Baktıkça yanıyorum, baktıkça sol yanım acıyor. Sizin çarıksız ayaklarınız acımıyor mu; ?
Sizi anlayan bir ben mi vardım da yaşadım gözyaşlarınızı… Birde anlayan altınızdaki merkebiniz mi var?
Anlamasınlar be güneşin çocukları. Bırakın Alper Beyler dolaşsınlar büyük marketlerde siz yanmayın emi…
Üstünüzde olmayan elbiselerinizde yanmasın. Ben dua ederim size ben nebiyle ıtırımıza bestekâr eylerim sizi…
Şimdi gelin yamacıma da anlatın güneşin çocukları; toprağa olan sevdanızı anlatın başta ve yüreğin yangınlardayken nasıl yanmadığınızı anlatın bana.
Bakın yüreğim paramparça ve yüreğim yollarda kör evliya.
Siz yaptınız ben yapamadım… Siz yaşadınız ben yaşayamadım. Nebiyi en çok anlayacak olan siz değimliydiniz oysaki. Onu en çok o gibi dünyada mahrum olanlar anlardı… Sahi anladınız mı onu. Sahi hiç anlattılar mı onu size. Hani şu 2 cihan serverini…
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten