Güneşin burnuna değdiği anı düşlüyorum
Her ne olmuşsa eski yıllarda, sen ben daha çok küçük,
Belki çok çok daha küçük, avcunun içi kadar
Belki bundan da küçük, belki yalnızca sözlerim kadar
İki çocuğun ettiği su savaşı kavgası getiriyor barış askerlerini
Onlardan küçüğü yere şiddetle vuruyor, elindeki ahşap tanrı mızrağı tuğlayı deliyor
İşte yıllar sonrası, güneşin ışıdığı an; tuğla, geçtiği delik oluyor
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta