İçimde bir titreme,
Ellerim ayaklarım buz kesilmiş sanki
Uzanıp, uyumak istiyorum,
Toprak yatağı gördükçe…
Hâfızam;
Sanki han kapısı…
Giren, çıkan belli değil,
Yerleşenler oluyor izinsizce…
Taht kuruyorlar beynime,
Defolun! Diyorum,
Kahkaha ile gülüyorlar, alay ediyorlar benimle...
Kazaklarındaki desen korkutuyor beni,
Aynı insanlar gibi omuzlarını dönmüşler bana,
Çaresizim! Hap içmek zorunda kalıyorum onlara karşı…
Etrafım karanlıklaşıyor, uçsuz bucaksız oluyor odam,
Yalnız kalıyorum birden, burası gurbetten de acıymış…
Öyle yorgunum ki canım demli çay istiyor,
Ah keşke son zamanlarımda, ellerimle demleseydim de
Doya doya içseydim ne olurdu sanki!
Yakınlardan uzaklara,
Düşünceden, zamana uzanıyor ellerim,
Dakikalarım alt üst oluyor,
Pişmanlıklar daraltıp zerre yapıyor beni,
Genişliyorum birdenbire, açıyorum gözlerimi…
Bu bir rüya değil, zamanda yolculuk sanki
Tekrar kapanıyor gözlerim,
Anladım belki ölüm uykusu, çok da tatlı…
Her hâlde o an geldi,
Ağzımda su da kalmadı,
Yine başladı, midem kazınmaya,
Veren de o alan da…
Ziyaretçim mi şeytan ha!
Benim gibi bir günahkârın ziyaretine,
Kim gelir ki gelse gelse…
Ey karınca sen bari beni terk etme!
Merak etme ör yuvanı ben kıpırdamam!
Bozulmayacak yuvan,
Çekmeyeceksin gam…
(2015)
Mehmet Tevfik TemiztürkKayıt Tarihi : 14.8.2015 00:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!