Güneş Hilali Şiiri - Şair Bilal Yavuz

Güneş Hilali

telgraf tellerine dizilen kumrular gibiydik
nakışlarımız gökyüzüne dalarcası dolarken vatana
ezanlar saçlarını okşardı sayvan zarlarımızın
derimizde erkin ülküler gerilirdi tam ilkeli
alnımızda bağımsız bir yurdun hayat çizgileri
ellerimiz hür memleket kokardı batarken deryalara

büyüttüğümüz her gonca; çocuk bahçelerinde
kurulmuş bir Hakikat Devleti çağın ufuklarında
aşkın ahlakıyla sancağa çekilen nur yüzlü umutlar
ırmaktan sofralarca serilir içimizin kış çölüne
her dem yeniden diriydik yavrucak heyecanıyla
sola sola bağışıklık kazanmak bütün solgunluklara

yoksullar yönetseydi dünya iyileşirdi bilirdik
anneler başı çekseydi resmi kurumlarda dantel örtüeri
kibirli ve hırslılar ezse de arzın bütün çimlerini
toprağın sakındığı tohumlar henüz çürümemişti

ezilen gül içinde kabını yarıp çıkacak yeni bir gonca
inadına suladıkça azmi güzellik yorgunu vicdanlar
kötüyü iyiliğin selinde boğup yılmadan susturacaktık
güneşten hilalin gölgesinde selama duracaktık
yoktu ümitsizlikten ehem öldürücü nefretlimiz

karanfil yağmurlarına karışan ıhlamur burcuları arasında
hakkını arama meslekleri adalet gününe dek biliyorum
ama nasib et Rab cennetinde bile helal marşlar istiyorum
bizi ordun kıl diz sarsılmaz fazilet ipine ebabiller gibi
mazluma rüya zalime kabus eyle cehennemlerin tarzı
aşkın kâbesiydi cihad meydanları yoktu itirazımız
sevdanla vurur, vurulur, sevdanla yaşar, yaşatırız

Şair Bilal Yavuz
Kayıt Tarihi : 1.11.2022 20:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


GÜNEŞ HİLALİ

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şair Bilal Yavuz