Teslim olmam bu gecelere,
dört koldan sarsa da beni İstanbul,
dik çocuğuyum Anadolu'nun hala,
inmiş de olsam bu kalleş şehre,
kanatlarıma değmez pusulardan gelen rüzgarlar,
biz seher yeliyle büyüdük,
içimize çeke çeke,
yaylaların bin bir çiçeğine değdi ayaklarımız,
yüzümüz Karadeniz',
savaşı da biliriz barışı da,
güneşin doğduğu yerdeniz kısaca.
Dertlenmeyi de biliriz dostun derdiyle,
Osmanlı tokadını da yeri geşliğinde,
ne ağaca kıyabilir kelebek kanadı narinliğinde kalbim,
ne de yarin saçının bir teline,
biz yürekten severiz sevdiğimizde,
mezara kadar,
yumruklarımız hep sıkılıdır,
düşene kadar.
Secde etmem zulmün önünde,
alınacaksa da başım,
ışığı yüreğindedir çünkü öndeki her yoldaşın,
yüzüne tükürürüm namussuzun kalemimle,
sorumluluğum var beslendiğim ülkeme.
Kırı iki bin mum yaktım kırk iki yılda,
milyonlara ulaştı kırk iki bin mum,
çocuklarımla yürüdüğüm bu yolda.
Bilirim,
her gecenin bir sabahı var,
batsa da güneş,yeniden doğar.
Kayıt Tarihi : 15.11.2014 10:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!