//..GÜNÜN SORUSU...Şairler nasıl insanla ...

Şiir Perisi Grubu
220

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

//..GÜNÜN SORUSU...Şairler nasıl insanlardır? / Nasıl olmalıdırlar?

Hiç şair tanımasaydınız şairleri nasıl bir insan olarak tanımlardınız? Şairler nasıl bir insandır? yada nasıl olmalıdır?

_______________________

Ufuk BAYRAKTAR

şair insanın insancıl olmasını beklerim. beklediğimi bulur muyum bilmem... pek bulabildildiğim söylenemez...

_______________________

Aydın SEVGİ

Şairleri söz sarrafı olarak hayal ederdim.
Tüm şairler de böyle olmalı.
Şair,kendi yazdığı eseri en zor beğenen kişi olmalıdır.Daha iyi eserlere imza atabilmek adına..!
Duygularına ve sinirlerine hakim,ruhen kaim olmalıdır.
Söz,okun yaydan çıkması gibidir.Önce iyice tartmalı eksisi ve artısı düşünülmelidir.
Bana göre,düz yazılar,göze ve akla hitap eder,
Ancak,şiirler bunun yanısıra yüreğe hitap eder....!

Saygılarımla.

_______________________

Ziya DOĞAN

Şair en başta karşısındakinin mimik ve tavırlarından halinden anlayabilecek öngörüye sahip olmalı, nazik olmalı, kötü söz karşısında bile bir kaç etkili söz ile ikna etmesini bilmeli, kaba tavır yerine dili ile tokat atmasını bilmeli, ikna yeteneği gelişmiş olmalı diye düşünüyorum. Sevgi ve saygılarımla.

_______________________

Burhanettin AKDAĞ

Hiç şair tanımasaydım konuşmasıyla, sevecenliğiyle ve güler yüzüyle anlardım farklılığını.

Şairler öncelikle yaşadığı hayatı bakarak değil de görerek irdelerler. Sebep sonuç ilişkisini çözümledikleri her konuyu bilerek kaleme alırlar.

Şair yolda yürürken ağaçlarıngüzelliğine, doğanın verimli renklerine, bir ırmağın akışındaki ahenk ve manaya, bir denizin köpüren dalgalarının ruhundaki çağrışımlarına bakar. Sevgiyi, acıyı ve hüznü yüreğinde daha duyarlı hisseder.

İşte bu ayrıcalıkları onu insanlar arasında ayrıcalıklı yapar ve yapmalıdır. İtidalli, sabırlı ve bilgili olmalıdır.

_______________________

Büşra ARSLAN

Hiç şair tanımamış olsaydım Onu; hayata farklı bakışıyla, madeyi ve madde ötesi fenomenleri farklı algılamasıyla, dağları yerinden oynatırcasına, söylediği her sözle adeta bir devrimci edasıyla yüreğinde ve yüreklerde yarattığı devrimiyle ve en önemlisi korkusuzca ve özgürce düşünüşüyle tanırdım ve öyle tanımlardım...

_______________________

Sebahattin TÜLEK

Hiç Şair Tanımasaydım...
Şairle şiir yazanı da birbirinden ayırmak gerekir mi acaba? Yâda yazılan her şey şiir midir? Bu soruları da yanıtlamak lazım aslında. Ama duygularını kâğıda döken herkes düşüncelerini aklından geçenleri sanatsal bir yaklaşımla şiirle yazıyla oyunla kâğıda döken herkes dünyaya farklı bir gözle bakmalı bakabilmeli. Algısal olarak farklılıkları yakalayabilmeli yorumunu ortaya koyabilmeli en önemlisi anlatabilmeli okuyucunun anlayamadığı bir eser yazandan başkası için bir anlam ifade etmez herhalde. Ancak gizemlide olmalı biraz her okuyucu şairi şiiri başka tasvir edebilmeli zihninde.

_______________________

Nesrin CANSEVER

Soru, Sevil Hanımın bu konudaki neşeli tespitine de işaret ediyor sanırım. Eğer tanımasaydık, nasıl olduklarını düşünürdük? Çünkü tanıyınca pek öyle olmadıklarını gördük: -) Ve Sevil Hanım bizlerden bir mesafe koymamızı istiyor; şair tanışıklığımıza ve kendimize karşı. Bir üst soru var: Şairlerin ortak özellikleri nedir; insan olarak. Ya da var mıdır böyle bir ortak yan? Olmalı mıdır? Küçük yaştan itibaren şairler sosyal çevreme dâhil oldular. Onları tanımadığım dönemleri neredeyse anımsamıyorum. Mesafesiz yanıtım; yazdıkları ile yaşamlarının pek örtüşmediği olurdu. Mesafeli yaklaşırsam, hepsinin ortak özelliği “rahatsız” insanlar olmalarıdır. (Bu durumda ben de öyle oluyorum, bir söylenti olarak şairsem: -)) eğer) Bu ortak şair (sanatçı) rahatsızlığının nedeni; normları ustalıkla kutsamaları veya kurcalamaları veya zorlamaları veya sarsmaları veya kurmalarından gelmektedir. Yani normsal ve “duyu”sal bir rahatsızlıkları var. Çünkü normların ve duyularının herkesten daha fazla farkındalar; böyle bir algılama sorunları ya da yetileri var. Genele sıradan gelenler, bu insanları acayip rahatsız edebiliyor; genele sıra dışı gelen rahatsızlıklar bu insanlarca olağan durum ve olgular olarak değerlendirilebiliyor. Başka bir yerden bakıyor, başka bir şey görüyor ve utanmadan bir de gösteriyorlar :-)) İlginç insanlar. Ailemizin şairi Necatigil mesela; evden yazmış evreni tutturmuş bir adamdır. Normal mi şimdi bu adam? Yunus mesela. Tasavvuf düşüncesinin temsilcisi olmanın yanında, o dönem yasaklanan Türkçeyi kullanmıştır, Devletin resmi dili Farsça ilan edilmişken. Kelle koltukta dolanmıştır yurdunda. Normal mi? Hayyam da Fermanlıdır. Nazım ne çekmiş herkes bilir. Ya Baudelaire? İlk şiirlerinde arkadaşının imzası vardır. Yasaklanmıştır yıllarca kimi şiirleri ve hayâsızlıkla itham edilmiştir. Sanatın herhangi bir dalıyla uğraşan insanların normsal ve duyusal rahatsızlıkları vardır. Nasıl çıkar bir aktör sahneye, nasıl giyinir bir ruhu, ifadeyi? Ne cesaret? Ressama boş bir tuval ne söyler? Heykeltıraş kaya parçalarında ne görür bizim görmediğimiz? Bizzet, Carmen kötü eleştiriler alınca ve yuhalanınca dayanamayıp intihar etmişti. Neydi onun için müziği? Yazar, romanında onca iç içe geçmiş hikâyeyi ve ilişkileri gerçeğin ve hayalin neresinden uydurur? Ve şair; nedir derdi? Neyle çıkar karşımıza, ne cesaret? Kendisini bile malzeme haline indirgeyip, toplumla, normlarla, insanla ve kendisiyle arasına mesafe koyup neyi anlatmak ister? Kendini mi? Sevmem öylesini. Nedir duyduğu, gördüğü? Derdi kendi başını, ruhunu, bedenini ve aklını aşmamış, kendisinden rahatsızlık duyacak kadar uzaklaşmamış ve o derecede kendisinin ve hayatın farkında olmayan insan, sanatçı falan olamaz.
_______________________
Nazmi ÖNER

Bence bir şair için en önemli özellik beynin temiz olmasıdır.Kan, kin veya herhangi bir ideoloji ile beyni kirlenmemiş olmalıdır.Yurt ve insanlık sevgisini aşan öfke ve düşmanlığa yönelen dar bir milliyetçilik anlayışından uzak olmalıdır.Böyle olmazsa olayları at gözlüğü ile görür.Aynı yerde patinaj yaparak, çıkmak istedikçe daha çok çakılır.
Bundan ötesi ise biraz yetenek, biraz bilgi görgü gözlem ve duyarlılıktır.
_______________________

Turan ORAK

Hiç şair tanımamış olsaydım, okuduğum şiirlerinden, duyguları ve hayalleriyle yaşayan, yeri geldiğinde sosyal kültürel ve toplumsal konuların sözcüsü, uysal kişilikleri ile insanlar arasında farkedilen insanlar olarak algılardım...

Nasıl olmalıdırlar sorusuna da, benzer tanımlamalara ek olarak, kendini her bakımdan yenilemeli, olaylara soğukkanlı yaklaşmalı ve şiirlerinde yapmacıklıktan uzak bir duruş sergilemelidir...
_______________________

Şiir Perisi Grubu
Kayıt Tarihi : 7.3.2007 20:40:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Canan Güleşin
    Canan Güleşin

    Duyarlı,Duygusal,Asi ruhlu, SivriDilli,Gözlemci,Birazcık Çılgın, Hayalci ve Doğal olur şairler..Güzel bir konu bulmuşsunuz kutlarım..

    Cevap Yaz
  • Turan Orak
    Turan Orak

    Değerli bilgilerini bizlerle paylaşan tüm dostlara teşekkür ediyorum...

    Sevgi ve saygı ile...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Şiir Perisi Grubu