//..GÜNÜN SORUSU...Öz-biçim ilişkisi nedir?

şiirde Öz-Biçim İlişkisi nedir ve sizce öz mi önemli biçim mi önemlidir?

______________________

_______________________

Gül DOĞAN

Bence şiirde biçimden ziyade öz önemli. Biçimi muhakkak önemlidir ama özü ruhu daha önemli bence :) Sevgilerle.. Gül Doğan

________________________

Fatih Yavuz ÇİÇEK

Bugünkü soru çok zor bir soru. :)) Türk şiirinde yıllardır tartışılıyor.Cemal Süreya'ya göre biçim önemlidir.Atilla İlhana göre öz önemlidir.1.Yeni ye göre geleneksel şiirin biçimi kafiye ve vezindir.Bu nedenle Orhan Veli ve arkadaşları kafiye ve söz sanatı olmayan bir biçime yönelerek Türk Şiirinde yeni bir soluk olmuşlardır.Nazıma göre şiirdeki mesaj önemlidir...Turgut Uyarda biçimi ön planda tutmuştur.İlhan Berke görede şiirin anlama ihtiyacı yoktur...

Türk şiirinde geçmişe bakarsak biçimsel değişiklikleri görebiliriz...Eski Türklerde söylenen Destan zamanla halk şiirine dönüşmüştür örneğin...

Bu tartışmalarda şahsım önce biçimden yanadır...Şair öncelikle tarzını belirlemelidir.Özünü zaten biçimin içine yerleştirecektir.Bunu küçük bir örnekle açıklamak istiyorum.Cemal Safiyi bilirsiniz.Aşk şiirleri yazar...yazdığı şiirlerde biçim bellidir.Şimdi Cemal Safi kalkıp küresel ısınma konusunda bir şiir yazsa ne kadar inandırıcı olabilir?

Geçen grubta Ali Rıza kars beyin bir yazısını okumuştum.Şair önce tarzını bulmalı diyordu yanlış hatırlamıyorsam...Bu görüşe katılıyorum.

Evet Şair önce Biçimini bulmalı sonrada biçimin içini özle doldurmalıdır.

Selam ve saygılarla...Fatih Yavuz Çiçek

________________________

Ahmet TIĞLI

Merhaba arkadaşlar; bir görüşe göre şiirde özün yani içeriğin önemi yoktur.Şiir biryerlere mesaj vermek için yazılmaz.Anlama da gerek yoktur.Bu işlevi nesir yazıları yapıyor demektedirler.Ancak şiir artık bu görüşleri aşmıştır.Israrla bu görüşü günümüzde de sürdürmek isteyenler şiirimizin gelişmesini engellemektedirler.Tabi benim görüşüm şiirde öz çok önemlidir.Bu soru şöyle sorulsaydı sanırım daha anlamlı ve faydalı olurdu.Biçim -biçem-öz mü şeklinde.Bu duruma göre benim söyleyeceğim şu olurdu:Biçem(tarz-stil) şiirde şairin uslubunu oluşturur.O şiir imzasız da olsa filan şaire aittir şeklinde bir görüş oluşabilirdi.O zaman benim söyleyeceğim hem öz hem biçem şeklinde olurdu.Biçim (şekil) tarzı göstermez.şiirin şekilsel görünüşünü ifade eder.Sanırım affınıza sığınarak söylemek isterimki bu sorunun ifade ettiğim gibi sorulması benim fikrimdir daha doyurucu ve anlamlı olurdu diye düşünüyorum.Saygılarımla efendim.

Ahmet TIĞLI

________________________

Türkan DİNÇER

Güzel bir soru bugün sorulan soru. Aslında benim sizlere sormak istediğim soruydu ve burada bu soruyu gördüğüm anda nasıl mutlu olduğumu anlatamam.

Benim içinde öz nemlidir, o nedenle genelde öze bağlı kalarak yazmaya çalışırım. Yalnız bir şiir yazmıştım ve eleştirilerden biri b aynen şu idi.

“Şiir içerik olarak çok güzel, ama hece vezni ile yazılmış olsaydı çok daha güzel olabilir di.” Eleştirisi vardı. Ve bende aynı şiiri hem serbest çalışma ve hem de hece vezni ile yazıp sayfama attım.

Orada yapılan eleştiriler değişmeye başladı. Kimi dostlarım ikisin inde çok güzel olduğunu kimi dostlarım serbest yazılanı sevdiklerini, kimi dostlarım ise ölçü ile yazıldığında çok daha farklı göründüğünü söylediler.

Şimdi ben sizlere bu şiirimi bir örnek olarak atmak istiyorum.

____ Ayşe Gelin

Ayağında çarık, başında yazma,
Dudakları kiraz, yanağı elma,
Kirpikleri okka, burnunda hızma,
Pınara vardı köylü güzeli

Kınalı elleri, parmağında halka,
Gözleri yeşil, başında sevda,
Göndermiş yavuklusunu gurbet ele
“Beklerim demiş seni” köylü güzeli

Elinde kınası kurumadan,
Doyasıya sevdasına sarılmadan,
Bedenini, bedenine saramadan,
Yangınlara düştü köylü güzeli

Dumanlı dağlarda yankılanır sesi,
Iraklardan duyulur Ayşe’nin sesi,
Bitmiştir artık tüm neşesi,
Kor ateşler içinde köylü güzeli.

Ayşe’nin yüzü sararır durur,
Hasretlik ona kan kusturur,
İçindeki sevda onu öldürür,
Gözlerinde hüzün, köylü güzeli.

Haram oldu uykular, kırpmaz gözünü,
Gelir sevdiceği de, görmez yüzünü
Bekler yavuklusunu Ayşe, tutar sözünü,
Yaprak gibi solmakta köylü güzeli

Aylar oldu, haber gelmez eşinden
Bir ah çekti Ayşe gelin derinden
Ne fayda, dönmez sevdiği gurbet elinden
“Alın yazım buymuş” dedi köylü güzeli

Haber aldı bir gün Ayşe gelin eşinden
Evlenmiş, bir çocuğu olmuş başka birinden
“Bekleme, dönmem artık ben gurbet elinden”
“Ölüm benim sonum” dedi köylü güzeli.

Lanet yağdırdı kaderine, küstü hayata,
İnemedi bir daha pınarın başına,
Yakalandı dermansız dertlere,
Merhaba dedi ölüme köylü güzeli.

Aynı şiiri hece ölçüsüne göre yazdığımızda bakın nasıl oluyor.

___Ayşe Gelin (6+5 hece ölçüsüne göre)

Ayağında çarık, başında yazma,
Sevdalara düştü köylü güzeli,
Dudakları kiraz yanağı elma,
Töreleri aştı köylü güzeli

Elleri kınalı parmakta halka,
Yeşildir gözleri kirpikler okka,
Uzundur saçları takınmış toka,
Yüreğinde coşku köylü güzeli

İstemiş Ali’si, vermiş babası,
Fakirmiş âli’si yokmuş abası,
Isınmak istese ocak sobası,
Ambarları boştu köylü güzeli.

Doymadan Ayşe’ye düşmüş yollara,
Senden başkasını almam kollara,
Dönemezsem sana bürün allara,
Gurbetteki kuştu köylü güzeli

Dumanlı dağlarda yankıdır sesi,
Duyulur ıraktan Ayşe’nin sesi,
Yok oluyor gün, gün olan neşesi,
Ateşlere düştü köylü güzeli,

Tükeniyor sanki sararmış yüzü,
Görmez oldu artık, dünyayı gözü,
Dönemez ki Ayşe, namustur sözü,
Bedeninde yaştı köylü güzeli,

Haram oldu uyku, kırpmaz gözünü,
Gelir sevdiceği de, görmez yüzünü,
Bekler durur Ayşe, tutar sözünü,
Çatılıyor kaşı köylü güzeli.

Yıllar oldu Ali’m, haberin gelmez,
Unuttun mu beni, yüzüm hiç gülmez,
İçimdeki sancı nedendir dinmez,
Zehir oldu aşı köylü güzeli.

Geldi bir gün haber, unutsun beni,
Evlendim burada, yitirdim seni,
Geçmişteki günler şimdi bir anı,
Yürek artık boştu köylü güzeli.

Lanetler yağdırdı hayata küstü,
Yürüyemez oldu yatağa düştü,
Kapattı gözünü artık bir düştü,
Ölümüne koştu köylü güzeli... Türkan DİNÇER

Sevgi ve saygılar dostlar.

__________________________________

Asım KISBET

biçim nasıl olsa bir süre sonra yoluna girer önemli olan ÖZ dür....saygılarımla

________________________________

Nadir SAYIN

Öz, uyarıcı, düsündürücü ve teşvik edici güzel bir soru. Yürek mi- kollar mı; eller mi-parmaklar mı; kökmü –yapraklar mı; ya da amaç mı – yöntem mi? Bunlar dahada çoğaltılabilir. Öz-Biçim ilişkisi içinde pek çok somut ve soyut kavramı taşıyor. Ayrıca soru öyle bir sorulmuş ki sanki bunlar birazda biriyle karşı karşıya mı iması da yaratıyor kişide.

İlk aklıma gelen öz ve biçimin bir birinden ayrı olamayacağı. Nazım Hikmet, Dadaloğlu, Pir Sultan Abdal, Atilla İlhan ve nice üstatlarımız öze önem vermiş gibi gözükselerde hangisinin nasıl bir tarz/biçim yansıttığı şiirlerinden anlaşılmakta.
Parmaksız elin işlevi, parmaklı elin işlevi ile aynı ölçülebilir mi? Kökü sağlam olmayan bir ağacın yaprakları ne denli canlıdır? Yada yaprakları canlı bir ağacın kökü sağlam değil midir?
Bana kalırsa öz ve biçim bir bütündür. Biri ağır digeri hafif gibi yansısada dengesini (şiir de şairde) kendi bütünlüğünde taşır. Onlar, işte bundandır ki usta,üstat ve halk katmanlarında şair ve ozan olmuşlardır.

Sevgi ve Dostlukla…
_______________________________

Nesrin CANSEVER

şeklim
esasıma aykırı sesler çıkararak
yardım çağırıyordu
esasında şahane bir duruş vardı ki bende
bir gören bir daha
bir daha dönüyor
görüyordu
özüm
şeklime aykırı acılar çekerek
kalacak bahane arıyordu
esasında bedbaht bir duruş vardı ki bende
bir giden bir daha
bir daha gidiyor
dönmüyordu

veya

şe’ninn kancasında
adam asmaca
oynayınca çocuklar
noktanın gözü doldu
uzadı boyu laflarla
soluk soluğa
cümlesi virgül yağmuru

i’nin kafasına
intihar süslü
tek bir kurşun sıktılar
o günden beri matemdedir
kalın kara yas giyer
tüm başlıklar

___________________________

Erol ERDOĞAN

Biçimin de önemli olduğunu kabul etmekle birlikte, ben biraz daha 'öz'den yanayım şiirde.Anlam ve tarzın daha çok ilgi uyandırdığını düşünerek...Saygılarımla...
_____________________

________________________