Eski bir öykü işte
taşlara çizilmiş resimler kadar
zincirler
hüzün
arıkuşunun gözyaşınca
yürek ağrısı
sokakaralarında
kamplarda
zindanlarda
çırılçıplak yorganlarda
en gizli dokularda
tutku
özlem
tanrı
usulca ve apansız
kulakları yırtar
balığın şarkısı
suların çağıltısına karışarak
yankılanır
odamın kirli duvarlarında
alacakaranlıkta
döner tüm dünya
başım döner solgun yüzümle
aynalar çığlıkçığlığa
gökyüzü bile
naylonlanmış camların ardında
saksıda bir çiçeğim var
dipdiri yemyeşildi geldiğinde
pembe pembe ürünleri gülerdi
sevgilimdi
sevdim
üstüne titredim
birazcık güneş istedi
boynuma dolanmıştı
beşinci mevsim
pembeler düştü
yaprakları da
şimdi yapayalnız
dalları seyrediyorum
gözlerimde sevgilimin isteği
dilimde türkü
artık bulutların ötesinde
değil ki
çekip alalım
roketlerin namluların ucunda
yine de bir direniş yağmuru
damlalardan nehirlerce
içtikçe yandığımız
toprağın iliklerimize işlediği
çağları devindiğimiz
güneşi isiyoruz
Kayıt Tarihi : 11.2.2006 19:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nilgün Acar](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/02/11/gunesi-istiyoruz.jpg)
Hep güneşin tutkusuateşi yakmadımı onca sevdalı arını. dost selamlar..yüreğine sağlık
tebriklerimle
TÜM YORUMLAR (7)