Güneşin burnuna değdiği anı düşlüyorum
Her ne olmuşsa eski yıllarda, sen ben daha çok küçük,
Belki çok çok daha küçük, avcunun içi kadar
Belki bundan da küçük, belki yalnızca sözlerim kadar
İki çocuğun ettiği su savaşı kavgası getiriyor barış askerlerini
Onlardan küçüğü yere şiddetle vuruyor, elindeki ahşap tanrı mızrağı tuğlayı deliyor
İşte yıllar sonrası, güneşin ışıdığı an; tuğla, geçtiği delik oluyor
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Devamını Oku
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta