Biz kendimize yazdığımız bir efsanenin içinden çıktık, yaralandık, hüzünlendik, ağladık, ayrılık şarkıları yazdık, dinledik, sonunda kendi sonumuzu da yazdık, efsane bitti, şimdilerde yaşama tutunma zamanları...
Belki yeni yeni aşklara özendik, belki de o aşkın içinde kaldık ama yaralarımız hep kabuklarını söktürdü bir yerlerde...
Belki de sevmelere yeni yeni kapılar açılacak, belki de küskünlüğümüzün nazı kendimizde kalacak, belki de geleceğe hep özlem duyacağız, geçmişin naralarından kurtularak, ama bir gün, evet bir gün sen de anlayacaksın beni...
Belki sende özleyeceksin o günlerdeki nefesleri, belki sen de diğerleri gibi basıp keseceksin geçmişin gölgelerini ama unutamayacağın sessiz sesler kalacak sadece geride...
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
evet bir sevgin ardından hülasa edilen düşler. unutulurmu acap yoksa zaman acıyı hafifletir giden yada kalan acı çekse ne olacak dönüş olmadıktan sonra. kaleme sağlık. sitemli bir yazıydı.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta