Güneşi Uyandıranların Türküsü

Altın renkli şafaklar gün doğumuna namzet
Ağır uykularında kor kırmızı yürekler
Bulutlar çakmak çakmak bu da ona işaret
Arzu yıldızdan ulvi arzuya erdem ekler
Güneşi uyandırmak işte budur hareket
Kara gece içinde geceyi gündüz bekler
Özlemin perçemleri alınlarda hararet
Güneşi uyandırmak doğan güne maharet

Sessizliğin sedası çınlar öyle yerlerde,
Özgürlüğün umudu şerha şerha açınca,
Göverip duran gökler deruni içerlerde,
Direniş ateşiyle ak yıldızlar saçınca,
Aşılsın mesafeler, tükensin kederlerde
Dünyaya farklı bakış âlemlere uçunca
Şüheda bayrağıyla şahadet içerlerde
Güneşi uyandırmak hedef böyle yerlerde

Ufukları yararak güneş nurlu şuleyle
Karadağın ardından yükselir mızrak mızak
Al ufuktan ovalar üstünde gönül eyle
Gümüş kemer dereler vadileri sararak
Rüzgârın fısıltısı dolanıyor neşeyle
Garip bülbülü dinle şarkılar haykırarak
Bir aşkın girdabında gülistana kul eyle
Güneşi uyandırmak dikenleri gül eyle,

Gün ışığının raksı yansırken yeryüzüne,
Kanatlarıyla yere rüzgârın kükreyişi
Gül dalında titreyiş dalga dalga özüne
Umut dağının ardı sevdayla bekleyişi
Azmin sabırdan eli elbet yansır yüzüne
Hüzünlenmiş duygunun yıla yıl ekleyişi
Her dem yeni ufuklar açılır mı hüzüne?
Güneşi uyandırmak ateş-i aşk közüne.

Güneşi uyandıran yiğitlerin türküsü
Yazılır yüreklere meşale umutlarla
Çelik bakışlı umut kartalların süngüsü
Kanatların altında özgürlük bulutlarla
Geçse de meçhul zaman asırların döngüsü
Özgürlük türküleri yazılır hudutlarla
Umuttan doğan güneş özgürlüklerin süsü
Güneşi uyandıran yiğitlerin türküsü…

16.09.2011

AŞKOĞRAFYA/Tarık TORUN