Güneş Tanrım Şiiri - Nilgün Acar

Sorun da bu ya birtanem
sen koskoca deryada
bir fenerin üzerindesin
ve aydınlatıyorsun dört bir yanı
yol gösteriyorsun denizcilere
gözlerinden yıldızlar saçıyorsun
onun için yakamoz yakamoz sular
balıklar pul pul saçları köpük köpük dalgaların
deniz tanrısı Poseidon'sun sanki
ya da benim güneş tanrım Apollon
yüreğimi ve beni bana geri veren
evet usatsam elimi tutarım seni
tam karşımda mutluluk yanıbaşımda
ne kadar büyük ve hırçın olursa olsun
aşarım o sütbeyaz denizi kayalıkları
boğulsam parçalansam da önemi yok
ruhum uçar gelir yanına karışır ruhuna
istesem ah evet istesem tutamazlar beni
ama kahretsin bin kere kahretsin
yazılı ve yazısız kanunlar var
insan kılığındakilerin yarattığı
görünmeyen zincirlerle prangalandığımız
oysa yasak değilsin günah değilsin uzak değilsin
üstelik benim için bay sevgisin Bitter çikolatam
seni yalnızca gözlerimle okşayabilirim
yüreğim çırpınır gözlerini görünce ışık ışık
gülüşlerimle gizlerim özlem çığlıklarımı
aynı çatı altında yaklaşamam sana
seni yakarlar taşa tutarlar yokederler
asla kıyamam incimeni istemem
belki senin de mutluluğun özlemin bende
içim bunu hissediyor yaşıyor tüm sıcaklığıyla
hemen şu anda koşmak istiyorum kollarına
sokuluvermek kocaman güçlü göğsüne
ve orada öylece kalıvermek sonsuz
yaşamak yaşamak doyasıya tenini
içmek gözlerini tanımak ellerinin çizgilerini
bu dünyada cenneti yaratmak aşkın ateşiyle
hiç ama hiçbir şeyi düşünmemek yalnızca yaşamak
isterdim hem de nasıl birtanem hayatımın anlamı
kendim için değil korkum dedim ya sana kıyamam
olsun karşımdaki fenerin üzerinde kal yeter ki kal
sütbeyazı denizi ve kayalıkları aşacağım söz
bekle ve bana yardım et yüreğinin gücüyle
kopalım şu yanılsamalar dünyasından
sana dokunamasın hiçbir kötülük karanlık
güneş tanrım ışınlarınla yanmaya razıyım