Bir ayna tutulur “günlüğün” yüzüne beklenir ki dillensin
Sular kabarmış ise rüzgardan bırakın biraz dinlensin
Bir günde
Vuslatına ermez mısrâları san'at,mehtâbı suya atmadan
mürekkebi kurumaz beyhûde yere denizin
güneş dağların arkasından henüz batmadan
Bir “günlük” yazar bir “kadın”a
Sadece bir günlük diye başlar.
Sonsuza dek diyen aşklardan daha uzun sürer belki de o “bir “gün.
Eyvâh adını yazacağım sen
Sıcak bir Temmuz gününde
dünyanın üzerine açan Çiğdem’sin
Sen ki,kavuşmadan elvedâ diyensin
Feryâd yananlar için hariçten gazelsin
Ey,dâima cân ile aşkın müptelâsı kadın
Sen aydınlığa bakan bir gölgesin
Hem hayal, hem de gerçeksin bu kesin
Çekilip üzerinden alınınca bir tül
Söyle bana ey bi-çâre, vefâsız gönül
Koklamaya kıyamadığım
sînemde açan,vazolara sığmayan
sevdâlı kırmızı gül
Sen misin?
Gaddar divâne gönül
Sen sanki san'atla
zevk-ü sefâyı bilmezmisin
lûtfunla neden ademoğullarının üzerinde esersin
Sen Onların saçlarını ve kafalarını
karıştıran bir meltemsin
Sen ki bir, konar göçersin
Hicrân senin diğer adın
Adı ayrılık olan bir kadın
Nasıl vuslata ersin.
Sen bir kadın bile değilsin
Olsan olsan bu şehirde
Tuğralı bir ibriksin.
Sen sevmeyi bilen değil
Sen sevilensin
Hiç kavuşamamışken
artık ayrılamıyoruz bile
Sen bunu görmezmisin
05.03.2004
H.Çiğdem YORGANCIOĞLU
Kayıt Tarihi : 15.3.2004 18:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!