Yuvasını kaybetmişti,
Uçmaktan kanatları yorulmuştu,
Şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı,
Küçücük yüreği yerinden fırlayacakmış gibi,
Soluk soluğa kalmıştı,
Yorgunluktan bitap düşmüştü.
Çareleri tükenmiş bir serçe misali kara, kara düşünüyordu.
Düşünmekten başka elinden bir şey gelmiyordu.
Zira canından çok sevdiği,
Uğruna ölümlere gittiği,
Gözünü kırpmadan bir an bile düşünmeden,
Her türlü fedakarlığı yaptığı,
Gözlerinin nuru, nabzının düzenli atışı,
Gamzeli yanaklarındaki gülümseme sebebi,
Yaşadığı mutluluğun, sevincinin vesile kaynağı,
Kır çiçeklerinden papatyaya benzettiği sevgilisi,
Haber vermeden çekip gitmişti aniden.
Bir noktaya bakışı, konuşmayışı,
Sevdalı gözlerinin mahmurluğu ondandı .
Her şey ona yavan ve anlamsızdı.
Sevda uçurumlarından aşağıya düşmüş gibi,
Hayattan umudunu kesmişti.
Gözleri yaşlı, içi dolu gülüşler kursağında kalmıştı.
Servetini haddi hesabı olmayan,
Ama sebebini bilmeden iflas etmiş bir tüccar misali,
Sıkıntılı ve de o kadar mahcuptu.
Niçin gittiğinin sebeplerini düşünmekten başı zonkluyordu,
Çıkmaz sokakların zifiri karanlıklarında,
Yolunu fellik, fellik arayan birinin naçarlığındaydı.
Ve daha neler, neler...
Kendimi bir an onun yerine koydum,
Acaba onun yaşadığını ben yaşasaydım,
Evimi aydınlatan, güneşim kararsaydı,
Hayatımı süsleyen yıldızlar kaybolsaydı,
Coşkun akan berrak sularım bulansaydı,
Envai türlü gül bahçelerim kurusaydı,
Halim ahvalim nice olurdu?
Bunları bir an düşünmem bile beni mahvu perişan etti.
Açtım ellerimi yüce Mevla ya onun adına,
Yalvarır yakarırcasına dua ve niyaz ettim.
Sevdiğine tekrar kavuşsun diye,
Zira elimden başka bir şey gelmiyordu.
Yapılan telkinler,nasihatler tesir etmiyordu.
Her şey ona bir acayipti,
Onu anlayabilmek için,
İnsanın kendini onun yerine koyması gerekirdi.
Herkesten bunu beklemesi de mümkün değildi.
Sigara içmediği halde çocukluk arkadaşı bir sigara yakıp verdi.
Dumanını içine öylesine mahir bir tiryaki gibi çekti ki,
Sanki çok uzun yıllardan beri sigara içiyormuş gibiydi.
Bizim şaşkın bakışlarımızı görünce,
Dağların doruğundaki karları eritecek ahhhları çekmesi,
Hayretlerimi kat be kat artırdı.
Yaşım elliye dayanmıştı ama ilk olarak böyle,
Bir ah çekene şahit olmuştum.
Bu ah tarifi olmayan çok şeyleri ifade ediyordu.
Anlayabilmek için arif olmak ta gerekmiyordu.
Yüreklerde sıkıntı olduğunda, zaman duruyordu sanki.
Saatin akrep ve yelkovanı birbirlerini kovalamıyordu,
Velhasıl ona acıyor haline üzülüyordum.
İçi dolu kahkahaların tekrar atılması,
İçinde bulunduğu sıkıntıların bertaraf edilmesi,
Aniden gittiği gibi aniden gelmesi dilek ve temennisiyle,
Uzaklaştım ama aklım günlerce onda kaldı.
Kolay değildi tek kelimeyle.
Öyle bir ateşi düşürmesin Allah hiçbir yüreğe....
09/11/2007
Kayıt Tarihi : 9.11.2007 10:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Acı olmasa,tatlının kıymeti bilinmezdi
Ayrılık son bulsa,sevda çilesi çekilmezdi
Gönüle ateş konmasa,yürekler küllenmezdi
Her can vuslat yaşasa,aşklar böyle yücelmezdi
Duygu yüklü o kocaman yüreğinizin değerli kalemini yürekten kutluyor,gönüllerde taht kurması dileğiyle saygılar sunuyorum.Tebrikler...
TÜM YORUMLAR (1)