Güneşe Pranga
Güneşe pranga vurulmuş,
Üşüyor Kâinat;
İnliyor titriyor, azapta yer/gök!
Bir dehşet ki, gürlemeler...
Kızılca kıyamet kuşatmış,
Buzdan alevler sarmış Semâyı,
Ağlıyor gök kubbe...
Sele dönmüş, sağanak-sağanak gözyaşı!
Titrer bir serçe kuş, avucumda;
Sanırsın,
Yaşanan dehşet'tendir korkusu...
Hep bir yanılgıda teşhis-tedâvi
Oysa hedef belli.. Yönü Semâvi;
Küçücük yürekte O'nu arayış...
...
Bir yüreğin yıkımından büyük afet olur mu?
Minicik yüreğinde;
Bir yüreğin depremidir, titreten...
Batsın gök kubbe çöksün!
İster yansın, sel alsın!
Köklerinden sökülsün,
Yaprakları yel alsın!
Yağmurlar urgan olsun,
Zarif boynunda;
Gelirse gelsin ölüm!
Kimin umurunda...
Değil midir içinde küre-i arz, yüreğin?
Değil midir;
Tüm varlıkların sığınağı
Bir avuç serçe yürek!
Derinliği, kuşatımı sınırsız...
Ürkecekse,
Kendi ürksün kâinat;
Mekânsız,
Sahipsiz,
Işıksız kalmaktan...
*
Nerede farkındalık, nerede algı!
Hep değişik tellerden vurulur çalgı!
Oysa;
Tek dil vardır bildiği, bunda göstermez zaaf
İki Hecelik Sözcük, Gerisi Lâf-ı Güzaf...
02.09.2011 / Metanet Yazıcı
Metanet Yazıcı
Kayıt Tarihi : 6.9.2011 16:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kendi ürksün kainat;
Mekânsız, sahipsiz, ışıksız kalmaktan...
Nerede farkındalık nerede algı! ?
Hep değişik tellerden vurulur çalgı...
Oysa,
Tek dil vardır bildiği, bunda göstermez zaaf
İki hecelik sözcük gerisi lâfı-güzaf...
Güzeldi sayın Metanet Yazıcı Hanım. . Heleki son vuruş... Duyarlı yüreğinizi kutlarım.. Paylaşım için teşekkürler.
Dostlukla, erdemle. düzellikler sevgiler sizinle olsun....
Sanırsın yaşanan dehşettendir korkusu!
EN KALBİ DUYGULARIMLA TEBRİK EDİYORUM ABLACIĞIM...SAYGILARIMLA...
Ama öyle mi? Öyle olsaydı yazılır mı şiir? Yazılırsa 'sevgiye, dinginliğe, çiçeğe, böceğe, mutluluğa' yazılırdı... Ne işi vardı dizelerde 'yangınların, sellerin, gök kubbenin yıkılırcasına gazabının?'
Ne teşhis, ne tedavi... Her kişi kendinden mes'ul... Her insan bir dünya! Yaşayabiliyor mu kendi dünyasını kendisi? Rahat mı, güvende mi, özgür mü? Ve içinden gelerek diyebiliyor mu 'o iki hecelik' sözcüğü? Diyebiliyor mu 'Allah!' Diyebiliyor mu 'Ya Rabb.....' Diyebiliyor mu 'Rahman... Çalap, Tanrımm...'
Harika bir şiirdi Metanet Hanım... Gecenin içinde yazılmış, besbelli... Kendisiyle başbaşa kalındığında yazılır böylesi şiirler, bence...
Tebrik ve takdirlerimi sunuyorum... Sevgiler, selamlar, saygılar sayfanızdan...
**İster çöksün gök kubbe ister yansın/sel alsın
Yağmurlar urgan olsun zarif boynunda,
Gelirse gelsin ölüm! Kimin umurunda...
** Nerede farkındalık nerede algı! ?
Hep değişik tellerden vurulur çalgı...
Oysa,
Tek dil vardır bildiği, bunda göstermez zaaf
İki hecelik sözcük gerisi lâfı-güzaf...
*
Ufacık bir yürek…
Varlığı da yokluğu da belli olmayacak kadar, ama hayat kadar büyük, hayat kadar derin…
Yeri göğü titreten, depremlere öncülük eden ufacık bir yürek…
Dehşetten titreyen ufacık bir yürek mi, yürekleri titreten bir gönlün yıkımındaki afet mi?..
*
Kim güneş, kim serçe kuşu?
Hangi yürek titremede, hangi kırılmış yürek afetlere maruz kalmada?..
*
Güzel bir şiir olmuş.
Çarpıcı ve etkileyici dizeler.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
TÜM YORUMLAR (13)