Buruk acıları,elemi,kederi temizlemeye çalışan,
Delice akan bir ırmak gibi yüreğim.
Udum,bağlamam,tamburumda gitmekte azgın sularda.
Sesimle, şarkım,türküm, gazelimde peşinden,
Gitmekte Segah,hüzzam,Misket,bad-ı sabah.
Bu acı girdabında tertemiz pınarlar gibi göz yaşım
Bazen siim siim olsada,kimi zaman
Gök gürültüsü gibi gürül gürül hıçkırıklardayım..
Garip bir kader türküsü tutturmaktayım ki ne nalan! ! ..
Heyhat! ! Bu ırmak güzel şeyleri de götürüyor el aman! ! ..
Set kuramıyorum. Elim böğrümde çaresizim.
Bu ırmağın kuytu bir yerinde bir girdap,
Dönüp durmaktayım ruhumdaki sevecenliğimle..
Güneş tutulmakta, kararmakta tüm dünya..
Benim dünyam gibi..
Nereye bakacağımı şaşırmaktayım.
Yaşamaktayım bir lahza gün ışığında geceyi…
Ne güzel ki ay’ın ucundaki şavkıyan güneşi görmek.
Ne güzel ki o canım dünyamıza geri dönmek…
Umut ışığı gibi,boğulan hıçkırıkların bitmesi gibi.
Sanki bir mendil gibi. Silmekte garip ümitsizlikleri.
Belki getirir el sallamadan gidenleri geri..
Ve..Yeniden dönüyorum ırmağın kuytu köşesindeki girdaba..
Yakalarım belki bir umut.Udumu bağlamamı.
Segahı,hüzzamı bad-ı sabahı,misketi…
Tutulan Güneş geri dönmedi mi? Almadı mı Ay’ın elinden gündüzü..
Fakat ne mümkün…Yanılmışım..Bu ırmak geri dönmüyor…
Geri vermiyor aldıklarını.Önüne katmış ki hoyratça,
Çağlayarak götürüyor udumu,bağlamamı,segahı,bad-ı sabahı,misketi..
Kaybettiğim kimi varlığım gibi.Yaprak yaprak dökülen ömür gibi..
Ancak diyorum yaşama baktığım hoşgörüm,basiretim
Benliğimde yaşadığım kocaman sevecenliğim var.
Kabul buyurursa çevremdeki dostlarım…
Gitse de tamburum,bağlamam,segah,bad-ı sabah,misket..
Önümde aydınlık bir dünya,parlayan güneş,
İçten samimi paylaşımla sohbetim var
Kavi dostlarımla paylaştığım…
02.04.2006 (Güneş Tutulması anı)
Kayıt Tarihi : 19.1.2010 15:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Günüş tutulduğu sırada dertlerimin deprleştiği anlar.Güneş tutulması ile hüzünlerimi özdeşleştirme..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!