//..GÜNÜN SORUSU...Küreselleşen dünyada ...

Şiir Perisi Grubu
220

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

//..GÜNÜN SORUSU...Küreselleşen dünyada nasıl bir şiir anlayışını savunuyorsunuz?

Herkesin küreselleşme diye tutturduğu bir dönemde, nasıl bir şiir anlayışını savunuyorsunuz? Sözü edilen küreselleşme ile birlikte, şiire yeni bir soluk getirilebilir mi?

________________________________
________________________________

Gül DOĞAN

Sabah sabah soru hani diyecektim ki ablam sen benden çok yaşayacaksın inşallah :) Soru bu defa biraz daha global olmuş. Şiir anlayışı savunmuyorum içinden gelen her anlayışı seviyorum. Ama dediğim gibi asla siyasi ideoloji şiirlerini sevmiyorum. Şiir özewl bir duyguya ait olmalı sömürü aleti değil. Ki küreselleşme yeni bir soluk getireceğe benzemiyor. Kısa ve netdi son cevap sanırım. Sevgilerle

_______________________

Sevil NİZAMOĞULLARI

Şiir duygu ve düşünce işidir. Şairin yaşadığı yer, olaylar şiirlerinde ketkisini gösterir. Yani şiir bazen dört duvar içinde olanları, bazen dünyada olanları konu eder. Çoğu zamanda şairin iç dünyasında kopan fırtınalardır. Ve şiir küreselleşemez bence...

__________________________

Özlem ÇETİN

Küreselle şiiri etkiler mi? bana göre çokta etkilemez. Tali yoldan ana yola giren bir araç gibi düşünüyorum küreselleşmeyi gündemde yerini alır ancak
Dünyada yeni yeni gelişecek olaylar küreselleşmeyi de unutturur.
Ancak şiirin özünde bir değişiklik yapamaz diye düşünüyorum.
Saygılarımla.

____________________________

İlhan ÖNAL

şiir... duygular kimyasında damıtılmış ritimli sözcüklerin yürek süzgecinden geçerek.... binbir renkli ve kokulu bir çiçek bahçesinden bu işe sevdelı yüreklerin topladığı... bazen dikenli bazen kadife dallı demetlerin ruha temas hali olsa gerek.....ve şiir ilk insanoğlunun yeryüzüne geldiği an olsa gerek....tabiat olsa gerek....feza olsa gerek....sevgili olsa gerek.....ve en önemlisi Tanrı diliyle konuşsa gerek......ve bence bu tartışma anlamsız olsa gerek....lakin şiir yürek işiyse.....o et parçası yaşıyan tüm varlıklarda oldukça.....her daim globalliğini devam ettirecektir.....tüm dünya yüreklerini öpüp alnıma koyuyorum....

______________________________

Neriman ARAS

Adı ve zamanı ne olursa olsun şiir; her zaman duyguların tercümanlığını yapar.Evrenseldir.Okuyan,dinleyen herkes kendinden bir şeyler buluyorsa şiir o zaman şiir olur.Tabiki her zaman duygular olmaz şiirde; zaman zaman tplumu ilgilendiren konulara da değinilir.Bu da sanatçının diğer bir görevidir zaten.Küreselleşmeyi konu edinir belki...Sadece o kadar...Sevgilerimle.

_____________________________

Hidayet ERDEM

Siir bence sairin icindeki duygu ve ozleri, disa bir ressam fircasi edasi ile dizelere
yansitmasi ve boyamasidir.Yani misralarla orulu bir resim cizebilmelidir..
Saygilar dostlara

_Siir kuresellesme ile sinirli kalamaz.Siir kuresellesmenin cok daha otesinde olan duygularin misralara yansimasidir.Asla siniri ve hududu yoktur..
Saygilar

_______________________

Sait AÇIKGÖZ

Şiir ve onun bağlı olduğu edebiyat,bir üst yapı kurumudur. Ekonomik ilşkiler kültürü de belirlediğinden onun içinde yer alan edebiyat da böylece belirlenmiş olacaktır. Küreselleşme eğer bir ekonomik örgütlenme ya da diğer adıyla dünya empeyallerinin sömürme sistemi ise edebiyat da böylece bu yeni ekonomik örgütlenmede değişecektir.
Sonuç elbetteki edebiyet ve şiiri küreselleşme etkiliyor ve etkilemeye de başladı bile. Şiir, bu değişmelerin geçiş dönemindedir. Bu yüzden şairler yazdığı şiirleri yayınlama da zorluk çekmektedir. Çünkü küreselleşmeden nasibini alan yayınevleri,kar marjını ya küresel anlamda düşünmek ya da kepenk kapatmak zorunda bırakıldığından sanata kar getirme ve özellikle dışarıya ürün satabilme kaygısı içinde yaklaşıyor.
Sanat bu anlamda bir küreselleşmeyle geçiş dönemi bunalımı içerisindedir

_______________________

Numan ŞAHİN

İnsanlığa dayatılan bu küreselleşme(tek tipleştirme) martavalı; bu kavrama nüfuz etmiş, bu akıma karşı durulması gerektiğini anlamış,bu duyarlılık seviyesine ulaşmış olan şairi güçlendirecektir.Güçlenen bu şairden de kaliteli verimler alınabilecektir.Oluşacak(ki oluştu zaten) bu şiir, dayatılan bu olumsuz anlayışa karşı bir tepki(eleştiri/sorgulama) şiiri olacaktır elbette..

___________________________

Ahmet TIĞLI

Değerli arkadaşlar; küreselleşme bir olgudur,olay olmaktan çıkmıştır.Öncelikle bu olgu bir ekonomik ideoloji olarak ortaya çıkmaktadır.Dünyanın egemenleri dünyaya yeni bir düzen vermek istiyorlar,BOP si bu kapsamdadır.Küreselleşme dünya kapitalizminin,emperyalizminin ulaştığı son aşamadır.Geldiği en son acımasız noktadır.Tabi ekonomiler küreselleşince bunun kültürününde yaratılması lazım.Yaratılmıştır da bu Postmodernizm dir.Postmodernizm emperyalizmin ideolojisidir.Dünyada emperyalizm yazarları çizerleri,şairleri romancıları öykücüleri hizmetine çağırıyor.Bu hizmeti kabul edenler Nobelle ödüllendiriliyorlar.Şiir bu selin önünde ne yapacaktır nasıl bir duruş sergileyecektir bizim sorunumuz şair olarak budur.Emperyalizmin hizmetini kabul eden şairler çok sesli şiiri ortaya atmışlardır.Bu nasıl oluyor,biraz ondan biraz bundan alınacak,bütün parçalanacak,gerçekler paramparça edilecek buradan yeni şiir doğacak.Bunun kabul etmek parçalanmak üzerine,bölünmek üzerine kurulan şiir edebiyat nasıl ayakta durur bu mümkünmü? Mümkün değil diyenler şiddetle buna karşı duracaklar,emperyalizmin şiirinin önünde set oluşturacaklardır.Merkezine insanı koyman hiçbir sanat dalının yaşama şansı yoktur.Ancak çıkarlara hizmet eder.Sevgiyle kalın.

Ahmet TIĞLI

________________________________

Bilal TIRNAKÇI

Küreselleşme denen şeyi pek tutmadım zaten.Küreselleşme sömürüyle beslenmektedir. Şiirde sömürüye bir anlamda başkaldırıdır, bu açıdan bakılınca küreselleşme şiiri boy atması için uygun bir zemin oluşturabilir. Ama geniş bakınca olaya şiirin daha başka kaynaklardan beslendiğini görebiliyoruz.Acı, sevgi, çile, ayrılık vb.Bu kavramlar yaşadıkça şiirinde yaşayacağını ve insanla aynı kaderi paylaşacağını düşünüyorum. Şiir ancak beslendiği kavramlar şekil değiştirince etkilenecektir. O kavramlarda kolay kolay şekil değiştireceğe benzemiyor. Küresel yada düzlemsel farketmeyecektir...

________________________________

Gülce ŞEREN

küreselleşmenin anlamı bir kürenin içine hapsolmakmı yoksa golballeşip iyice zıvanadan çıkmak mı.. aslında globalleşmek tabiride bana ters geliyor. oturdukları yerden ortaya bir şey atıyor deliler, toplamasıda bizlere kalıyor. boşverin küreselleşmekmiş filanmış falanmış kafanızı yormayın derim.. eskiden küreselleşmemi vardı, insanlar gül gibi yaşayıp gidiyorlardı... gülce şeren.

________________________________

_____________________________________

Nesrin CANSEVER

Küreselleşme, yerelleşme ve bireyselleşme, birlikte okunması gereken kavramlar. Bu kavramlar neoliberalizmin çıkarları doğrultusunda ve postmodernist teorisyenlerce yeniden yorumlanıyor. Modern zamanların tökezledikleri sorunlar öylesine abartılıyor ki; neredeyse “neoliberalizm modernizmin doğal sonucudur” gibi bir yerlere çıkılıyor.

Normalde, aklı başında ve ortak insanlık idealini benimsemiş bireylerin hayır diyemeyeceği bu kavramlar; gerçek anlamlarının tam tersine işaret eden akla zarar, insanlığa düşman amaç ve fiillere hizmetkâr kılınmışlardır. Yani bu kavramlar, neoliberalizmin, toplum ve birey üzerinde büyük bir ahlaki ve anlamsal kriz yaratıp, yaşamın bütünselliğini parçalayıp, yarattığı puslu havada duygularla ve iradelerle dilediğince oynayabilmesine hizmet eder hale gelmişlerdir.

Neoliberalizm dünyayı bir market, Pazar olarak görüyor ve kendini süslü, sevimli bir 3’lü paket içinde sunuyor: Bireysel özgürlük, siyasal özgürlük ve toplumsal eşitlik. Devletler, ideolojiler, sanat, tarih, duyguların ifade biçimleri, akıl, eğitim, estetik, moda hatta ve bilhassa inançlar; uluslar arası şirketlerin pazarlayıp sundukları, dağıtıp paylaştırdıkları birer Marka’dır ancak. Katılım ve şeffaflık ise; belirsizliğe mahkûm edilmiş bireylere emperyalizm tarafından sergilenen göstermelik ve uyduruk bir saygı ritüelidir.

Emperyalizm ve bağımsızlık arasındaki çatışmanın kaçınılmazlığı… Bu çatışmanın merkez-çevre teorileriyle desteklenmesi ve törpülenmesi… Küreselleşmenin emeğin doğasında yol açtığı değişim… Neoliberalizmin aşka ve sanata biçtiği değer… Dünyanın pazara, insanın müşteriye, devletlerin şirket mümessilliklerine, sivil örgütlerin kamusal onay üreten beslemelere, cinselliğin, bilinen ve benimsenmiş normlarından ve doğal üreme rejiminden koparılmış fiziksel birlikteliklere, aşkın tüketilen, tüketim ve rekabet piyasası içerisinde yer alan herhangi bir şeye dönüştüğü bir yaşam… Yaşamın krizalitleşmesi, tarihsel bağlarından koparılması, an’a dayandırılması ve bunun kutsanması… Giderek özgürlüğün tanımının kutsal an’larda aranır olması. Kutsal kelimesinin çok sık kullanılması… Kutsallığın sembolik teşhirlerle ifade bulması… Teorinin küçümsenmesi, pragmatik yaklaşımların revaçta olması… Çelişkilerin yanılsamalarla uyuşturulması… Neredeyse her şeyin her şeye uyduğu, tam da yerinde olduğu bir dünyaya doğru…

Umutluyum, çünkü bu belirsizlik ortamının ve başıboşluğun insanlara gerçek anlamda bir özgürlük de tanıdığını düşünüyorum. Dün, bugün ve yarını aynı saat içinde yaşıyoruz. Bunda kutsal bir yan göremiyorum. Çok trajik bir baskı, gerilim ve neoliberal vahşilerin hiç kesilmeyen mesajları, çığlıkları, gösteri maymunlukları, gürültüleri… Ve çok büyük bir fırsat… Çünkü bu, yapabilecekleri son şeydir. Ötesi yok. Oysa insan, yapılabilecek bir şey kalmadı dediği anda ölmüştür. İnsanın yapabileceği çok şey olduğuna ve bunu muhakkak bulabileceğine, alternatifsiz olan tek şeyin de neoliberalizmin dayatmaları değil, insan olduğuna inanıyorum. Uzun bir yanıt oldu :-)) Ama okkalı bir soruydu.

________________________________

Türkan DİNÇER

Küreselleşmeyi şiirlerimize de yansıtırsak bu defa hiç önü alınamaz sanırım.

Şiir, kişinin yaşadığı olayları ve iç dünyasında kopan fırtınaları, sevinçleri, mutlulukarı, sevgileri, terkedilmişlikleri, acıları imgelerden yardım alarak dışa aktarımıdır. O zaman küreselleşmek zaman zaman şiirlerimize konu olabilir ama onun etkisi altına giremez diye düşünüyorum.

Saygı ve sevgiler

________________________________

Fatih YAVUZ

Marc Eigeldinger’in çağdaş şiir üzerine 1945’ler de yaptığı tanım şiirin ne olması gerektiğini çok iyi anlatan bir tanım. Yol gösteren,ışık tutan bir tanım. Eigeldinger şöyle diyor: “Şiir günden güne metafiziğe yaklaşıyor,bir bilgi yolu oluyor ve varlığın köküne inmeyi tasarlıyor. Evren kanunlarına karşı çıkmak ve insan zihninin sınırlarını aşmak şiirden beklenecek en tabi şeydir. Metafizik bir ürpertiye kapılmayan,evrenin sırları karşısında bunalıma düşmeyen şiir,şiir değildir.” Eigeldinger’in şiir anlayışı modern şiirin oluşması ve şiir arayışlarında çok etkili oldu. Bu etki yazık ki hep olumlu anlamda olmadı. Örneğin metafizik olgular adına “anlaşılmazlığı” ve “sıkıcı duygu kaosları” nı tema edinen yazarlar şiiri dejenere ettiler.
Ziya Paşa ne güzel söylemiş:
“Şairlik egerçi mu’teberdir
Şiiri tanımakta hünerdir.”
________________________________

Selçuk YAZICI

şiir yine her zamanki gibi duyguları döker
bunun içine küreselleşmek de girer...
kuraklık da...

_______________________

Burhanettin AKDAĞ

Şiirlerin tarih boyunca yazılma nedenleri bilinir. Bir kahramanlık şiirini günümüzde yazmanın zorluğu savaşların etik olmaktan çıkmasıyla eşdeğerdir. Ama doğayı, aşkı ve sevdayı, hüznü yazmak için zaten zaman ve mekana gerek yok. Dolayısıyle hali hazırda geçerli olan şiir akımlarının devam etmesinden daha doğal ne olabilir ki?

Küreselleşmenin insanlar için zararları bilinir ki, değil şiirin solukalması boğduğu bile söylenebilir.

____________________________

Türk Öğer KOÇ

insan bastigi yerde nefes alir
bastigi yerde duygulanir ve uretir

________________________

Nazmi ÖNER

Değişimin dışında kalan, ayakta kalamaz.Şiir de dünyadaki değişimlerden nasibini bir şekilde alacaktır.Şiir her ne kadar kişisel ve yerel ağırlıklı da olsa,
kişiler ve yerler de bu dünyanın ve değişimin dışında değildir.
Ayrıca bugün dünyada edebiyat dili olarak kabul edilen 10 kadar dil vardır. Umarım küreselleşme ile bu dillerin dışında kalan yeni şairler de edebiyat dünyasına katılacaktır.
Küreselleşmeyi tartışmak ise başka bir şeydir.Ancak küreselleşmayi beğenseniz de, beğenmeseniz de onun dışında kalamazsınız. Saygılarımla.

________________________

Muammer CAN

şiir evrensel başkaldırırıdır emperyalizmin kılık değiştirmiş hali olan küreselleşmeye karşıdır...şiir o eksende düşünülemez düşünülmemelidir önce küreselleşme olgusunu masaya yatırmak lazım ondan sonra bu soruya şiir kendisi cevap olacaktır....muammer can

________________________

Gökmen Yılmaz ERDEM

Emperyalizmin savunucuları hayli çok... Günümüz dünyasında bakış açısı bu güce sahip insanların, anlama kapasitesine bağlı ama ne mümkün! Sıradanlıktan öte gitmemekte... Yanlı hareket edilmektedir. Düşünebiliyor muzsunuz kimi ülkeleri sırf bundan dolayı dışlanmaktadır... Sonucunda hiçte alakası olmayan şairi, yazarın eseri gündeme gelmemekte! İşin ilginç tarafı, bu güce sahip ulusların, buna paralel eğitim yerlerinde, okullarında bu amaç doğrultusunda hizmet edenine yer ayırması.Burayı daha da açabiliriz, güçlü olan kollanmakta... Oysa şiir, evrenselliği kabul eder, hiç bir ayrım yapmaksızın, erdemliğini, doğruluğunu, neşesini aşılar insanına...

Sevgili Turan yeni soluk getireceğini hiçte sanmam! Ama buna karşın mücadele edilmeli! Taaki şiir anlamı bütün olana dek bir anlamı ihtiva etsin! Yoksa bu küreselleşme, ne kazandırabilir edebi kazanımlarına? Kazandıracağı sevgiden yoksun birlikteliklerin, hayli mesafe kat edeceğidir... Sonucunda görüyoruz uzantılarını...

Sevgi ve Saygılarımla.
________________________
________________________

Şiir Perisi Grubu
Kayıt Tarihi : 21.3.2007 21:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Turan Orak
    Turan Orak

    Değerli düşüncelerini bizlerle paylaşan bütün dostlarıma teşekkür ediyorum...

    Sevgi ve saygı ile...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Şiir Perisi Grubu