Bazen bir hikâye düşer gözlerime, erinmelerim arasında gel git lerde. Fi tarihinden kalmış çınarlara konu olan cinsten. Dallarında, boy veren salıncakların salladığı, küçük kızlar ve erkekler hakkında… Ne bebeyken dinlediğim masallar tadında tatlı, ne de inandığım masallar kadar acı. Hep iki arada bir derede.
Bana yabancı gelen şarkılar eşliğinde söylediğim, hiç bilmediğim lisanda konuşan, türküler sanki yüreğimden kopup gelen satırlarıma. Hep karmaşa hâkim üç öğün yediğim, çeşnisi bol happaklara… Saçtığım kokularda bile bir melankoli hâkim, kandırıkçı sevinçlerimin arasına sıkıştırdığım.
Sınav bu hayat. Yazılıdan kopya çekmeye kalkıştığım ama elime yüzüme bulaştırıp sınıfta kaldığım… Yok, sevmelerin adı, yok yaşanılanların tatminkâr bir tadı. Hep boyalı şekerler gibi dilinizin üstünde, erirken bulaşan dudaklarımıza… Sahte mi sahte. Sakarinli.
Gözlerimi kapıyorum, detaylara dalıyorum, pikseller kaplıyor ekranımı. Renklerim birbirine giriyor. Anılar amorf kalıyor kendi sanalımda.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
çok güzeldi...okumaktan zevk duyduk...
tek kelime ile mutiş
Sizin baharınız da sisli bir perde arkasından görünmüş anlaşılan.İçinizde durultamadığınız,karmaşadan kurtaramadığınız duygu ve düşünceler var sanırım.Sonunda hep aynı türkü dilleniyor mısralarda ya da satırlarda:yalnızlık...
BENDEN 10 PUAN SAYGILARIMLA.
vay vay
vay ki ne vay..nasıl bir hayat ki bu yaşadığımız...ya da yaşayanmadığımız....harikaydı sayın şair
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta