GÜNLÜĞÜMDEN – 17
Sana harika haberlerim var, sevgili Tutku. Dün, sanki bir rüyadaydım. Hala heyecanım geçmedi, inanamıyorum.
Sırayla anlatayım: Bir süre önce, Anar’la Alanyum müdürüyle görüşmüştük. Ürettiğimiz takıları orada satışa sunmak için, yer istemiştik. Hemen ertesi günü yanıt geldi. Sadece 1 hafta ücretsiz olacaktı. Sonra kira ödeyecektim.
Ben hiç vazgeçer miyim? Kaymakam Hulusi beye mail attım. Bir sorunum, sıkıntım olunca, mail atmamı söylemişti. Ben de, durumumu anlattım. Alanyum’la görüşülmüş hemen. Ve bana mail’la bildirdi kaymakam bey. Çok sevindim.
İki gün önce, Belediye başkanıyla telefonda konuşmak ve randevu almak istedim. Telefonumdaki kayıtlı numara, direk başkanın değil miymiş? Ben karşıma, sekreter çıkacak sanırken, Hasan beyin sesi doldu kulağıma. Gerçekten çok şaşırdım. Ama belli etmedim. Sakin bir biçimde, randevu istedim. “ Bu gün çok yoğunum, yarın gelmeden önce arayın.” Dedi. Telefonu kapattığımda, derin bir soluk aldım. Belediye başkanının direk cep telefonu numarasını bana kim? Ne zaman vermişti? Hiç anımsayamıyorum. Bilmeden aramıştım. Kendime olan özgüvenim, her yerde çok işime yarıyor.
Dün yeniden aradım başkanı. Saat 15’te gelin dedi. Anar ve taksici Mustafa beyle, apartmandan çıktığımız anda, Alanyum’dan aradılar. Kaymaklamlığın araya girmesi, çok işe yaramış. Beni,görüşmeye çağırıyorlardı. İçimden, “ Aman tanrım! Mucizeler üst üste oluyor, yaşasııınn.” Diye sevinç çığlıkları attım. “Şimdi belediye başkanıyla randevum var. Oradan çıkınca gelirim.” Dedim. “ Tamam Nilgün hanım.” Yanıtını aldım.
Belediye başkanını biraz bekledikten sonra, kendisi çıkıp çağırdı odasına. Çok sıcak bir söyleşi oldu. İyi bir insan. Projelerimizden sözettik. Ben, ulaşım sorunumun çok büyük olduğunu anlattım. “ Tamam, Engelli Otobüsünü devreye sokarız senin için. Açık adresini ve saatleri bildir.” Deyince. Ben artık kendimi tutamadım, “ Harikasınız” diye, sevinç çığlıkları attım. Anar’la gülümsediler. Anar, Nilgün’ün pozitif enerjisi çok güzel. Bizlere güç veriyor dedi. Biraz daha söyleştikten sonra, gitmek için kalktık. Başkan önden yürüdü.Kapıyı açıp, geri çekildi. Centilmence bir hareketti. Kendimi çok değerli bir bayan gibi hissettirdi bana.
Yaşamayı öğrendim hayatta, ayakta kalmayı.
İnsanları öğrendim, yüzlerinde maske.
Savaşmayı öğrendim, yenmeyi dövüşmeden.
Gözpınarlarım yaşla dolsa da bunları saklamayı öğrendim
Gerek dilinin akıcılığı, yalınlığı gerekse anlamlı oluşu günlüklerinin değerini artırıyor. Yüreğin dert görmesin, fırsat buldukça yazı ve şiirlerini okuyor, sizden çok şey öğreniyorum.
Sevgili Nilgün. İnsanın kendine güveninin olması ne kadar güzel bir şey ve tabi ki ekonomik özgürlüğünün olması da ayrı bir güzellik. En azından kimseye maddi açıdan muhtaç olmuyor insan bunu ben en iyi bilenlerdenim çünkü. Çocuk yaşlardan itibaren iş hayatına atıldım ve bir gün bile babama bana para verirmisin demedim. İşte bunun için çok iyi bilirim ekonomik özgürlük ve öz güvenin ne demek olduğunu. Seni bütün bu güzellikler için canı yürekten kutluyor başarılarının artarak sürmesini diliyorum...Sevgiler yüreğine ...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta