bu nedenle ben şiirin türüne,vermek istediği duyguya göre her iki anlayışa göre de yazılabileceğini düşünüyorum.Saygılarımla...
______________________________________
İbrahim ÇOŞAR
Dilbilgisi kurallarını bilen ve edebiyatla ilgili temek bilgileri alan herkes bir teknikle şiir yazabilir. Heceli, durgulu, uyaklı velhasıl tüm kurallara yugun şiir yazılabilir ama şiire o duyguyu verebilir mi, bence veremez, o duygu ancak bir ruhla bir sevdayla, yürekle, şair yüreğiyle verilir.
_________________________________
Türk Öğer KOÇ
Bu soru biraz da Dilbilgisi kurallarını bilmeyen biri konuşur mu, yazar mı'ya benziyor, konuşur ve yazar ama onun konuşup yazmasından çok okuyup dinleyene bakmak lazım, Benim okuduğumda katliam olarak kabul ettiğim bir şiire 80 in üzerinde hem de beğeni ile okuduğum arkadaşlardan da olmak üzere yorum görüyorum... yazanın yapısı kadar okuyanın yapısı ve bilgisi de önemli...
________________________________
Şiir Perisi GrubuKayıt Tarihi : 24.2.2007 12:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sakin deniz hırçın
bekliyordu bağrına vuracak her dalgayı
gelecek azgın köpüklü dalgalara ilgisiz kaygısız kayıtsız
esintiyi misafirini ağırlayan ev sahibi edasıyla karşıladı
PİRAMİT (ÜÇGEN) Şiir Tekniği:Sayfa yeterli değil,1-3-5-7-9-11'dir,dizelerdeki sözcük sayısı.Piramit(üçgen)şekli oluşur.
Dize başı ve sonu sözcükleri cümle oluşturur.
Dize başı:Ada sakin bekliyordu gelecek esintiyi.
Dize sonu:Ada hırçın dalgayı kayıtsız karşıladı.
Şiir tekniği çalışmalarım var.Güzel dilimiz bu konuda çok elverişli.Şiire yeni renkler,görsellik ve tat katabiliriz.
Görüş ve önerilerinizi beklerim.Şiir dostlarına saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (1)