Toprağın derinine kadar inan karıncalar, rüzgârla savrulan martılar ve gökyüzüne durmayasıya dalıp dalıp duralayan gözlerime düşen sevgili görüntüsü…
Ve yaşam, bu karmaşanın arasındaki nefes almalara dayanan kalbin ritimsiz oynaşışı…
Geceyi kaça böldük ve güne yapıştırdık kalan düşünceleri…
Birkaç duru damlayla gözyaşı ve koyulaşan umutların peşine takılmış meraklı soruların arasında duramayasıya vaz geçtiğim çok şeyle beraber, umutları, isteklerime yapışan bir uzaktan düşen cümle ile aklıma takılan yeniden doğuş umutları…
Kendi kendime günün güzelisin sen düşündüğüm anda başka bir duyum hissiyle ben güzelim, hem de kendime güzelim, hem de düşüncelerime güzelim derken ekliyordu bu gün mutluyum, kendime mutluyum diyordu… İçimdeki düşüncelere yapışan ses ile irkilir gibi olurken, bu mutluyum kelimesinin ardına yapışan kaç kişi mutlu ve ben neresindeyim bu mutluluğun?
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Sen...
Her yazdığı roman olan koca yürekli şair!
Çok hoştu, ama yine buruk!
Sanmalarla,
Yanılgılarla avunmakla geçecek bu hayat!
İnan bana üstat,
En çok sevdim dediklerimiz, bizi en çok o seviyor sandıklarımız atacaklar bizi bu şer harmanına...
Beddua edemem!
Sadece ahım tutmasın isterim!
Gün gelir, anlatamadıklarından, anlatıp da duyuramadıklarından da yorulur insan!
Ellerine sağlık, ömrüne gönlüne bereket üstat...
Her daim;
Sevgim, saygım ve fiddareyn saadetler duamla...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta