“simsiyah sayfada bembeyaz bir yazıyla;
devirin sandalyeleri
ve konsül artık dağılsın
isevi bir çarmıhta
kanım toprağa sağılsın
…ben yüreğine işlediğim
delillerle dirileceğim
gülizâr huyum kurusun
hep vuruşarak göğe çekileceğim”
habîde resim olur bir heykel kırık dökük
gamlara gizlenirken en mahrem serpintiler
tenhalar girdabında bir lahza omuz çökük
dil bağlı ey gülizâr sebebeyn fecri diler
yayılır karanlığa geceler arsız arsız
gölgende alnım yanar kor iner şehre birden
kim kalır sokaklarda başıboş yapayalnız
bilmezler çekilirken usulca yalın perden
ürperir gonca bir gül görümü gönül şahit
görümü göz aydını aşkınla düğüm düğüm
bir tövbe sonrasına dönüşür bütün muhit
azatlık türküsüdür kokuna büründüğüm
gülizâr ey sevgili aşkındır doğan güneş
her sabah üflediğin o kutsal asrî miras
aşkındır damar damar göğsüme ağan güneş
ruhumu ışıtırken rengârenk bir ihtiras
gülizâr bilemezsin hakikat yaftam sensin
nefesin râhıkerem günüm sen haftam sensin
yirmidokuzocakikibindokuz-mersin
Hakan İlhan KurtKayıt Tarihi : 28.8.2010 14:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)