//..GÜNÜN SORUSU...Şiir eleştirmek bir s ...

Şiir Perisi Grubu
220

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

//..GÜNÜN SORUSU...Şiir eleştirmek bir sanat mıdır?

Şiir eleştirisi nasıl olmalı? Şiir eleştirmek bir sanat mıdır?

______________________
______________________

Sevim Erdoğan Tezel

Sanat olmalı
olmalı ki sanatçı olabilmeli eleştiren.
Bir doktor edasıyla giymeli önlüğünü ve alınca eline neşteri
ki acıtmadan didik didik irdelemeli.
ACITMADAN.
_____________________

Orhan Demirtaş

eleştirmenlik bir sanattır elbette..ancak eleştirmen eleştirmenlik yeteneğini sergilerken acitmamalı ve edebiyata vakıf bir kimlik sahibi olmalı..ilgili alanda yetişmemiş bir eleştirmen sanat trafiğini altüst eder..saygılarımla

_____________________

Gülce Şeren

eleştirmek tabiki sanattır.. şiiri eleştiren kişi sanatcıyı eleştiriyordur... eğer içinde sanat kıvılcımı yoksa nasıl anlar iyiden güzelden. ayrıca sanat adına yapılan herşey güzeldir,, üretilen eserin herkes tarafından tanınması şart değidir.. kişinin eserinin önce kendisinin beğenmesi esastır..

____________________

Kazim UZUN

Şiir eleştirisi hem duygu, hem de yapısal olmalı. Eleştirmek bir sanat değil, bilgi ve birikimdir. Ancak şiir duygu olduğundan olaya kadı gibi değil, sanatsal yaklaşılmalıdır. Şiir eleştirilmeli ve şiir eleştirilirken kurulan cümleler şairin kişiliğine yönelecek tarzda olmamalıdır.

'Bu şiir bile değil' yada 'Siz başka işle uğraşın' gibi yaklaşımlar asla eleştiri olamaz. Bu tür eleştiri, eleştirenin egosunu tatminden öteye gidemeyeceği gibi şiire de karkıdan çok zarar verir.

Saygılar...

____________________________

Bilal TIRNAKÇI

Şiiri şiirden anlayan eleştirmelidir. Etkin ve yetkin insanlar yapmalı bunu. Tekniği belki eleştirilebilir ama içeriğinin eleştiri konusu olmasını uygun görmüyorum. Çünkü adı şiirdir yada başka bişeydir ne olursa olsun bir yüreğin yansımasıdır. Bu kısım eleştiriden muaftır. Ama şairlikte okullarda öğretilen birşey değildir nihayetinde.

___________________________

Burhanettin AKDAĞ

Şiiri eleştirebilmek için en az o şiir kadar güzel şiir yazan birisi olmak gerekir. Yani iyi şiir yazabilmek için nasıl duygunun yanında bilgi ve beceri gerekiyorsa, yazılan dizelerin kelimeleri arasına gizlenen anlam ve sırları açıklayabilmek daha da zor bir konumdur.

Sonuç olarak şiir eleştirisi başlıbaşına bir sanattır, ama hakkını vererek yapılmak kaydıyla.

__________________________

Türk Öğer KOÇ

Yorum

serdar abi demişti
şiiri konuşur gibi yazacaksın
ırmak gibi kendiliğinden
çıkacak kelimeler yatağından
bulduğu yataktan yol alacak
yatağı bilgindir
akışı senin dilin
yazmak okumak kadar
insan olmanın erdemidir
okurken o suların üzerinde
köprüler göreceksin
barajlar emeği katanlara
emeğini sunacaksın
paylaşmak için sevdayı

2007-03-02

Serdar roman kahramanımdı...

____________________________

İbrahim COŞAR

Eleştirmek o kadar basit bir oaly değildir. Bu gün bir meslek olmuşsa o kadar basit bir meslek değildir. Eleştirmende bir çok vasıf aranmalı ve bu eleştirmenin olmazsa olmazları olmalı. Bunlar:
a.Eleştimen eleştirdiği konuyu çok iyi bilmeli.

Eleştirdiği eseri bilerek inceleme fırsatı olur ve bulduğu hatalar kendi anlayışına göre hatalar olmaz, gerçekhatalar olur.

b.Eleştirmen eleştirdiği konuyu çok çok sevmeli
İşini seven bir eleştirmen yıkıcı eleştiri yapmaz, eleştirileri yapıcı olur, bu nedenle yeni şiir yazmaya başlayan şairlerin (Konumuz şiir olduğu için)
hevesini kırmaz hatta yapıcı eleştirileri ile onlara yol gösterici olur.)

c.Eleştirmen hümanist olmalı
İnsanları seven eleştirmen eleştirisini her zaman kalp kırmadan, küçümsemeden ve hakaret etmeden yapar.

d.Eleştirmen emeğe saygılı olmalı.
Emeğe saygı gösteren her eleştirmen yol gösterici olur, hataları daha nazik anlatır.
Bu özellikleri daha da çoğaltabiliriz.

___________________________________

Aydın SEVGİ

Şiir eleştirisi; ...Hakikatler söylenmeli.Eleştiri yaparken şirin gözükmenin bir anlamı yok.Dobra dobra yapılmalı ki,şiir yolunda, hem şiiri yazan şair hem de okuyucular faydalı yönde etkilensinler.Yapıcı eleştiriden yanayım.
Saygılarımla.

______________________________

Ahmet AYAZ

Şiir hakkında ustalarımızın çok yorumları var.
Selam ve saygılarımla.

_____________________________

Yasin VASAT

şiir kendisi ve kendine özgü tarzıyla incelenmelidir..Çünkü her şiir kendine has mimari eserdir.şair ve eleştirmenin şiir anlayışlarının birbirine uygunluğu da önemlidir.Şiir bir zevktir...Kötü denen şiirin beğeneni olduğu gibi,çok iyi,harika denen şiirinde beğenmeyeni vardır...herkes bilgisi, şiire yaklaşımı ve şiirden beklentisi doğrultusunda eleştiri hakkına sahiptir.Eleştiri ne karşılaştırmadır nede hakarettir.Bu noktaya da dikkat edilmeli bence... :)

Saygılar...

______________________________

Nesrin CANSEVER

Eleştiri, Yunanca yargılama, ayırt etme anlamına gelen krisis sözcüğünden gelen bir terim. Bir kişiyi, düşünceyi ya da eseri dikkatli, derinlemesine ve özenli bir incelemeye tabi tutmak.
Sanat eserlerine, bu eserlerin çok çeşitli özelliklerini ve işlevlerini hesaba katarak, değer biçmek; onları önce ANALİZ edip, sonra YARGILAMAK.
Bu bağlamda, edebi eserleri edebiyat dışı amaçlar için, örneğin eserin yazarıyla ya da okuyucularıyla ilgili bilgi elde etmek, eserin içinde yazılmış olduğu toplumu anlamak için kullanma tavrına “harici eleştiri” ya da “metaeleştiri” adı veriliyor. Buna karşılık, eseri salt edebi ölçütlerle kendi içinde ve kendi başına yargılamayla ilgili olan eleştiri türüne “içsel eleştiri” deniliyor.
Eleştiri Kant öncesi dönemde; derinlemesine inceleme olarak kullanıldı. Kant’ta rasyonel bilginin sınır ve ilkelerini araştırma ve ortaya koyma faaliyeti olarak ele alındı. Marx’ta devrimci ya da ilerici düşüncenin, yani diyalektiğe dayalı ilerleyişin radikal niteliği dolayısı ile dünyanın değiştirilmesini mümkün kılan düşüncenin vazgeçilmez ve zorunlu unsuru olarak kabul edildi. Pozitivizm eleştirisinde olduğu gibi, bir şeye, düşünceye, akıma, okula veya tavra, özellikle yol açtığı veya açacağı olumsuz sonuçları göstererek yöneltilen olumsuz yargı olarak öne çıktı.
Eleştirmenin, eğildiği konuyu derinlemesine incelemesi, çok boyutlu algılaması için yalnız konu değil, genelde yaşam hakkında bilgi birikimi olması gerekiyor. Bir yönteme sahip olmalı. Yorumlayabilmesi ve analiz edebilmesi için; incelediği konunun tüm detaylarına tam olarak vakıf olması gerekiyor. Yargıya varabilmesi için; belli bir değerler sistemini, düşünce sistemini benimsemiş olması gerekiyor. Eleştirmeni doğu okuyabilmek için, okurun da; onun durduğu yeri algılayacak kadar bilgi birikime sahip olması gerekiyor.
Hümanist eleştiri yöntemi vardır. Fakat bunun anlamı “nezaket ve hoşgörü”yü ilke edinmiş eleştiri demek değildir. Nezaket, hoşgörü, vb gibi sosyal yaşamın, ikili ilişkilerin görgü prensipleri ile eleştiri arasında herhangi bir ilişki yoktur. Fakat, eleştirmen, analizini ortaya koymadan, gerekçelerini sıralamadan, dayanaklarına işaret etmeden direkt yargılama yapıyor ve bununla eseri üreten kişinin kişisel varlığını olumsuzluyorsa, burada zaten bir eleştiri yoktur. Hakaret ve sövgü vardır. Benim düşünceme göre; aynı yoldan giderek, eseri üreten kişinin övgülere boğulması da, aşağılamadan başka bir şey değildir.
Oysa sağlam bir eleştiri, olumsuz yargılar içerse dahi, eseri üreten ve ona ulaşan insanlar için son derece değerli bir armağandır.
Sanat eserlerini yarışmalara sürmeyi, ödüllere yöneltmeyi her zaman gereksiz ve yararsız buldum. Benim açımdan bunun tek bir anlamı olabilir; eleştirmenlere ulaşmak. Bu bir meydan okumadır; buna ayrıca ihtiyaç duyan her insan için.
Eleştiri bir sanat değildir. Sanat eleştirmenlerinin sanatçı olmaları gerekmez.

__________________________

Nadir SAYIN

Bana kalırsa bu soruya cevaptan önce kavramları iyi ortaya koymak gerekiyor. Çünkü ‘eleştiri’ de nihayetinde (eger bir veri/araştırma/incelme vs boyutu ve metotları belli olan kriterler boyutu belirlenmemişse) göreceli bir kavram. Ancak bunu sayın NSRNC@NSEVER rumuzlu dostumuz gayet net açıklamış.
Burada bir diger belirteceğim husus ise ‘eleştiri’ ile ‘yorum’ yapmayı bir birine karıştırmamak gerekiyor.
Doğru söylemek gerekirse kendim ‘eleştiri’ yapmıyorum, yorum yapıyorum. Bunu yaparken de ilk çıkış noktam ‘bir okuyucu’ boyutlu. Çünkü bana kalırsa sanatta ‘eleştirme’bir uzmanlık dalı. Bu bakımdan eleştirmen sanatcılığın ötesinde sanatın bilimini ve kurallarını (yazılı olmayan dahil) bilimsel ölçütlerde de yetişmiş biri. Bu boyutu ile eleştirmenin sanatın içinde, ama ayrı bir fonksiyona da sahip olduğu görüşündeyim. Her şair yazan eleştirmen değildir, ama her eleştirmen şiir yada roman yazabilir.

Yorum yapma boyut açısından ise şu görüşteyim….biraz şiirimisi:

Şiire yorum iki gram on santim

Şiir sevenler ve şair dostum
Şiiri sevmeyen şair olur mu?
Bir ürünü kağıda dökülenle
Kendi bilirki ter-reva içinde

“Onunki eh işte şöyle.. böyle
Benimki şiirdir, senin ki değildir”
Vah vah zavallı halimize
Ben kim, sen kim? Biz kim?

Görme duyumuzda bir bozukluk yoksa
Siyah..siyah – kırmızı..kırmızı
Şiirin renği mi var?

Uzunluğu var mı? Kaç santim?
Ağırlığı ne kadar, ölçülür mü?
Birikim! Tabii
Kim hemfikir değilki
Ama o da urgan değil gülüm

Şiir insanın bir duygusal-zaka dalı
yorumda
Şahsiyetin köküne dokunulmamalı

Ama şiire tekniki yapıcı bir yoruma
Kim ne diyebilir ki dostum!

“Şiiriniz güzeldi, begendim”
Yazılı olmayan edebi ve
Edebiyat kurallarında
Uygun ve kabul görülür derim

“Buda şiir mi? kötü, çirkin”
O kurallarda kabul görmez
Görülmemeli
Babayiğidim.

Şiire yorum iki gram on santim..

Nadir Sayin

________________________

Ahmet TIĞLI

Şiir eleştirisi herşeyden önce kişisel beğenilerin ötesinde bir anlam ifade eder.
Beğeniler görecelidir.Şiiri bu görecelik zemininden uzaklaştırabilmek için nesnel kriterlere gereksinim vardır.Bunun kuralları bellidir.
Şiire önce şiir olması gerekliliği açısından bakılmalıdır.80 li yılların poetik anlayışı da budur.Şiirin tartımında şiiri şiir yapan koşulları ve ögeleri öne çıkarmak esastır.Sadece şiire estetik ve retoriksel gözlemle bakmak yeterli olmayabilir.Kültürel farklılıklar eleştirel nosyonların değişebileceğini göstermektedir.90 lı şiire gelindiğinde imgeci şiiri savunanlarla anlatımcı şiiri savunanlar arasında ki tartışma,şiirde nesnellik argümanını daha da öne çıkarmaktadır.Poetika(şiir sanatı) anlayışları şiirde eleştiri kriterlerini kendi parantezlerine almaktadır.Bu yanlıştır.Objektif kriterlerin başat olması esası eleştiri anlayışına egemen olmalıdır.İmgeci ve anlatımcı şiirden yana olmadan şiiri şiir yapan koşullara odaklanarak eleştiri problemi aşılabilir diye düşünüyorum.Aksi takdirde haketmeyen ürünlerin bu kaosta değerlendirilme kapsamına alınabileceği kaçınılmazdır.Kendilerini eleştirmen görenler şiiri şiir yapan koşulları tekrar tekrar gözden geçirmeleri gerekir.Dergiler etrafında kümelenen şiir cemaatleri kendi poetik anlayışlarına uymayan şiirlere geçit vermemektedirler.Bence önce şiirin eleştiri sorunsalının çözülmeden şiirin mesafe alabileceğine inanmıyorum.Saygılarımla.

_______________________

Burcu YALKIN

Şiirde eleştiri dünyayı karalamak adına değil güzelleştirmek adına olmalı.Bizi ileriye götürecek adımlardan en önemlisi eleştiri yaparak eksikliklerimizi fark etmektir.Burada diğer önemli bir nokta eleştiriyi yaparken niyetimiztir.Çıkarcılıktan arınmış,objectif bakabilen,yüzeyselliklerden uzak,duygu ve bilgi birikimi olan yürekler ancak eleştiri yapabilir.Kendi egosunu tatmin etmek için değil yani..Şair arkadaşımıza düşense eleştirileri(tabii hakaret içermeyen) büyük bir olgunlukla karşılayıp kendini geliştirmeye devam etmek olmalı....
SEVGİ VE SAYGILARIMLA....

_________________________

Ziya DOĞAN

Şiir eleştirisi teftiş esasına dayanmalı bence, şairin eksiklerini ortaya çıkarmalı, şair mutlaka eleştiri sonucunda eleştirmenin şiire katkı sağladığından emin bir şekilde eksikliklerini görebilmeli, tabi bunu kırmadan, dökmeden, incitmeden yapmalı.

_________________________

Numan Şahin

şiir eleştirmenliği de bir ihtisas(sanat) alanıdır.gerçek bir eleştirmenin oluşması ise kolay değildir.nitekim şiir tahlilleri yapabilen çok az insan vardır yazın hayatımızda.şiir eleştirisi bence bazen acıtmalı.yani acıtması gerekebilir o şiirin ve o şairin selameti/tekamülü için.öte yandan yeni yürümeye başlamış bir çocuğun ayaklarını da kırmamak gerekir.

_________________________

Ali Rıza Atasoy

ELEŞTİRİ / TENKİT, bilhassa edebiyat ve şiir sahsında adeta bir kariyer mesleği gibi bugün.Bildiğim kadarıyla özellikle Edebiyat fakülteleri bünyesinde bölümler ve kürsü başkanlıkları var. Bu alanla ilgili bilimsel çalışmalar yapılmakta, sayısız doktora ve doçentlik tezleri yazılmaktadır. Ayrıca edebiyat tarihi de yazarlar şairler arasında gerek sözlü gerekse yazılı olarak yapılan bu alandaki tartışmalardan ilginç örneklerle doludur. Ancak onlar eleştirirken; özel ilişkilerindeki samimiyeti asla ihlal etmemekle birlikte, sanat / şiir adına bilerek / bilmeyerek yapılan seviyesizlikleri acımasızca eleştirmişlerdir.Böylece sanat / şiirin seviyesinin yükseltilmesine katkı sağlamak istemişlerdir.Yoksa kişisel bir sorun olarak görmemişlerdir.

Buradan hareketle şimdi antoloji.com bünyesinde şiir yayımlayan arkadaşların yorum ve eleştiri anlayışıyla bir iki hususu paylaşmak istiyorum.Sürekli ve genel olarak, (tabi bu sözleri hak eden özgün çalışmalar istisna) her yazılana “aferin, güzel, harika, kutluyorum vs” gibi bir bakıma alışkanlık haline gelmiş yorumların şiirimizin kalitesi yönünde ne gibi bir katkı sağlayacağını merak ediyorum doğrusu. Bu konuda ben şahsen bazen sınırlı sayıda da olsa şiir gruplarında bazı arkadaşların bazı çalışmalarını eleştirdiğim oldu. Eleştirimi getirirken de, sözlerimin başında özellikle yaptığım eleştirinin bu metinlerin yazarlarının şahsiyetiyle ilgili olmadığını belirttim. Şiir adıyla yayımlanmış, hatta bazı antoloji kitaplarına bile girmiş (ki antoloji en seçkin şiirlerin yer aldığı bir albüm demektir) bir sürü şiirle uzaktan yakından alakası olmayan söz kalıplarını eleştirirken yazar adı vermeseniz de eleştirilen metni göstermek durumundasınız.Edebiyat tarihimizdeki eleştiriler de zaten yazar ve metin (şiir) adı verilerek yapılır.Bu durumda bu arkadaşlarımız olayı kişiselleştirerek vay efendim bunu grup ortamında nasıl yaparsınız, bari özelimize yapsaydınız filan diye, hatta olayı alakası olmayan başka konulara çekmeye kalkmışlar, eleştiriyi kaldıramamışlardır.

Oysa; bu aynı zamanda sosyal bir refleks gereği insanlar her an iç içe bulunduğu nesnelerin kusuruna alışıyor, onu göremeyebiliyorlar.Dışarıdan ve onu ilk kez görenler eksiklikleri anında fark edebiliyorlar. Örneğin; şimdi şu anda bu satırları yazdığım masamın bulunduğu mekana iki buçuk yıl önce ilk kez girdiğimde ağzımdan ilk çıkan söz “bu masa burada olmamalıydı, bu masanın yeri şurası olmalıydı vs” demiştim.Sonra da o masaya oturdum, mekanda köklü tadilatlar yapmış olmama rağmen masayı eski yerinden almadım, yani alıştım, artık bana kusurlu görünmüyor.İşte bu anlamda yaptığımız çalışmalarımın; şiir sanatıyla ilgili üç aşağı beş yukarı bu işle ilgilenenler tarafından bilinen ilkeler doğrultusunda acımasızca eleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.Tekrar ifade ediyorum “Kişiliğe saldırı” yapılmadan bu eleştiriler yapılmalı.Konu bilimsel, teknik yönden ele alınmalı diye düşünüyorum.

Yaptığım eleştirileri kişilik sorunu haline getirenlere ithaf ettiğim bir dörtlüğü sizlerle de paylaşıyorum.Tüm şiir dostlarına selam ve saygılarımla…

***Dörtlükler - 10 //***Bir Katre Şiir

Ol şiir deryasına kim ki eder ihanet,
Vakıa unutmasın bir katrede boğulur.
Atılan ok hedefi bulsa da tam isabet,
Bil ki 'Doğru söyleyen dokuz köyden kovulur'

Ali Rıza Atasoy

-Bu şiirin hikayesi:

****Bir şiir gurubunda; şiir tekniği ve içeriği üzerine getirdiğim tenkite tahammül gösteremeyip, şiir ve sanat adına birikimleriyle değil, düzeysizlikleriyle saldıranlara ithaf olunur....

****Bir Beyit

Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar,
Rencide olur dide-i huffaş ziyadan.

Ziya Paşa

****ANLAMI: Yarasanın gözü nasıl ışıktan rahatsız olursa, kemal (olgun, erdemli, birikimli) insanlardan da nakıs (ayak takımı, eksik, yetersiz) insanlar öylece rahatsızlık duyarlar.

_______________________

Ahmet DURGUT

Şiirse...eleştirilmez! Şiir olmayan yazılar eleştirilir.

Vurdular vuruldular

sordular...
soruldular...
bir 'ney' için!

kurdular...
kuruldular...
bir 'mey' için!

vurdular...
vuruldular...
bir 'şey' için!

yordular...
yoruldular...
bir 'hey' için!

durdular...
duruldular...
bir 'bey' için!

Ahmet Durgut

______________________

Belgin ERTÜRK

elbetteki sanat değildir...

yani birisi gelecek sizin şiirinizin altına duygularınızı incitecek şeyleri sadece kendi egosunu tatmin etmek için yazacak bundan hoşlanacak...karşısındaki insanın duygularını hiçe sayacak bunun adı sanat olacak...

sanat inceliktir! ! ! !

ki böyle bişey olmaz...

bu sanat değildir...

ancak..

gerçekten bu işi teknik anlamda bilip hakaret etmeden yerinde ve doğru biçimde sizi bilgilendirecek ve yanlışlarınızı söyliyecek ve o yanlışın içerisinde ise doğru şeylerin olduğunuda nazikçe size hissettirecek gerçek şairler var ki bunlar işte bana göre şiirden anlıyan uzman kişiler olabilirler...

nacizane duygusal fikrimdir...

ama bu işin sanatmı yoksa bilgimi olduğunu yine gerçek şairler bilirler...
ben anlamam doğrusu :))

__________________________

Gönül BIKIM

Şiir eleştirisi yapıcı olmalıdır. Günümüzde ne kadar doğru eleştiri yapıldığı ise tartışılır.

_________________________

Sami ÇİMEN

Bir şeyi eliştirmek için önce bilgi gereklidir.O konuyla ilgili bilgi birikimi olmalı.Tarafsız,belli ölçütler içinde eleştiri yapılmalıdır.Düşüncelerimize ters düşse de,bizi etkilemese de, şiir şekil,anlatım olarak güzel yazılmışsa,kısaca şiir gibi yazılmışsa hakkını vermek gerekir.Bu da kolay bir iş değildir.Bence:Şiir eleştirmek bir sanattır.

______________________________

Melih BAKİ

Bana göre şiirin eleştirisi olmaz..şiiri şiir yapan halktır..okuyucudur..şiiri ruzgar yapıp savuranda okuyucudur..okuyucu kendisini şiirde buluyorsa şiir şiir tanımına girer..

________________________

Hüseyin CİHAN


Bence şiir eleştirilemez çünkü ruhtan damlar yüreklere akar kim ki paypas edip ameleyat a yeltenirse ki başabileceğini sanmıyorum ruhu paypas etmeye kalktığını anlar

________________________________

Abdurrahman Güleç

bence eleştirmenlik ayrı bir daldır.sanat denilebilirmi bu tartışılır.

Bir eleştirmenin donanımları neler olmalıdır diye sorarsak şiir eleştiriyorsa şair, yemek eleştiriyorsa ahçı, resim eleştiriyorsa ressam olmalıdır gibi bir intiba uyanabilir.

tabiki de eleştirdiği konularda temel bilgilere sahip olmalıdır ancak binlerce kitap okuyup yüksek tasil yapmak ta gerekmez.

atalarımız ne demiş[ okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır ]

yani adam olmalı

iyi bir eleştirmen tad almayı bilmeli, gözüyle, kulağıyla,ruhuyla
anlamayı bilmeli ve hissetmeyi

iyi bir eleştirmen yönlendirici olmalı, önce kendine dürüst ve yaptığı işe saygılı olmalı

kendine saygısı olmayanın kimseye saygısı olmaz

___________________________

İsmail TEKİN

'Hiç bir şiir yoktur ki
eleştirmek için yazılsın
bunu şunun için yazdım
eleştirmek denince
insanın aklında
kötü izlenimler bırakan korku dolu
cümleler gelir akla
halbuki eleştirmek güzeldir
iyi ya da kötü
ne olursa
seni daha iyisi için körükler

her şiir eleştirilir mi?
Eleştirilir
ama incitecek şekilde olmamalı
kötü bile olsa yazılan yazı
-okuyana göre-
kibarca,
kültürlü bir şekilde
seviyeye uygun bir anlatımla
ve benzeri
eleştirilirse
hem şair açısından
hem şiir açısından
daha iyi olacağı kanısındayım
çünkü şiir duygu işidir
yanlış bir söz
şairi kırabilir
incitebilir

şiiri;
empati kurarak yaklaşıp
şairin hangi havada yakaladığını çözüp
öyle okumak gerekir
inanın böyle olunca
her şiirin ayrı bir dünyası ortaya çıkıyor
sevgili şairdaşlarım

ismail tekin
şiirbaz alkın
http://www.antoloji.com/ismail_tekin

_______________________

Asım KISBET

evet bir sanattır riyasız vede layıkıyla eleştirirlerse ama ben diyorum ki yürekden kopup gelen hezeyanları fazla yıpratmanın bir anlamı yok diye düşünüyorum yüreklere saygı duyulmalı fakat bir yöndende şiirimizin dinlenmesi yani istirahate çekilmesi gerek saygılarımla

________________________

Mustafa Gökhan Tosun

Ben bir mezar taşıyım
Organlarım Tanrı’nın elyazısı
Toprağımda ot bitmez selvi dökmez rüzgar tutmaz
Seyret beni,
Bir gezginin gözleriyle meraklı,olgun;
Parmağımı oynatsam tanrı’yla konuşursun..

Üşüdüğüm olur bazen kendimden
Vücudum etten ruhum mermerden
Birinin başında beklerim ki yıl oldu
Ve sevmem de beklemeyi aslında; matemi sevmem
Ama ölen sanki gökyüzümün doğusuydu;
Güneşimin yolunu bozdu..

Mezar taşıyım birinin siz bilmeyin
Ağlasam toz kaldırır yerden gözlerim
En iyisi susmak beklemek sanırım
Bir gün bir fikirden kendime yol yaparım
Ama çiçek çeker işte canım,insan çeker
Dedim ya su gitmez toprağıma; çiçek çıkmaz
İnsan desen en bilgesi beni doyurmaz..

_________________________

Yunus Emre Gördük


Adı üstünde eleştiri olmalı...Antolojide ben dahil hep medhüsena yazıyoruz...saygılar.

________________________

Sait AÇIKGÖZ

Bir şiir güzelse önce güzel bir şiir olduğunu söyleyerek başlamalı elştiri.Bir eleştirimin üslubunu örneklemek istiyorum.'Şiiriniz güzel mi güzel,ama her güzelin bir kusuru olurmuş ya elbet bu güzel şiirin de kusur demeyim ama bir eksiği var gibi. Şimdi bu şiire eleştiri yapacağım. Fakat bazıları onlara yardımcı olmayı düşündüğüm halde bana kızarak eleştirimi siliyorlar. Ve 'Ne Şam'ın şekeri,ne Arab'ın yüzü.'deyip benimle selamı sabahı kesiyor. Kimi de olgunluk gösterip eleştirime teşekkür ederek benimle daha çok iletişim kuruyor. Unutmamalı ki dost her zaman doğruyu söyleyerek dostunudaha iyi konuma getirmeye çelışır. Ben de bir şiir dostu olmak istedim. Eleştirime gelince 'Testereyi kavramadığı sürece kişinin eli
Yaşam kırıkları birikir ayak uçlarında kırık zamanlardan geriye'ilk dizede İtalyan sözünü desteklemiş ama bu dizede zamanın dışında kalmayı istemişsiniz. Dizeyi anlamlandırmak için devrik halden kurtardığımızda 'kişinin eli testereyi kavramadığı sürece ayak uçlarında kırık zamanlardan geriye yaşam kırıkları birikir 'biçimine dönüşür.Burada belirgin bir biçimde zamanın dışında kalmak düşüncesi ön planda tutulmuş. Zamanın dışında kalan kişi için ise zaman kırıkları da olmayacaktır.
Ayrıca eğer testereyi kişnin eli tutmamışsa zaman kırıntıları çalışmayan bir testereden nasıl dökülür? Şiiri bir de bu yönlerden değerlendirin. Harika şiirler yazabilecek güçte olduğunuz, hayal gücünüzün ve duygu ile imge zenginliğinizden anlaşılıyor. Umarım eleştirimi yapıcı bulur ve daha güzel şiirler yazarken bazı önemli noktaları da değerlendirişinizde bunu da göz önünde bulundurursunuz. Daha nice güzel şiirler yazmanız dileğiyle.

_______________________

Fatma ÇAĞLAYAN

elestiri yapmakta bir maharettir....

__________________________

Erol ERDOĞAN

Şiir eleştirisinin nerede ve ne şekilde yapıldığı önemli bence.İnsanlar verdiği emeklerin karşılığını güzel sözlerle duymak isterler.Bir şiir teknik açıdan iyi de olabilir,kötü de olabilir.Ancak şair için şiiri,kendi çocuğu gibidir.Dolayısıyla kırıcı,hatta aşağılayıcı ifadelerle eleştiri yapmak eleştiri değildir bana göre.Hele bizim şu an üye olduğumuz site gibi daha çok paylaşım amaçlı bir ortamda hiç de hoş olmadığını düşünüyorum bu tür davranışların.
Eleştiri yapan kişinin alanında yetkin olması ve insan psikolojisini çok iyi bilmesi gerektiğine inanıyorum.Aksi takdirde Mevlana'nın 'Hintli adam ve karanlıktaki fil' kıssasında olduğu gibi bakış açınıza göre tesbitinizin değiştiği bir görecelikle karşılaşırsınız.
Sonuç olarak eleştiri de bir sanattır ancak sadece üslup açısından diye düşünüyorum.Yoksa eleştirinin kendisi tek başına bir sanat değildir.
Bizler burada teknik açıdan ziyade beğeni kriterine göre yorum ve eleştiri yapıyoruz.Bu işe gönül veren insanları yüreklendirmek gerekir bana göre.Saygılarımı sunuyorum.

__________________________

Mehmet Emin ERMEKİN

Eleştirmenin kullandığı üslup yıkıcı ve aşağılayıcı değil yapıcı olmalıdır. Eleştirmenin saygınlığı da bu doğrultuda artar.Bir şiiri 5 ayrı eleştirmene okutsanız hepsinin de ortak görüşü türkçenin iyi bilinmesi, imla, yazım ve şiir kuralları doğrultusunda olacaktır. Şiirin konusu hakkında farklı bakış açılarından farklı yorumlar gelebilir. Çeşitli etkinliklerde hangi noktada olduğumuzu az çok görürüz. Ham meyve ile olgun meyve arasında elbette bir tad farkı vardır. Olgunlaşma da zamana ve o işe verilen emeğe bağlıdır. Saygılarımla...

________________________

Feride Özmat

Eleştirmenlik bir sanat değildir; çalışarak, okuyarak, görerek, öğrenerek ve eğitilerek olunabilecek bir şeydir. Ve eleştirmen, kesinlikle bir sanatkar, bir sinemacı, bir ressam ya da bir şair olmak zorunda değildir. Bir örnek vermek gerekirse, liseden de ağabeyim olan Atilla Dorsay, bir sinemacı olmamasına rağmen, herkesin kabul ettiği bir sinema eleştirmenidir.

Şiir ya da sanatın herhangi bir başka dalı olsun, elbette tüm eserler eleştirilebilir; eleştirilmelidir de... Yoksa başka türlü ileriye gitmek mümkün olmaz... Önemli olan, eleştirmenin bu yetiye, birikime sahip olması ve sanatçının duygularını incitmeden, ayrıca da kendi egosuna yenilmeden, yapıcı eleştiride bulunmasıdır. Eleştirmen, her şeyden önce kendisinin de, eser sahibinin de, bir ''insan'' olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Yoksa sanatçılar ve sanat dünyası nezdinde büyük bir karmaşaya sebep olabilir.

________________________
________________________

Şiir Perisi Grubu
Kayıt Tarihi : 2.3.2007 21:20:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Talat Semiz
    Talat Semiz

    İnsan usunda, eleştirilmeyen sanat,
    eleştirilmeyen düşünce, eleştirilmeyen eylem olamaz!

    Eleştiri bazılarını korkutuyor mu ne?
    Bu sadece onların eleştiri anlayışından kaynaklanan bir durumdur.
    Yaşamın sürekli değişim ve devinimi, yeni bir oluşum önermekte,
    her yeni oluşum insan tarafından anlaşılmak istenmektedir.

    Şiir için *eleştiri olmaz* derseniz sanatı, sanatın gelişimini,
    sanatın anlayışını, sanatın görücüye çıkan özelliklerini yok
    saymış olursunuz. Yokluk hiç bir değerin ifade edilmemiş halidir.

    Buyurun öyleyse, hiç bir değer ifade etmeyen şiirler yazın. O zaman
    susmanız, şiir yazmamanız gerekmez mi? Yazdığınız şiiri salt kendiniz
    için yazıyorsanız yazmanıza ne gerek var? Neden onları başkalarına
    duyurmayı düşünüyorsunuz.

    Başkalarına sunulan oluş, kılış, düşümce, duygu ve eylemlerin
    eleştirisi doğaldır ve vardır. Olmalıdır. Çünkü, ileriye atılım,
    yenilik, doğal oluşumun özüdür. Doğayı anlamadan ona ayak uydurma
    olasılığınız yoktur.

    Üzücü olan eleştirinin tek yönlü yapılacağını düşünmektir. Estetik
    bir güzellik alkışlanacağı kadar, kusurlarının da olduğunu belirtmek,
    eleştirinin her iki yönüne de bakabilmekten geçer.

    Eleştirme cesareti, başarıyı da başarısızlığı da dürüstçe ortaya
    koyma işidir. Yararlıdır... İnsanlara ( şiir yazmaya çalışanlara )
    anlatmak istediği düşünceler öğretici nitelik taşıdığında, sanatçıya
    yol gösterir, ışık tutar.

    Eleştiriden korkuyorsanız şiir yazmayın.

    Cevap Yaz
  • Duygu Bedir
    Duygu Bedir

    Hangi kriterlere göre eleştirmek...ve eleştirinin içeriği de çok önemli... ' Olmadı beğenmedim ' Nedir şimdi bu cümle... Eleştirecek kişi hangi normlara sahiptir.Bunlara dair bir literatür var mı? Sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Sevim Erdoğan Tezel
    Sevim Erdoğan Tezel

    Ziya DOĞAN

    Şiir eleştirisi teftiş esasına dayanmalı bence, şairin eksiklerini ortaya çıkarmalı, şair mutlaka eleştiri sonucunda eleştirmenin şiire katkı sağladığından emin bir şekilde eksikliklerini görebilmeli, tabi bunu kırmadan, dökmeden, incitmeden yapmalı.

    _________________________

    HEMEN HEMEN AYNI FİKİRDE GÖRÜŞ BİLDİRİLMİŞ.

    DEMEK Kİ...


    Saygılar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Şiir Perisi Grubu