Güneşe Poz Verene

Yolun sonuna gelmek şaşırtmıyor beni çünkü sonun yolunda yürüdüğümü bilirim .

Bi daha böyle şeyler yapma !

Kulağımda yankılanıyorsun , Burnumda tütüyorsun ve de gözümde canlanıyorsun . Birini tanımadan önce ona nasıl öldüğünü anlat .

Nasıl öldüğünü mü yoksa nasıl öldüğünü mü?

Annem içgüdüsü geniş bir kuram ,

Herkesin annesi ile ilgilidir erdem .

Aynı masada bu konu hakkında bana birkaç figür

Gözlerinin içinde ki parıltı , içimi kaplayan karanlıkta bir hançer gibi yaran onu

İçimde kendini arayan bir sen duruşu

-bunu yaparken beni deşmiyorsun , üzülme -

Giydiklerimi bana yakıştıran olmana rağmen

Bana bunu yakistiramayan .

Ve ben her seferinde yakışmayani , adını anarak def etmem. Bilsen dahi sessiz kalman.

Onutamıyorum.

Buna bir cevabın olmasın. Ben çok konuşmam ama parmaklarım çok dinlenir .-sana yazmazsam çok kırılırlar desem tebessüm olur mu aramızda? - hatta ve hatta 4. Yenilikçi nihilizt ve dadaist ilan ediyorsun beni, şiirlerimi seviyorsun 10 kere okusan 11.sinde farklı anlıyorsun.

İçin bir derya afet-i can

Gözüm , gönlüm açılsın .

Sicm bir derya, âkıbet-i can

Közüm gönüle saçılsın.

İçim bir der , yas edip can

Sözüm gönlüne açılsın

Sahnenin tozundan sonra kalbime de aynı şeyi yapıyorsun . Attırıyorsun. Sonra bu emri kendi kalbine benim için veriyorsun. Gönüle işleyecek ferman ise deli padişahın mührüne sahip . Onu delirten bu diyip kafani karıştıracağım. Önce boş bir bakış atıp sonra beni keşfetme hevesini gözlerinden okuyacağım. Beraber zippo ile başlayan bir hikaye uyduracağız. Sonra mührün sahibi diyeceğim , buralar edebiyat koktu diyeceksin . Ruhum ruhuna dokunacakken masa da ki doluluktan dolayı bir espri ile konuyu değiştireceksin . Çok şekersin