GÜNLÜĞÜNDEN-9
Odamdayım.Radyo 3’ü açtım.Biraz midem bulanıyor.İlaçlardan.Boğazımdaki sorun geçmediğinden,on günlük bir tedavi daha başlatıldı.
Dün sabah Erhan ağabeyim aradı.Rabia ve enderle,beni görmeye geleceklerini söyledi.Onlara yakın sağlık ocağına gitmemi,ender’le kendisinin,yardım edeceklerini de ekledi.
Söylediğini yaptım.Gerçekten,Ender olmasaydı,belki çıkamayacaktım o rampayı.Çok beklemedim.İyi bir doktor hanımdı.Özenle muayene etti.Dilerim bu kez geçecek boğazımdaki sorun.
Ender,Erhan ağabeyimle, Rabia’nın oğlu.Onlarla buluşmadan önce:Ben bu çocukların hiçbirini tanımıyorum.Kuzenlerimle bir arada büyüdük.Sonra,hayat koşulları,her birimizi farklı yerlere savurdu.Hepimiz,kendi yaşam mücadelemizi verme durumundaydık,diye düşündüm.
Kendi canın,aynı kan çok farkediyor.Erhan ağabeyimler,on yıldır buradaymış.Ben bilmiyordum.Işık teyzemden öğrendim.Aradığımızda:Hemen uçup geldiler.Ben çok sevindim. Bir yakınım,desteğim oldu.
Her zaman sevdik birbirimizi.Zaten benim aram,herkesle iyiydi.Dün Ender’i ilk kez gördüm.Sanki kendi çocuğummuş gibi geldi.O da,çok ilgilendi benimle.21 yaşında,gencecik bir bahar.Polis olacak.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.