çocuk gözlerinde büyüdü korku
bir yanlış –hayır-bir neden olmalıydı
sustu/ pustu
korku gözlerinden yüreğine aktı
kulakları duymuyor /yüreği ağlıyordu
minicik yumruklarını -babası görmeden- sıktı
bir büyüse
bir büyüse
yumruklarının arasında ezdi öfkeyi
gözlerinden nefret yağıyordu
ne zaman zora düşse ‘anne’ çıkardı dudaklarından
‘anne’ diyemedi
korktu
ne zaman ağlasa öperdi yanağından
sımsıkı sarar sarmalardı
yoktu
sağlamca bastığı yer eridi/ çöktü
güç (!) babanın zavallı ellerinde
sandığından büyüktü
kadın ‘çocuğum! ’dedi
’çocuk! …’
adam dinlemedi
bir darbe daha indi suratına /inledi
kaskatı kesildi
elleri çocuğa uzandı /yetişemedi
bir tutsa hiç bırakmayacaktı
keşkeler gelip geçti aklından
keşke….
çok geçti
kadın aczin –acımasız- heybetinde
sevgiyi kurşuna dizdi
en zoru çaresizlikti
adam haklı nedenler buldu vicdanının sesine
‘rahvan at cıvgın vurdurur mu kendisine’
‘sus be kadın’ / ‘bir gün de sus’
nedensizlik nedenlere karıştı
unuttuğu bir yerde nefes aldı babası
aynada yansıması
/güneşe leke düştü/
Hilal ErboyacıKayıt Tarihi : 22.3.2010 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Başta,Kendimizin sandığımız canımız, bedenimiz, organlarımız, eşimiz, evlad-ı ayalimiz, ikamet etttiğimiz hanemiz, malımız, mülkümüz ve istifade ettiğimiz her bir şey, Allah tarafından geçici bir süre için uhdemize verilmiş birer emanet-i ilahiyedirler. Rabbimiz, özetlemeye çalıştığımız bütün bu şeyleri bizlere dünya imtihanındaki tavırlarımızı ölçmek için birer vesile kılmıştır ki, Evlad-ı ayalimiz bunların içinde en değerli olanlardandır. Onları da tıpkı kendimiz gibi Allah'ın birer kulu olarak bilecek ve onlara da, kendimize neyi reva görmek istiyorsak, öyle davranacağız. Eğer bu davranışlarımızda Allah'ın emrettiği ölçüler çerçevesinde davranmak yerine, hissi ya da gayr-i İslami ve de gayr-i insani tavırları benimsersek, onlara kesinlikle zulmetmiş oluruz ki, bu da Onların asıl sahibi olan Allah'ın gazabının artı, azabının celbine sebep olur. Bu konuda fazla bilgisi olmasa bile anneler babalardan daha fazla hassastırlar ve daha fazla koruyucu olurlar. Çünkü Allah, onlara şefkati babalardan daha ziyade lütfetmiştir. Fakat bu fazla acıma duygusu ekseriyetle yanlış istimal edilerek, onların dünyalarını kurtarmak uğruna, ahiretlerine zarar verilmekte ve dünyevi makam, mansıp için ahiretle ilgili mevzular ihmal edilerek o baki yurt cehenneme çevrilmektedir.
Ne mutlu, hem dünyası için hem de ahireti için çalışıp, bu fani alemin geçici menfaatleri için ahiretin baki nimetlerine sırt çevirmeyenlere.
Hayırlı sınavlar Hilal hanım.
TÜM YORUMLAR (4)