//..GÜNÜN SORUSU...Şiiri ne zaman ve nas ...

Şiir Perisi Grubu
220

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

//..GÜNÜN SORUSU...Şiiri ne zaman ve nasıl yazıyorsunuz? Her şey için şiir yazabilir misiniz?

Şiiri ne zaman ve nasıl yazıyorsunuz? Her şey için şiir yazabilir misiniz?

________________________
________________________

Gül DOĞAN

En çok müzik dinlerken yazıyorum ama ben şair olmadığımı hep söylerim bu durumda bunlarda şiir değil ve de sadece kendimle hasbihal ediyorum diyede belirtirim. Herşeye yazar mıyım? Evet etkilemişse yazarım. Ama asla siyasi ideolojiler üzerine yazmam.. Sevgilerle. Gül Doğan

________________________

Ziya DOĞAN

Günaydın arkadaşlarım,
Şiir yazmanın zaman ve mekanı yoktur bence, bir duygu, bir olay, bir kelime, bazen bir ses şiirin katarını oluşturur, o duygu ile vagonlar yavaş yavaş dizilmeye başlar, başlangıcı bellidir şiirin, ancak bitiş zamanı şairin başka bir katar bulduğu anda sonlanır, süresi şairin duygu yoğunluğunun sürmesine bağlıdır, bazen birkaç saatte bitebildiği gibi, 8 ay süren şiirlerim de olmuştur, şairin dünya görüşüne, kendi kabuklarını çatlatması ölçüsüne göre sonsuz konu bulunabilir diye düşünüyorum. Sevgi ve saygılarımla.

________________________

Sevim Erdoğan Tezel

Herşey için evet...
zamanı ve makanı değişir elbet.

Bir tövbekarın ağzından, yasak ilişkilerden,
madde kullananların feryatlarından tutun da...
Sadece yaşadıklarımı değil çevreden de algılanarak.
Kendimi de dinlediğim olur elbet ara sıra.

Gelir ilham gelmesine de
hemen kaçar gider
sonra uğraş dur ki...
Damıtıp damıtıp, neşter elimde hep
didik didik...
aylarca.

İşte ben
bir gün, evet bu yolda hızla ilerlemekteyim
ve bu yoldan ayrılmayacağım.
Adımın önüne ŞAİR sıfatı eklenene dek

Soruyu kendime yöneltilmiş sanarak.

Sevim Erdoğan Tezel

________________________

Suna DOĞANAY

Herşey için şiir yazılabilir. Tamamen etkileşim meselesidir düşüncesindeyim. Her gün aynı sokağın, aynı evin önünden geçersiniz hiçbirşey görmezsiniz. Ama öyle bir an gelir ki; o her gün önünden geçtiğiniz ve farketmediğiniz nesnenin üzerinden sizi etkileyen bir ses yükselir. Ardından dizeler dökülüverir. Bir çiçeğin kokusu, bir arının çiçekle buluşması, bir çocuğun düşmesi, bir de o an ruhunuzdan kopup gelen sesler bütünlüğü tamamlanırsa şiir kendiliğinden doğacaktır.
Sevgilerimle.

________________________

Nesrin CANSEVER

Zaman’dan ve nasıl’dan geçtiğimde yazıyorum.
Her şey için şiir yazamam. Bir şey için yazamadığım gibi.
İlişkileri yazmak isterim. Diyalektiğin her şeye vurgu yaptığı ve bir şeyin diğer şeylerle arasındaki bağlarının olabildiğince sezildiği şiirler yazmak isterim.

________________________

Ahmet TIĞLI

Herşey için şiir yazılır yeterki o sanatın olmazsa olmazı olan estetiğin yakalanmış olması gerekir.Her şairin nasıl şiir yazdığı konusu farklı olduğunu düşünüyorum.Ben nasıl yazıyorum onu söylemem bu soyut soruya daha anlam kazandıracağını ümit ediyorum.O zaman şairinde ummadığı bir zamandır.Ama ben bazı yerlerde ve mekânlarda iyi şiir yazdığımı gözlemledim.Sözgelimi,memleketim olan Abana ya giderim orada bir balkonum var,bir iki kadeh içerken dizeler adeta kafamda koşuşur.Birde Bodrum a Avta Tatil köyünde zorlanmadığımı gördüm.Nasıl oluyor.Önce bana bir cümle olarak gelir,sözgelimi'Melekler Yargılanır Günahsızlığından'.Bu cümleyi bir yere koyarım acele etmem bunun altına dize bulmak zor olmaz.Yazdığımı tekrar tekrar okurum belki yirmi otuz bunu yüksek sesle yaparım.O arada biryerde akıcılığın bozulduğunu hissederim.Hemen değiştiririm.Bu birkaç günde sürer,bir saatte.Benim için şiir son şeklini tamam dediğim zaman biter.Bazen konu aklıma gelir kurgularım yazarım,başlığı sonra ararım.Benim çalışma şeklim budur.Sevgiyle kalın.

Ahmet TIĞLI

________________________

Atilla GÜLER

Her zaman, her yerde ve her şey için şiir yazıyorum. Beni etkileyen bir olgu, bir kişi, bir tını veya sadece bir kelime bir anda şiir olarak dökülüyor. Kısacası benim için şiirin yeri ve zamanı yok. Sırf bu yüzden uykularımın bölündüğünü biliyorum :)

________________________

Ali Rıza ATASOY

Şiirin zamanı, mekanı, konusu ve şekli önceden tespit edilmez bence; şiir gelir ve yazılır. Ben şahsen öyle yapıyorum. Çoğu kez şiir, bir anda gelir. Belki bir iş görüşmesinde, belki bir toplantı esnasında, yada seyahat anıda bir anda içime doğuverir. Bazen iş toplantılarında önemli bir gündem maddesini görüşürken birden birkaç dize de olsa şiir geliverir, görenler beni toplantıyla ilgili not alıyor zannederler. Bense o aniden doğan şiirin/çocuğun çığlıklarını kayda almakla meşgulümdür. Bazen bir yerden geçerken, bir yerde yemek yerken, sohbet ederken geliverir.O anda üzerimde kağıt kalem yoksa, hemen görevliye seslenirim “çabuk bana bir kağıt kalem getirin” diye, ancak kağıt kalem gelinceye kadar genellikle unuturum bir daha hatırlayamam ve o şiir /çocuk ölü doğmuş olur böylece.. Dolaşıp gezdiğim, seyahat ettiğim yerleri gözlemlerim; gördüğüm insanlar, olaylar, tabiat, bulunduğum mekan ve ortam bana hal diliyle bir şeyler söyler çoğu kez. Ve işte bunlar çoğu kez yeni bir şiir / çocuk olarak doğar. “Şu konuyla ilgili bir şiir yazmalıyım” dediğim de çok olmuştur, ama hiç birisini bugüne kadar yazamadım galiba. Örneğin; 1980’li yıllarda “Bir Ankara şiiri yazmalıyım” diye içimden geçirmiştim uzun süre, hatta kendi kendime mırıldandığım ilk dizesini bile hatırlıyorum şimdi;

“Çıkrıkçılar Yokuşu’nda her akşam …”

şeklinde başlıyordu galiba, ama aradan çeyrek asır geçti hala böyle bir şiiri yazamadım.
Kısacası; şiir öyle bir anda gelir ki mekanını, zamanını, konusunu, şeklini vs önceden kestiremem. Şiir gelip kağıda dökülmeye başladığı an; onun doğum sancısını ruhumda ve bedenimde duyarım, çevremle o an ilişkim kesilir.Eğer yanımda eşim, çocuklarım, yakınlarım dahil başkaları varsa; onları görmem, onları duymam ve bu büyük sancının ardından şiir doğar. Yeni bir bebeğe kavuşmuş anne-baba mutluluğu ile o yeni şiirimi en güzel giysilerle giydirerek son şeklini veririm.Ondan sonra; kesintiye uğrayan bir filmin kaldığı yerden tekrar başlaması gibi normal hayatıma kaldığım yerden devam ederim, yeni bir şiir / çocuğum doğuncaya kadar…

Tüm şiir dostlarına selamlar,saygılar…08/03/2997 – ali rıza atasoy

________________________

Burhanettin AKDAĞ

Şiirlerimin ilk başlangıç zamanı günün her saati olabilir. Tabii öncelikle bir olay, bir kelime veya doğa beni etkilediğinde şiirimin adı ve teması belirlenmiş olur. Ama şiire şekil vermek adına bütün uğraşımı gecenin en verimli saatleri dediğim en sessiz zamanlara saklarım. Çünkü duygularım ve ben baş başa kalmışızdır o an. Ama bir şiirin olgunlaşması için (tabii mana hariç şekil ve akıcılık olarak) belirli bir sürenin geçmesini bekliyorum. Zaten bir hafta sonra şiiri sanki ilk kez okuyormuşçasına eksikleri hemen gözüme çarpar. Şiirin şiir gibi olması için bence bir süre bekleyip eksiklerinden arındırılması gerekir.

Eğer şair kendi duygu aleminde aklı her şeye yetiyorsa bunu şiire dönüştürmesi zor olmaz. Yani her konu için şiir yazılır, hayat sadece aşk şiirleri veya hüzün dizeleri yazılacak kadar dar bir çerçevede değildir. Elbette ki şairin kendi düşüncesine göre şiir yazması olağandır, ama bence konu sınırlaması yoktur ve olamaz.

________________________

Aydın SEVGİ

Şiirin ne zaman geleceği hiç belli olmuyor.O an imkanım ne ise hemen yazarım.Daha sonra da düzenlerin.
Şiir müsade ederse herşeyi yazabiliirm.
Saygılarımla.

________________________

Fatma ÇAĞLAYAN

güzel bir soru... genelde basimi yastiga koydugum anda gelir...ve bazen karanlikta defterime yazmaya calisirim...sabah defterime baktigimda harfler savas halindedir...
hersey icin siir yazilabilirmi sorusuna gelince...o anki duygu yogunlugunuza bakar...

________________________

Nurcan GÖKSEL

BİR KALEMİN UCUNDA

Kalabalıklarda biriktiriyorum
Sözlerimi,
Geceleri düzene koyuyorum,
Sabaha karşı bir kalemin
Ucunda.
Yazıyorum, bilmiyorum!
Kaç sözcük,
Kaç kişi,
Kaç şehir
Hapsettim satırılar arasına..

Nurcan Göksel

Bir şiirmle yanıt vermek istedim. Beğeniler farklı oluyor ama her şey için bir şiirim var. Ben gecenin her hangi bir saatinde ezberlerim yazacaklarımı küçük şiirde olduğu gibi yol bulur.
Herkese sevgiyle.

________________________

Abdulsemet TELİMEN

Ben en çok kendimle baş başa kaldığımda yani kendimle hasbihal etme ortamını yakaladığımda ve genelde geceleri daha çok yazıyorum :)
bunun yanında şiir yazmanın bir vakti olmadığını düşünüyorum şiir bir duygu meselesi bazen yoğun duygu birikimi sonucu çok kısa bir zamanda çok uzunca bir şiir yazılabildiği gibi bazen de tam tersi uzun bir sürede çok kısa bir dörtlük üzerinde çalışmakta söz konusu olabiliyor beni etkileyen her hangi bir konu olduğunda o konu üzerinde yazabiliyorum saygılarımla

Abdulsemet Telimen

________________________

Kazım UZUN

Şiir yazılmaz. O kendini yazdırır. Örneğin, bugün için şiir yazayım diye düşünmemiştim. Ama gruplarda bu güne farklı tarifler konmaya çalışılması beni etkiledi ve yazdırdı kendini.

http://kazimuzun.azbuz.com/readArticle.jsp? objectID=5000000001228039

Yani şiir zaman ve mekanını ya da konusunu kendi belirler, yüreğimizde hissettirdikleriyle.... Sevgilerimle...

________________________
Erol ERDOĞAN

Daha çok hüzünlü olduğum anlarda yazabiliyorum şiiri.Muhtemelen gecenin ilerleyen saatlerinde,kendimle baş başa olduğum zamanlarda yani.
Her şeye şiir yazamıyorum.Önce derdi içime düşmeli bir duygunun,içimi daraltmalı ve çıkacak bir yol aramalı.İşte o anda,o duyguyu dillendirebiliyorum mısralarla.
Saygılarımı sunuyorum.

________________________

İsmail TEKİN

'şiir, insana sunulmuş yemek gibidir.
ve herkesin damak tadı farklıdır.'

şiir yazmanın yeri ve zamanı olmaz bence.
fransız bir şairin dediği gibi (yanlışsam düzeltin)
'Şiirin ilk mısrası Tanrı vergisidir, gerisi şairin yeteneğine kalmıştır'
sözü aklıma gelir ve hak veririm bazen.

'şiir, duygu patlamasıdır, bazen zarar da verebilir insana.'

1996'dan beri şiir yazarım.
her yazdığım şiir sonunda aklımdan şu geçer
' sanırım, bu en son şiirim olacak ve bundan sonra bir daha yazamayacağım.'
nedense bu laf bayatladı bende.
çünkü, 1996'dan beri yazdığım şiir sayısını bilmiyorum.
şiir yazmak içinizde varsa eğer, yazarsınız ve engelleyemezsiniz.

'şiir, kalp travmasıdır.'

'şiir, aklın ve kalbin uyum içersinde birbiri arasında gelgitleridir.'

' Aşk, kalbin zekatıdır; şiir, aşkın...'

ismail tekin(şiirbaz)
http://www.antoloji.com/ismail_tekin

________________________

Şiir Perisi Grubu
Kayıt Tarihi : 8.3.2007 22:38:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Fatma Çağlayan
    Fatma Çağlayan

    yazan yüreklere tebriklerimle...sevgiler

    Cevap Yaz
  • Turan Orak
    Turan Orak

    Değerli bilgilerini bizlerle paylaşan bütün şairlerimizi kutluyorum...

    Sevgi ve saygı ile...

    Cevap Yaz
  • Turan Orak
    Turan Orak

    Değerli bilgilerini bizlerle paylaşan bütün şairlerimizi kutluyorum...

    Sevgi ve saygı ile...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Şiir Perisi Grubu