Sizce şiir sadece duyguyla mı yazılır? Yoksa kurgu şiirler de olabilir mi? Hiç aşık olmadan aşk şiiri yazmak gibi, yani şair hissetmediği bir şeyi yazabilir mi?
________________________
________________________
Nurten BOZ HÜREL
Günaydın...Bence şiir hislerle yazılır..Yaşanmış duygular, yaşayamadığımız duygular, başkalarının yaşadıkları ve hayat.Kısaca hayatın özüdür...Şair hisseder ve yazar..Şunu yazın demekle ben yazamam...Öncelikle onu hissetmem gerekir...teşekkürler...saygı ile...
________________________
Turgut UZDU
Günaydın.Bence yazabilir, ya da yazabilmeli. Şairliğin özelliği burda diye düşünüyorum. Şairler, hayalleri zengin insanlardır. Hayallerinde her olayı yaşayıp hissedebilirler gerçekmiş gibi. Dolayısıyla da yazabilir. Hayatı boyunca köy görmemiş, köyde yaşamamış bir şair köy şiirleri ya da hikâyeleri yazabilir. Önemli olan hayal etmek, şairlere mahsus hayal dünyalarında her duyguyu yakalamak mümkün diye düşünüyorum. Sağlıkla kalınız.
_________________________
Turan ORAK
Bence de şiir kurgulanarak yazılabilir. Şair; böyle durumlarda hayal gücünü kullanarak istenen bir şiiri yazabilir. Ama yananmışlıkları şiirleştirmek daha doğal, daha etkili olmaktadır...
_________________________
Türkan DİNÇER
Şair hissetmediği bir şeyi bana göre yazamaz. En azından ben yazamıyorum. Ama kurgu olmalı şiirlerde, Hayallerini anlatabilmeli. Duyularak ve yaşanarak yazılan şiirler çok daha güzel oluyor diye düşünüyorum.
Sevgiler
_________________________
Ziya DOĞAN
Şair, duygu ve düşüncesi geniş olan kimsedir, her şairin aşık olduğundan dolayı şiir yazdığını söylemek mümkün değildir, bir olay, bir duygu, bazen bir damla gözyaşı şaire şiiri yazdırır, olayın kendi başından geçmesi gerekmez, bir dostunu, bir arkadaşının, bir film sahnesindeki bir olay şiir yazmak için yeterlidir, şiirin kalitesi ise şairin o olayı hissedebilme yeteneğine bağlıdır.
______________________________
Reşide SARIKAVAK
şair, yaşamadığı bir şeyi yazabilir, ama hissetmediği bir şeyi yazamaz diye düşünüyorum...hissetmek yaşamaktır bence...
________________________________
Asım KISPET
sevgili hocam,elbette neden yazılmasın yalnız yüreğimizin lisanı,düşüncelerimizin ırmağı,umutlarımızın direnişi,acının hazı,tatlının tadı şiirde birleştiği gibi,düşünceler duygulaşır,duygular düşünceye dönüştüğü an şairin güzelliği bir başka yansır dizelerine,şiir zaten ıstırabın dile düşmüş gölgesi değilmidir. gününüz aydın kaleminiz kavi olması dileğiyle selam ve saygılar hocam
________________________________
Sait AÇIKGÖZ
'Şair neye benzer? ' sorusu bu sorunun yanıtına götürür belki. Şair Su gibidir. İçinde bulunduğu kabın rengini ve biçimini alır. Bu yüzden şair (şuur sözcğüyle ilgisini unutmadan) etkilendiği varlığa şuur ile girer ve onu duyar,yaşar. Eğer böyle düşünmeseydik şairin gelecekten söz etmesini nasıl açıklardık. Evet. Şair şuurla geleceğe ve geçmişe giden biridir. O yüzden sıradan biri değildir. Sıradan birinin bir çift güzel söz söylemesi de şairlik değildir.O sözcüklere kanat takıp onları tufandan çıkan şiir gemisinden uçuran sonra da getirdiklarini alıp şiirlere dize yapandır. Yaşayandır. Bilinmeyeni söylenmeyeni söyleyendir. Bu yüzden şair hep yaşadıklarını söyler. Bu da Edebiyat türleri içinde şiirin gerçek olan bir tür olmasına neden olur.
____________________________
İbrahim ÇOŞAR
İnsan yüreği sadece yaşadıklarına ilgili değildir.uyduklarına, gördüklerine, izlediklerine, dinlediklerine ve düşündüklerine de ilgilidir. Bunun içindir ki
Çok duygusal olan Türk milletinde bir dizi gündeme düşebiliyor, duygularımız kabarabiliyor.
Duygular kurgu ilede kabarabilir ve bu duygusallıkta güzel dizeler ortaya çıkar.
Şahsen yazmaya çalıştığım şiirlerin büyük çoğunluğu kurgu olarak yazılmıştır.
İnsan bazen kurduğu kurguda yaşayabiliyor.
Selam ve sevgilerimle.
___________________________
Turgut UZDU
Zaman zaman şipariş usulü şiir yazılabilir. Benim ardından adlı şiirim, böyle bir şiirdi. üçe böldüğüm bir şiir. Kendimi, eşi vefat eden arkadaşın yerine koydum, hissettim ve yazdım. Üstelik yazarken bayağı duygulanmıştım. Söylemek istediğim hissetmek için şairin illa yaşaması gerekmediği. Ben böyle düşünüyorum. Sağlıkla kalınız.
___________________________
Ahmet TIĞLI
Günaydın arkadaşlar,öncelikle grupta can alıcı şiirin damarından sorular sorulduğu için memnuniyetimi ifade etmek isterim.Soruya gelince şiir tabii sadece duyguyla yazılmaz ama duygu olmadan da yazılmaz.Kurgu ile şiir yazmak bir gerçektir.Yazılabilir mi sorusunu bile gereksiz bulurum.Şair ya yaişadıklarından yola çıkar,ya da yaşananlardan.Yaşamın dışından ürün devşiren şair var mı,olabilir diyorum.Kendim yazdığım için biliyorum.Kuvantal sevgiyi yazdım.Tamamen Kuvantım fiziği nin gerçeklerini dile getirmiştim.Bu yaşamın en azından bildiğimiz yaşamın dışında birşey.Kişisel görüşüm,hatta buna genel kabul görmüş bir görüş diyebiliriz.Duygu şiirde birinci derecede gerekli ve şiirin mayasıdır.Duygusuz şiir olmaz.Ama hayal gücü diye de duygunun havalanmış hali var,bu daha etken şiirde.Ancak birşeyi açıklığa kavuşturmakta yarar var.Bilhassa sevgi ve aşk şiirleri aşık olmadan da yazılabilir o duygusal atmosfer yakalanabilirse,ama aşık olanın zaten o duygu ikliminde olması nedeniyle,şiire ruh vermesi açısından,daha etkin olacağını düşünmek yanlış olmaz.Sevgi ve saygılarımla.
___________________________________
Kazım UZUN
Duygu şiirin özüdür... Ancak şair bizzatihi içinde olmadığı olaylardan kendini soyutlayamaz... Hayatın tümünü birlikte irdeler... Bu sebeple yaşamadığını da kurgular ve yazar... Bu durumda dahi his vardır... Çünkü şairin bir özelliği de hissetmektir... Sümmani'nin şiirlerindeki aşkının gerçekte olmayan bir rüya olduğu gibi... Selamlar ve tebrikler bu güzel etkinlik için...
______________________________
Aydın SEVGİ
Bir sevgiliye yazılan yüzlerce Aşk şiiri gerçek bir yaşamın kesiti olabilir.Ancak bir şairin birden fazla sevgiliye yüzlerce Aşk şiiri yazmasını düşünecek olursak çoğunluğunun bir kurgudan ibaret olduğunu görebiliriz.Bence Aşk,bir insanın başına bir defa gelebilecek en güzel şeydir.
Saygılarımla.
__________________________
Nesrin CANSEVER
Şair, algıladığı, anladığı, kavradığı, sezdiği, fark ettiği, duyumsadığı, düşündüğü, olumlu ya da olumsuz olarak etkilendiği, şüphelendiği, beğendiği, beğenmediği, keşfettiği, kabullendiği ya da direnç gösterdiği şeylere; ifade edilmeye değer bir önem yüklerse; doğal ya da yapay anlatı usullerinden herhangi biriyle yazıya aktarabilir. Kurgu şiir, hissedilmeyen şeylerin şiiri değildir. Tıpkı duyguyu ifade etmenin tek yolunun yaşanmışlıklarımızı birebir aktarmak olmadığı gibi. İnsan başına gelenler ve yaşadıklarından ibaret değilse; şiir de değildir. Dil, kendi başına bir inşa ise; şiir her türlü yapı malzemesinden özgürce yararlanabilir. Bazen bir fantezi, bir düş, bir masalın içinde gerçekten çok daha gerçek izi bulunur. Şiir, göstermek, anlatmak, hissettirmek, anlamak, hissetmek ve gizlemek için insanın uydurduğu en büyük fenomendir. Gerçeğin dünyadaki sunumlarıyla değil; gerçeğin ta kendisiyle ve onun ifadesiyle ilgilenir. Bunu, bir kurgu içinde de pek ala yapabilir.
_____________________________
Roj Yiğit
şiir hem annem hemde babamdır...
duygularda annem...
mısralarda babam...
ikisi birleşincede eşsiz bir dörtlük...
şiir yürek...
şiir duygu...
şiir aşktır...
_______________________________
Büşra Arslan
Şiir kurgulanarak yazılabilir ama hissederek yazılan şiir kadar verimli olamaz.. Şair, kurguladığı bir olayı hissederek yazabilir.. Zaten şair, dünyayı kendisine dar görüp ıstırap çeken ve daha güzel bir ütopik dünyayı kurgulama peşinde koşarak bu acı kıvranışlar içinde daha harika sanatlar ortaya koymaya çalışan; bunu hayal dünyasında hisseden, kıvranan, sancıyan sıradışı bir insan değil midir? ve şiir acının, ıstırabın ve intizarın bir ürünü değil midir? ?
_______________________________
Feride Özmat
Bence yazılabilir; neden yazılamasın ki! Gerçek sanatçıların hayal gücü yüksektir. Bir heykeltraş ya da bir ressam, yapacağı eseri nasıl hayalinde geliştirip meydana getiriyorsa, şair de hayal gücünü kullanarak şiir yazabilir.
Kişinin hissederek yazabileceği yalnızca ve yalnızca kendi yaşanmışlıklarıdır. Bir başkasıyla ilgili bir olayı yazmaya kalktığında, kendini onun yerine koyarak, onun içinde bulunduğu duygusal ve fiziki şartları hayal etmesi gerekir ki burada da kurgu şiir ortaya çıkar.
Hemen bir örnek vereyim: Büyük usta Nazım Hikmet Ran, Kurtuluş Savaşı'na katılmamış olmasına rağmen bu konuda yazılmış en güzel destanı, Kurtuluş Savaşı Destanı'nı ortaya çıkaran kişidir. Bu bir kurgu şiirdir. Hissiz olduğunu kim iddia edebilir?
Sevgilerimle.
_______________________________
Selçuk Yazıcı
bu biraz yaratıcılığa giriyor....hissetmek de var tabii....
_______________________________
Ali Rıza ATASOY
Saygıdeğer şiir dostları,
Öncelikle herkese güzel bir akşam dileğiyle, soruyla ilgili dreğerlendirmelerde 'çorbada bir nebze de olsa bizim de tuzumuz bulunsun' istedim.Ve ilk etapta, hiç bir kaynağa bakmadan öylece içime doğan görüşümü aşağıya çıkardım, saygılarımla;
Şiir bence; ne sadece duygu, ne kurgu, ne bilgi, ne de yaşantılardan ibaret bir olgu değildir. Belki bunların hepsinden mürekkep kendine özgü bir nüansı olan bir ahenktir. Bunu şüphesiz sözcüklerle de açıklamak çok zor, hatta tam anlamıyla mümkün olmayan bir iştir diyebiliriz. Ancak o, öyle bir birleşim ki; her düzeydeki okuyucunun, onu okuduğunda yada dinlediğinde “ha, işte bu şiirdir, bir duygu ancak sözcüklerle bu kadar ahenk içinde ifade edebilir’ dediği başka bir şeydir galiba.
Bazen “Şiir bir duygu işidir, biz duygularımızı yazıyoruz” diyorlar..Ben insanın yüreğine doğan çıplak duygunun; yukarıda bahsettiğim kurgu, bilgi ve yaşantılar gibi öğelerle bir sanatkar titizliği ile işlenmedikçe şiir/sanat olacağına inanmıyorum.İyi de “biz bunu profesyonel olarak yapmıyoruz, amatör olarak meşgul oluyoruz vs” diyorlar. Arkadaşlar, hiçbir güzel sanat dalı profesyonel olarak yapılmaz zaten, yani bunlar bir meslek değildir.Bu alanda diploma, sertifika, icazet, bonservis belgesi düzenlenmez zaten. Yani insan profesördür, yüzlerce bilimsel esere imza atmıştır, ancak bir satır şiir yazamaz, bu bir eksiklik olamaz onun için. Öte taraftan Karacaoğlan, Dadaloğlu, Aşık Veysel’in diploması yoktur, ama onlar hakkında yüzlerce bilim adamı doktora tezi, doçentlik tezi yazar, sayısız bilimsel çalışmalar yapılır.Orhan Veli, Cahit Sıtkı ve gönlümüzde taht kuran nice şairler girdikleri okuldan işten ayrılmışlar, bir iş bir sertifika sahibi olamamışlar ama bugün edebiyat tarihimizin altın sayfalarında yer almaktadırlar.
Tekrar baştaki sözüme dönüyorum ve kısaca diyorum ki “Şiir; ne sadece duygu işi, ne sadece kurgu, ne sadece yaşantı, ne de sadece bilgi işidir. Belki bunlarla yapılan öyle bir sentezdir ki, bunu sözcüklerle ne kadar anlatsak tam anlamıyla anlatamamış oluruz.Ancak okuyan dinleyen gerek duygu, gerek kurgu, gerek yaşantılardan gerekse de irfandan mürekkep harikülade bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğunu hisseder”.
Tüm şiir dostlarına selam ve saygılarımla…26/02/2007 – ali rıza atasoy
_______________________________
Burhanettin AKDAĞ
Şiirin olmazsa olmazı elbette ki duygudur. Daha doğrusu duygularının yoğunlaştığı anlarda yüreğinden kopanlar dizelere sıralanır. Şiirlerin çoğunda yaşanmışlıklar ve hayat kesitleri net olarak görünür.
Ama sadece yaşananlar değil, en azındanduyulup görülenlerden yola çıkılarak güzel şiirler de yazılabilir.
Kendimden bir iki örnekle bitirmek istersem; sokak çocuklarının duygularına iki adet şiir yazdım, hapishanede bir mahkumun yaşadıklarına ve sevgilisi ölen bir sevdalının hüznüne sadece içimden geçenleri biriktirerek yazdım.
Kesinlikle hepsinde sanki yaşamışçasına duygu yoğunluğu vererek yazdım. Yani işin temeli asıl olarak duygudur ve de olmalıdır da.
_______________________________
Ali Saçak
Şiir; yaşanan bir olayın ya da bir duygu yoğunluğunun şairin yüreğinden ve kaleminden şekillenip süzülerek dizelere dökülmesidir.
Ne duygudan uzak bir şiir ne de şairin kurgusuna yabancı bir şiir oluşması zordur.Etle tırnak gibi iç içedir.
_______________________________
Erol ERDOĞAN
Bence şiir kurgulama da olabilir.Ancak insanın ruhuna ne kadar girebilir,yansımaları ne olabilir,bu tartışılır.Hislerle yazılan şiirler hislerle okunur.Kısacası yürekten çıkanlar yüreğe ulaşır diye düşünüyorum.
_______________________________
Serkan ÇINAR
Güzel bir soru...Yazabilir ve yazabilmeli de zaten.Bu sadece örneğinizde belirttiğiniz gibi aşk üzerinden değil, mesela bir savaş şiiri yazabilmek için savaşmak gerekmiyor.Bu durumun İnsanların duygularına ne kadar samimi olarak ortak olabilmemizle bağlantılı bir durum olduğu kanısındayım...Bunun sonucunda da, şairin şiirinde bunu başarıp başaramadığına o duyguların sahibi olan okuyucular karar verecektir diye düşünüyorum.Sevgi ve Saygılarımla.
_______________________________
Özgür YEŞİL
Şair duygu ve düşüncelerini dile getirirken çevresinde yaşanan olaylardan da etkilenir.Kendisinin aşık olması gerekmez.Kendisinin acı çekmesine gerek yotur.Eğer aşık olan çok yakın bir arkadaşı ise yada acı çeken yoldan geçen herhangi biri ise bunlarda ona ilaham verebilir ve onu etkileyebilir.Şair empati duygusu gelişmiş kişidir. acizane fikrim.
_______________________________
Vildan BAYRAKTAR
Merhaba, bence şiir her iki bakış açısıyla da yazılabilir. Yani bu kişiye göre değişir. Kimi insan vardır ki, sadece yüreğinden geçen, geçmişte yaşadıklarını yazabilir. Ama kimi şair vardır ki çok daha geniş açıdan değerlendirme yapıp hissetmese de her konu da şiir yazabilir. Bence önemli olan yazılan şiirin okurunu kendi satırlarına çekebilmesi ve onu başka dünyalara sürükleyebilmesidir. Saggılarımla.
_______________________________
Cihan PAÇA
şair yazabileceklerini önceden hisseden ve hissettiği anda yazabilen kişidir.
bir aşığın aşık olmadan önce başına geleceklerini hissedebilmesi gibi :)
_______________________________
Fatma ÇAĞLAYAN
tabiki yazilabilir..illede yasanmasi gerekir diye bir kaide yok...sair etrafinda gelisen olaylardan...okudugu kitaptan... veya baktigi bir filmden de etkilenerek...duygularini döker dizelere....
_______________________________
Gülsel GÜVELOĞLU
-Bence şair hissetmeden gerçek ve makbul şiir yazamaz.Örnek olarak ortak şiir çalışmalarımızı ele alalım.Ben konuyu okuduktan sonra hayal kurmaya başlıyorum.Konuyu duygularımla yaşamaya çalışıyorum.En sonunda mısralara döküyorum duygularımı ve hissettiklerimi.Şair hissetmeden satırları yazması çok nadir görülür.Yazsada şiirin ruhu noksan kalır.Okuyucuyu etkilemesi bira zor olur gibi geliyor bana.Selamlar, saygılar.
________________________
________________________
Kayıt Tarihi : 26.2.2007 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)