1980 öncesi politik dönemde edebiyat gibi şiir de politize olmuş ve politikanın yedeğine düşmüştü.
Sizce şiir bugün nasıl? İçerik itibariyle neyi işliyor? Ya da neyi işlemesi gerekmektedir?
___________________________
___________________________
Serap HOCA
şiirimiz...duygular...bir demet yapmışız duyguları..beyaz güllerden oluşsun istemişiz...dertlerden uzak..ama..kana bulanmış al güller..sevdayı anlatmak istemişiz gönül telinden...ama yürek, sen böyle yazarken dünya kan ağlıyor...gör demiş..yurdumun insanı dal dal Mehmetleri toprağa veriyor, gelinlik kızların ellerine verecekken ellerini...bombalar yağıyor...çocuklar ürkek gözlerle bakıyorlar..analar balar çaresiz..güne tank sesleriyle başlıyor dünyada pek çok insan...ama herşeye rağmen bombaların altında da yürekler titriyor..sevdiklerine yanıyorlar..ah, diyorlar...şimdi yanımda olsa...ve şiir, kendi kelimelerini buluyor yaşanmışlıkların içinde...birini görüp de anlatan şair, diğerlerini de hisseder elbet..çünkü gülüşlerin gölgesinde mi acılar...nereye saklandı kafiye..şu depremin sarsıntısında mı dörtlüklerin redifi, şu sela/da mı ananın çığlığı, al bayrağın süzülüşündeki ahenkte mi hecenin ritmi...
şair...yaz..ağla ki ağlat.
saygı ile..
_____________________________
Gül DOĞAN
Şu anda ideolojik şiirler pejk yok olanlarda kendi çabalarıyla.. Takip ettiğim kadarıyla. Neyi işlemeli güzel soru yazanın içinden ne geliyorsa onu işlemeli. İlla ki toplumsal bir duyarlılık taşıyacak diye kişiyi kasmamalı diye düşünüyorum. Toplumsal oluşumları şiire nakletmek bir anlamda edebiyatın yakın tarihle içli olması güzel ama kelimeleri oyuncak gibi oynayabilenlerle duyarlılığı ayırmakda fayda var :) Sevgilerle. Gül Doğan
____________________________
Türk Öğer KOÇ
1980 öncesi Şiir ve Şairlere baktığımızda Şiir ve Şair politikanın yedeğine değil önüne düşmüş önderlik yapıyordu, Nazımlar Hasan Küseyinler, Ahmet Arifler, Necip Fazıllar, Nihat Berham, Ataollar...
Şair yada Şiir toplumla bir şeyler paylaşacaksa toplumdan kopmamalı, sadece imge ve süsleme olmamalı, okuyanın ruhunda bilincinde tamam işte bu benim dedirtmeli yada benim insanımın duygusu, çilesi, sorunu...
_________________________
Sevil NİZAMOĞULLARI
şiir insana dairdir ve insana dair olan herşeyi işler, işlemelidir. Duygu ve düşünce bütünü olan insan yazma ve konuşma ile bu bütünlüğünü sergiler. 80 öncesi politik olarak bugüne göre çok farklı bir ortamda yaşıyordu şairler. Siyaset yaşamın her alanına girmişti. 80 li yılların baskıcı politikaları şiiri ve şairide etkiledi elbette. Ama en önemlisi bence günümüzde toplumumuzun sosyal ve politik yapısında ki gevşeklik olarak adlandırabileceğim bana neci yapısı ve maddiyatcı yapısı ve kirlenen siyaset şairide politikadan uzaklaştırdı. Elbette siyasi içerikli şiirler yazılıyor hala ve toplumsal şiirlerde ama siyasi bir akımın var olmaması 80 öncesinde ki gibi siyasetin önünde giden yada siyasete yön veren şiirlerin yazılmasına engel olmaktadır bana göre...
Şair ne hissediyorsa, ne düşünüyorsa şiirde onu işlemeli...
____________________________
Aydın SEVGİ
Günümüzün şiiri,zamana da ayak uydurmuş durumda.
Her türlü meseleyi her şekliyle ve süratle işlemekte.
Bu bazen bir nimet gibi bazen de bir olumsuzluk gibi çıkmakta önümüze.
Bununla yaşamayı da öğrendik.Herşey normal.
Saygılarımla.
___________________________________
Esel ARSLAN
Düşünenlerin düşüncelerinin çok sık kesintiye uğratıldığı toplumlarda elbette edebiyat'ta payına düşeni alıyor, düşünüyorum öyleyse varım diyen Descartes' dan bu yana insanlık tarihi her şeye rağmen direndi ve ayakta kalmayı başarıyor bunca acı ve gözyaşına rağmen politik şiir yok edilemedi edilemeyecek, sessiz kalmakla suçlanan Anadolu coğrafyasına bir bakalım en zor zamanlarda ferman padişahınsa dağlar bizimdir diyen yürek sesleri çınlatmış ovaları. Bir milletin anayasaları ve ceza kanunları dayatmayla değil avrupa normlarına göre değil kendi toplumunun kültür ve bilgi birikimine jeopolitik yapısına göre halk tarafından özgürce yapılabilirse belki mesele biraz çözüme ulaşır, elbette bırakınız yapsınlar bırakınız yazsınlar veya her isteyen her istediğini konuşsun yazsın olayının da çağdaş sınırları olmalı diye düşünüyorum ama bunu birileri dayatmayla değil toplum kendi kültür yapısına göre biraz da özel yapımıza saygı sınırları içinde yapmalı. Örnek olarak Orhan Pamuk olayında sarf edilen sözlerin toplumumuzun büyük bölümünü ne kadar incittiğini unutmayalım. Özet olarak ben şiir'de bu güzel milletin hasletleri göz ardı edilmeksizin her konuda şiir yazılmasını ve düşünenlerin düşüncelerini kışkırtıcı ve incitici olmaksızın her platformda dile getirmesini yürekten destekliyorum. Daha dün vatan haini diye okuttukları Nazım usta bu gün daha iyi anlıyoruzki vatanını en az bizim kadar seven en büyük şairlerimizden biriymiş. Gençliğimde sosyalist şairlerden başkasını okumazdım şimdi dönüp bakıyorum ve ne kadar aymazlık içinde ve aptalmışım diyorum ve Necip Fazıl gibi bir büyük ustayı bile reddederdim sırf benim gibi düşünmüyor diye..offf ki..off. yazın yazın ve okuyun gençler yaşama at gözlüğüyle bakmak insanı sağır ve disiz yapıyor veya tek gerçek varmış gibi bütün ömrünüzü bir salak kozanın içine hapsediyor.DÜŞÜNÜN OKUYUN YAZIN..ÇÜNKÜ VARSINIZ. Sevgi ve saygılarımla
_________________________
Ahmet TIĞLI
Şiir 80 öncesinde politize olmuştudan ziyade şairin politize olmasından sözedilebilir.Bugünde şair de toplumun diğer kesitleri gibi apolitize olmuştur.
İnsanlar bir dünya görüşüne sahip olabilirler,olmalıdırlar da,şair asla özgün değil özgür olmak zorundadır.Daha doğrusu şair sanatçıdan soyutlanamayacağına göre,şair ya da sanatçı kalemini bir ideolojinin ya da siyasal görüşün emrine vermemelidir.Sanat siyasaya alet edilmemelidir.O zaman saygın olan olması gereken sanatçının şairin saygınlığı kalmaz.Şairin toplumda bir yeri olacaksa,sanatçı şair duruşuyla olması gerekir.Bu da doğruluğu dürüstlüğü güvenilirliği getirir.Yani demek istediğim şairin öz kişiliğiyle ilgili değil sanatçı kişiliğiyle ilgilidir.Nasıl yaşarsa yaşasın sanatını özgürce icra etsin.Şair özgür olunca şiirde özgür olacaktır.Herşeye şiir yazılabilir yeter ki estetik değerini sanatsal değerini korusun.Tabiiki şair yaşadığı zamanı toplumu yansıtır.Özgür yapısı mevcut koşullara,yaşam biçimine,zamanın olumsuz kültür ve davranış şekillerine teslimiyet değil,insanlıktan,toplumdan,çevreden yana ağırlığını koyarak daima iyiyi,güzeli arama peşinde koşmalıdır.Şair bunu kovalıyacaktır.Bugün kanıma göre şiddetin terörün arttığı böylesine kaosun yaşandığı bir dünya da şair daha çok barıştan,sevgiden,çevre ye yapılan yaşamsal haksızlık kıyımdan,insanlığın bir dejenerasyona herzamankinden fazla uğradığı bugünlerde insanı yücelten ürünleri ortaya koyması gerekir.Şair kötüden yana olamaz dolayısıyle savaşı savunamaz.Barış barış barış şiirleri gökkubbeyi sarmalıdır,bu özlemi şair daha fazla dile getirmelidir.Saygılarımla.
___________________________
Burcu YALKIN
şiir aslında insanların yüreğindeki sestir ve içimizdekini özgürce dile getirmek çoğu zaman politikacıların işine gelmemiştir gözleri, kulakları ve beyinleri kapalı sürü zihniyeti daha çok işlerine gelmiştir bundan dolayı şiiri susturmaya çabalasalarda bunu başaramazlar insan var oldukça duygular dile gelecek,yazıya düşecektir.... şiir özgürlüğün aynasıdır fakat şunuda unutmamak lazım bir çıkar uğruna, kendi ideolojik fikrini kitleleri kendi peşinden sürüklemek adına ve temiz saf insanların duygularını sömürmek amacıyla yazılmış herşeye ama herşeye karşıyım...
sevgi ve saygılarımla....
___________________________
Numan ŞAHİN
insana/hayata dair her ne varsa,şiir de oradadır...
insana ilişkin olana şiir yabancı(bigane) değildir,olamaz da..
şiirin bugün neyi işlemesi gerektiği sorusuna verilecek cevap,insanın/dünyanın bugün neden yoksun olduğu veya neye muhtaç olduğu sorusuna verilecek cevapla aynıdır.Peki insan neden yoksundur veya neye muhtaçtır? insan insandan yoksundur,insan insana muhtaçtır...selamlar ve esenlikler herkese...
___________________________
Hüseyin CİHAN
bence TÜRK ŞİİRİ en zengin çağlarını şimdi yaşıyor ancak en edebi çağlarını fuzuli sayesinde yaşamıştı
__________________________
Nilüfer AYDUR
Ne önünde, ne ardında, şiir içindedir zamanın ve aynasıdır dünyanın şaire görünen tarafının. Eğer politik bir yaşam sürdürüyorsa şair, deniz aşktan çok dalgaların kavgasıyla coşar dizelerinde. Diyelim ki, ilahi bir aşkla yazıyor, o halde dalgalar ibadet edecektir şiirlerinde. Yani, şair düşünür, şiir yorumlar inandığı hayatı. Bugün de yaşanan budur, çoğu şair hayatında inançla yürüyebileceği bir yoldan mahrum, geçmişi tekrar ederek ya da bulutlardan
öykündüğü kayıp dizeleri alt alta getirerek şiir yazıyor. Fakat bu bir geçiş dönemidir ve yarın muhakkat gerçek şiir ayağa kalkacaktır. Yarın...? İşte bu en zor soru.
________________________
Şiir Perisi GrubuKayıt Tarihi : 23.2.2007 10:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!