Aslında nefesimi yuvasına hapseden umutsuzluğun yeniden umuda döneceğini hayal etmek bile rahatlatabilirdi beni. Ancak gözümün baktığı her yerde ve her şeyde umudun can havliyle benden kaçtığını görüyorum.
İçime oturan çaresizliğin duygularımı kemiren dişleri kalbimde merhemi olmayan yaralar açıyor. Dişlenen her yanım gözümü kana bürüyor. Sevginin tam ortasında sevgisizliğin parmaklıkları ardına hapsediliyorum.
Hiç kimsenin duymadığı, duysa da anlamayacağı bir feryadım var. Biliyorum, yanaklarıma dokunan rüzgârın elleri gönlümün ateşini söndürmekten bile aciz!
Göğün griye çalan rengi ışığını kalbimden alıyor olmalı. Tâ içinden taranmış, umudunu ise çocukluk yıllarına bırakmış bir kalp etrafına ancak siyahtan bozma gri bir ışık yayabilir.
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta