Öyle sevindim ki birden seni karşımda görünce
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
Aşkın şiirini baştan yazalım gel hece hece
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
Suya hasret güller gibi öyle özledim ki seni
Her sabah pencerelerde öyle gözledim ki seni
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yüreğinize sağlık sevgili üstat ALİMOĞLU.
Tekrar karşılaşmak ve tadına doyulmaz şiirinizi
yorumlamak şansını verdiğiniz. Mutluluklar, sevgiler, esenlikler hep sizinle olsun.Size nice nice sağlıklı günler dileklerimi tekrarlarken,
Kallbi tebrik ve takdirlerimi sunuyorum.
KEMAL POLAT
Öyle sevindim ki birden seni karşımda görünce
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
Aşkın şiirini baştan yazalım gel hece hece
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
Böyle seslenen bir yüreğe kim hayır diyebilir ki? Yalan aşklar sarmış dört bir yanı, aşkı basite indirgeyen, duygu sömürüleriyle kendilerini haklı çıkarmaya çalışan sahte yüreklere nispet olsun bu şiir.
Sonsuz tebriklerimle...
Uçan bir kelebek gibi dudak dudağa değerken
Zevk doldurup içtiğimiz kadehlerimiz biterken
Gözlerimiz yarı baygın, yorgun ayı uğurlarken
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
ÇOK ÇOK GÜZELDİ YÜREGİN DERT GÖRMESİN CAN TEBRİKLER
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
OF OF.....UYANDIRALIM BE USTAM.....ÇOK ÇOK GÜZELDİ......SAYGILAR
bir büyük üstadın şarkı tadında, şiiri işlemiş nakış gibi dizelerde
okunası her dizenin içinde bir hayat saklı sanki
hele
Suya hasret güller gibi öyle özledim ki seni
Her sabah pencerelerde öyle gözledim ki seni
Tıpkı genç âşıklar gibi öyle özledim ki seni
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
bu dizeler içinde bir dünya saklı sanki. bazı şeyleri zaman içinde kalıp gidiyor ve özlüyor her içimizide yaşattıklarımızı.güneşi uyandırmak lazım üstat güneşi uyandırmak. şarkılarla,türkülerle uyandırmak lazım şiirlerle ses olup yaşatmak lazım üstst yaşatmak. örnek dizelerinizle ilham veriyorsunuz. sevgi ve saygılar finikeden size. saygıyla selamlıyorum. 10+p ...cengiz çetik
Kal bu gece kal bu gece yaşanacak çok şey var bu gece.Bu güzeş şarkımızı hatırlattı bana şuanda.Yüreğinize sağlık efendim saygı ile.
Allaha emanet olunuz ümüt güngör
Aşk yaz mevsiminin güneşi gibidir. Onunla en ham ruhlar bile tez elden olgunlaşır. Kutlarım
Efendim bendeniz de bir türk sanat müziği tutkunuyum.Dinlerim ve okurum.sağolsun dostlarımız sesiminde güzel olduğunu söylerler ve çok beğenirler..en beğendiğim besteci de yakınlarda kaybettiğimiz rahmetli Avni Anıl üstadımızdır.onun bestelerinin bende ayrı bir yeri vardır..kendisini bu vesile ile bir kez daha rahmetle anıyorum...Umarım bu şiir sanat müziği formunda bestelenir.çok hoş bir şiir olmuş.musıkisini (ahengini) kendi içinde barındıran bir şiir..tebrikler,selamlar ve saygılar...
Uçan bir kelebek gibi dudak dudağa değerken
Zevk doldurup içtiğimiz kadehlerimiz biterken
Gözlerimiz yarı baygın, yorgun ayı uğurlarken
Güneşi uyandıralım, n’olur gitme kal bu gece
Âlimoğlu
tekrar mükemmel şiirlerinizi okumaya geldim hocam çooook nefisti yine tebrikler saygılar
duygu yüklü
Bu şiir ile ilgili 263 tane yorum bulunmakta